"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3011 E., 2022/3811 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/621 E., 2022/500 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadının ailesi ile arasının bozuk olduğunu, erkeğin ailesinden kaynaklı sorular yaşandığını, ailesine bağımlı olduğunu, sıklıkla ...'a gidip dört beş ay gelmediğini, maddî sorumluluklarını yerine getirmediğini, fevri davrandığını, ortak çocuklarla arasının bozuk olduğunu, hakaret ve tehdit ettiğini, alkol aldığını, sadakatsiz davrandığını ve kadının eşini affettiğini ve en son evini satıp mal kaçırmak istediğini iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının erkeğin ailesini istemediğini, eşini aşağıladığını, tehdit ettiğini, çocuklara sınır koymadığını, birlik görevlerini yerine getirmediğini işi gereği erkeklere makyaj ürünleri tanıttığını, eşine hakaret ettiğini ve evini sattığını iddia ederek; asıl davanın reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sık sık ...'a ailesinin yanına gitmek suretiyle eşine ve çocuklarına yeterli zaman ayırmayan, evin giderlerine katılma hususunda özenli davranmayan, öfke kontrol problemi olan, agresif davranan, eşinin ailesinin ortak konuta gelmesini istemeyen, ortak çocuk İrem ile arasındaki kültür ve kuşak çatışması nedeniyle yaşanan sorunlar karşısında sevgi ve şefkat göstermek ve özenli bir ebeveyn gibi davranmak yerine, çocuğu ithamlar ve ekonomik yaptırımlarla cezalandırarak sağlıklı baba-kız ilişkisinin kurulamamasına neden olan erkek ile eşi ile eve mutfak ölçüsü almaya gelen dava dışı kişiye silah çıkarıp "ikinizi de öldüreceğim, s... olup gidin bu evden" deyip tehdit ve küfür ederek eşini üçüncü kişilerin yanında küçük düşüren, yine kardeşinin yanında eşine hitaben "köpek, sen bana karışamazsın, seni mermi manyağı yaparım, ben hayatımı istediğim gibi yaşarım, sana hesap vermem, çocukları da senden soğuturum, köpek gibi bu evde yaşarsın, her zamanki gibi sen temizlersin, size de yemek yapmıyorum, b..k yiyin, şerefsiz p..ç" demek suretiyle onu küçük düşüren ve evine misafir olarak gelen görümcesini ev sahibi olarak ağırlamak yerine yukarıda sarf ettiği sözlerle istemediğini belli eden kadının eşit derecede kusurlu oldukları; erkeğin bağımlılık düzeyinde alkol kullanıp alkollü iken taşkınlıklar yaptığının ispatlanamadığı, kadının kozmetik ürünü tanıtımı yaparken eşinin yanında başka erkeğe ürünü nasıl kullanacağını göstermiş olmasının sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış olmadığı; ortak çocuk ...'ın anne yanında kalıyor olması, alıştığı düzenin korunması gerekliliği, yaşı itibariyle anne ilgi ve sevgisine muhtaç olması, idrak çağında olan çocuğun anne yanında kalma isteği ve uzman raporları dikkate alındığında velâyetinin anneye verilmesinin üstün yararına olduğu; uzman raporundaki görüş doğrultusunda 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca danışmanlık kararı verilerek tedbir dosyasının işbu dosyadan tefrik edildiği; polis emeklisi olması nedeniyle sürekli ve düzenli geliri bulunan ve ayrıca pazarlama işi ile uğraşarak gelir elde eden kadının boşanmakla yoksulluğa düşmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit derecede kusurlu olmaları nedeniyle maddî ve manevî tazminata hak kazanamayacakları gerekçesi ile; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklardan ...yararına hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu 24.04.2022 tarihine kadar devamına, velâyeti anneye verilen ortak çocuk ... yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının velâyetin kesinleşmesinden sonra aylık 600,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadının yoksulluk nafakası ile tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. ... kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; eşit kusur belirlemesinin doğru olmadığını, erkeğin tam kusurlu olduğunun ispatlandığını belirterek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğe yüklenen kusurların gerçekleşmediğini, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadının ortak çocukları baba ile görüştürmediğini, onları ihmal ettiğini, çocuğu evde bırakıp şehir dışına ürün tanıtımına gittiğini, tüm bu nedenlerle velâyetin babaya verilmesi gerektiğini, velâyet konusunda sağlıklı karar verilmesi için annenin psikolojik durumu hakkında rapor alınması talebinin reddedilmesinin doğru olmadığını, kadının tanığı Neriman ile erkeğin yirmi yıldır görüşmemiş olduğunu ve Neriman'ın yalan beyanda bulunduğunu belirterek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönlerinden yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise boşanmaya sebebiyet veren olaylardaki kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı, taraflara yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, taraflara kusur olarak yüklenebilecek vakıa bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının ve erkeğin davalarının kabul edilmesinin ve tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı, ortak çocuk ...'ın velayetinin hangi tarafa verilmesinin üstün yararına olacağı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci ve 336 ncı maddeleri. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 12 nci maddeleri. Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi'nin 3 üncü ve 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.