"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/247 E., 2022/2265 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/412 E., 2021/1002 K.
Taraflar arasındaki evlat edinme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1947 doğumlu olduğunu, akli melekelerinin tam olarak yerinde olduğunu, evlat edinme talebinde bulundukları davalının ise davacının ablasının kızı olduğunu ve 1983 doğumlu olduğunu evli ve 1 çocuk annesi olan davalının evlenmiş olduğu 2011 yılından beri, İstanbul ilinde yaşadığını, davacı müvekkilinin öğretmen olduğu 1989 sonu - 1990 yılı başlarında kısa bir evlilik yaptığını, eşinin kazada ölmesi nedeniyle yıllardan beri dul ve çocuksuz olarak yaşadığını, davalının ilk doğduğu günlerden itibaren, davacı olan teyzesi ile aynı evde birlikte yaşadıklarını ve davacı tarafından eğitilerek yetiştirildiğini davacı müvekkilinin 1977 yılında Mersin'e tayini çıktığını o tarihlerde bekar olan davacının Mersin'de yaşayan öz ablası olan Nurçay Demirkıran'ın evine yerleştiğini ve 1989 yılında evleninceye kadar sürekli olarak ablası ile aynı evde kaldığını, davalının ise 1983 yılında dünyaya geldiğini aynı evde beraber yaşayan davacı teyzesi tarafından bakılarak büyütüldüğünü, 1989 yılı sonunda evlenen davacı müvekkilinin 1-2 ... sonra eşinin trafik kazasında vefat etmesi nedeniyle 1990 yılının başlarında yeniden ablasının evine döndüğünü, bu tarihten beri ve halen aynı evde, ablası ve erkek kardeşi ile beraber yaşadığını, yani davacı ile davalı arasında davalının doğmuş olduğu 1983 yılından itibaren, davalının evlenmiş olduğu 2011 yılına kadar 28 gibi çok ... bir süre aynı evde birlikte yaşama durumu söz konusu olduğunu, davalının 2002 yılında üniversite eğitim almak için İstanbul iline gittiğini ve okul sonrası evlilik yaparak İstanbul'a yerleşmiş ise de sürekli olarak özellikle yaz tatillerinde her fırsatta bir araya gelen tarafların bunca yıldan beri aralarında teyze yeğen ilişkisi dışında anne evlat ilişkisi kurduklarını, davacının yaşının ilerlemesi nedeniyle yaşadığı sağlık sorunların da da sürekli olarak yanında olan davalı tarafın, davacı müvekkilinin "evladı" gibi olduğunu bir evladın yapması gereken her türlü yardım ve desteği de davacıya gösterdiğini, davacı müvekkilinin kendi çocuğu bulunmadığını iddia ederek davalıyı evlat edinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı öz teyzesi tarafından açılan davayı kabul ettiğini beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının 1947 doğumlu olduğu, 28.09.1989 tarihinde evlendiği, eşinin ise 29.01.1990 'da vefat ettiği bu evlilikten çocuğunun olmadığı, aradan geçen süreçte başkaca bir evlilik yapmadığı, davacının ablası ve kardeşi ile birlikte beraber yaşadıkları, davalının ise üniversiteyi kazandığı 2002 yılından itibaren İstanbul'a yerleştiği, 2011 yılında evlendiği ve halen İstanbul ilinde ikamet ettiği, hayatını orada sürdürdüğü, davacının ise Mersin'de kardeşleri ile birlikte yaşadığı, evlat edinmenin davalıya, davacının mal varlığı dışında katkısının olmayacağı aynı şekilde davalının ise İstanbul ilinde yaşamını devam ettirmesi neticesinde davacıya katkısının olmayacağı, evlat edinilmek istenilen kişinin kendi öz annesine anne diye hitap ettiği, davacının davalı küçükken aynı evde yaşadıkları ancak aynı evde davalının anne ve babasının da bulunduğu, davalının ebeveynlerinle ilişkisinin oldukça sağlıklı olduğu göz önüne alındığında evlat edinmenin genel amacına uygun olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; evlat edinmenin, belirli şartlar ve usul kuralları içerisinde gerçekleştirilebilen ve evlat edinen ile evlatlık arasındaki soybağı ilişkisini tesis eden bir medeni hukuk işlemi olduğunu, davacının ebeveyn olmak için bu davayı açtığını, kendi öz evladı gibi gördüğü davalıyı evlat edinmek istediğini, davacının davalının bebekliği, çocukluğu, ergenliği ve bütün eğitim hayatında ve de evlenmesi sırasında maddi ve manevi olarak her yönden ve her konuda destek olduğunu, bir annenin ancak evladına yapabileceği her şeyi eksiksiz olarak yerine getirdiğini, mahkemenin ret gerekçesinde belirtilen hususların haklı ve yerinde olmadığını, davacının kendi çocuğunun bulunmadığını, vefatı halinde mirasının kendi kardeşlerine intikal edeceğini, bu kişilerin tanık olarak dinlenen ... ile ... olduğunu, dolayısıyla nihayetinde davalıya kalacak olan bir mal varlığı için bu davanın açılmasına gerek olmadığını, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamına göre tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yerel mahkemenin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlat edinme istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 305 ..., 306 ncı, 307 nci, 308 ..., 309 uncu, 313 üncü, 314 üncü, 315 ..., 316 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.