Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1023 E. 2023/2119 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vefat eden eşin açtığı boşanma davasında, sağ kalan eş hakkında kusur belirlemesi yapılıp yapılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve hukuki durum değerlendirilerek, yerel mahkemenin sağ kalan eşin kusurlu olduğuna dair kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2043 E., 2022/2503 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Erzurum 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/195 E., 2021/328 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davacının yargılama sırasında vefati nedeniyle boşanma talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve boşanma davasında kusurlu tarafın davalı kadın olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğin ailesini kabul etmediğini, yerli yersiz konuşmalar yaptığını, ailesini evinde istemediğini, vücudunda ağır yaralar çıktığını ailesinden dahi sakladığını, oğlu ve gelinin ziyareti sonucu fark edilerek hastaneye yatırıldığını, hastanede yaralar dışında koah hastalığının da oldukça ilerlemiş olduğunun tespit edildiğini, kadının bir süre sonra hastanede yatan erkeğe artık bakamayacağını söylediğini, bunun üzerine bakımını oğlu ve gelinin üslendiğini, kadının boşanmak için 3. Aile Mahkemesine dava açtığını, davalının sürekli olarak ev, altın gibi isteklerinin bulunduğunu, psikolojik baskı yaptığını ileri sürerek davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek lehine 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; görücü usulü evlendiklerini, erkeğin ikinci evliliği olduğunu, evlilik gerekleştikten sonra vaatlerin hiçbirini yerine getirmediğini, çocukları tarafından bunun engellendiğini, 15 yıla yakın evlilikleri boyunca davacı eşin her türlü bakımı ve ihtiyaçlarını karşıladığını,çocuklarının kadını evden uzaklaştırarak kalan mirastan mahrum bırakmak çabası içerisinde olduklarını,iftira ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ailesinin, çocuklarının gelip gitmesini istemediği, merhum davacı erkeğin rahatsızlığından çocuklarını haberdar etmediği, sık sık davacı erkekten boşanacağını söylediği, hastanedeyken de davacı erkeğe bakamayacağını, boşanacağını söylediği, hatta boşanma davası açtığını ve sonra davadan feragat ettiği, hastanede zorla davacının parasını almaya çalıştığı gerekçesiyle boşanma talebi konusunda, davacının vefat etmesi nedeniyle, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, boşanma davasında kusurlu tarafın davalı kadın olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, kararın kusur belirlemesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, tanık beyanlarının birbiriyle çelişkili olduğunu, iddiaları ispatlar mahiyette olmadığını, davacının iddialarının kadının tanıkları ile çürütüldüğünü, erkeğin davanın açıldığından haberdar olmadığını, ... yazar olmasına rağmen parmak basmak suretiyle vermiş olduğu vekâletnameden açıkça durumun anlaşıldığını, mirasçılarının, kadını saf dışı bırakarak kendi paylarını çoğaltmaya ilişkin tavır ve davranış içinde olduklarını, kadının evlilik birliği içerisinde herhangi bir kusurlu davranışı olmadığını, bir kısım tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu bir kısmının ise beyanları soyut olduğunu belirterek kararın kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında sağ kalan eş olan davalı kadın yönünden kusur belirlemesi yapılmasının ... olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 181 ... maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... ve 371 ... maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.