Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1034 E. 2023/3483 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur dağılımı, tazminat talepleri ve nafaka miktarının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kusur belirleme ve nafaka hükümlerinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, taraflarca sunulan deliller ve iddialar değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2585 E., 2022/3495 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/622 E., 2022/292 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına erkeğin boşanma davasının reddine ve ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

Kararın davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı- davacı erkeğin, kadına şiddet uygulayıp hakaret ettiğini, kadının birkaç kez evden ayrıldığını, aile büyüklerinin araya girmesi üzerine tekrar birleştiklerini, ancak olayların devam etmesi üzerine kadın tarafından Mecitözü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/122 Esas sayılı dosyası ile kayden boşanma davası açtığını, davanın takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemlen kaldırıldığını, evliliğin başından itibaren erkeğin davacı- davalı kadına, psikolojik baskı kurduğunu, davalı erkeğin ailesinin kadına yönelik ithamlarda bulunduğunu ileri sürerek tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin anneye bırakılmasına, kadın yararına aylık 2000,00 TL tedbir, yoksulluk nafakası, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 500,00 TL tedbir, iştirak nafakası bağlanmasına, davacı- davalı kadın yararına 100.000,00TL maddî ve 50.000,00TL manevî tazminat takdirine, kadına ait olan altın ve ziynet eşyaları ile ev eşyalarının tespit edilerek iadesine yada bedelinin tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını ve hakaret ettiği iddialarının gerçek dışı olduğunu, kadının sudan sebeplerle tartışma çıkarttığını, kadının 2009 yılında boşanma davası açtığını, müvekkilinin ikna etmesi üzerine kadının davadan vazgeçtiğini, bu süreçte kadının hamile olduğunu ve erkeğin kök ailesi ile birlikte yaşadığını, sürekli sorun çıkarttığını, erkeğin tayininin ...'ya çıkınca, ...'ya yerleştiklerini, kadının, sürekli tartışma çıkarttığını ve kadının tekrar boşanma davası açtığını, ancak sonradan vazgeçtiğini, erkeğin kök ailesini ziyarete gitmediğini yada 1 saat oturmadan kendi ailesinin yanına gittiğini, çocuklarını, müvekkilinden ve müvekkilinin ailesinden uzaklaştırdığını, müvekkilinin eşinin ailesinin yanında kıymet görmediğini, insan yerine konmadığını, müvekkilinin kök ailesine hakaret ettiklerini, ablasının yanına gittiğini ve davalı- davacı erkeğe danışmadığını, giderken müvekkilinin babasını sevmediğini, müvekkilinin de babasına benzediğini söylediğini, müvekkilinin fiziki özellikleriyle dalga geçtiğini, akrabalarının kışkırtmasıyla erkekten mal varlığı ve gelirini aşacak fiyatta ev almasını istediğini, çok harcama yaparak tasarrufta bulunmadığını ileri sürerek kadının açtığı davanın reddi ile karşı davalarının kabulüne ortak çocukların velâyetinin babaya bırakılmasına, ortak çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 800 TL tedbir, iştirak nafakası bağlanmasına, erkek yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminat takdirine tazminatlara faiz uygulanmasına, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda davalı-davacı erkeğin, kadına yönelik para harcama konusunda baskı uyguladığı ve hesap sorduğu, tartışmalarda eşyaları fırlattığı ve duvarı yumrukladığı, davalı-davacı erkeğin dinlettiği tanıkların beyanlarının duyuma dayalı olması ve somut beyanları olmaması nedeniyle erkeğin iddia ettiği vakıaların ispat edilemediğinden kadına kusur olarak yüklenmediğini, eşler arasındaki evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenilemeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve bu duruma davalı-davacı erkeğin tam kusurlu davranışlarıyla sebebiyet verdiği gerekçesi ile; erkeğin boşanma davasının reddine, kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek çocuk ile baba arasında kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar yararına aylık ayrı ayrı 350,00 TL tedbir nafakası boşanma hükmü kesinleştikten sonra 450.00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, kadının ziynet alacağı davasının ise tefrik edilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusursuz ve kadının tam kusurlu olduğunu, kadının davası ile tazminatlar ve yoksulluk nafakasının kabulü ve nafakaların miktarının çok yüksek olduğunu, erkeğin davasının ve tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek; her iki boşanma davası, kadının kabul edilen boşanmanın ferileri ve tefrik edilen talepler yönünden istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesinin doğru olmadığını, yargılama aşamasında dinlenen tanık Demet'in "Seray'ı aradığını ihtiyacınız olursa yardım etmeye hazırım dediğini onun kendisine hiçbir sebep ve gerekçe yokken salak manyak beni birdaha arama dediği" şeklindeki beyanı ile ... kadının eşinin kök ailesine saygısız davrandığı kusurunun yüklenmesi gerektiğini, bu durumda tarafların kusur dağılımının da değişeceğini ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, kadının az kusurlu, erkeğin ise, ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı- davacı erkeğin, boşanma davasının kabulü ile, erkek yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiş, davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olması nedeniyle maddî, manevî tazminat taleplerinin reddi gereektiği gerekçesiyle davalı- davacı erkeğin diğer istinaf talepleri yönünden, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı-davacı erkeğin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadına kusur olarak yüklenilen "erkeğin kök ailesine saygısız davrandığı" kusurunun davalı- davacı vekili tarafından karşı dava dilekçesinde dayanılmadığını beyan ederek erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki iddia ve itirazlarını aynen tekrar ederek, müvekkilinin kadına göre daha az kusurlu olduğunu bu nedenle boşanmanın fer'isi olan tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin kadının tazminat taleplerinin kabulünün doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğu düşüp düşmeyeceği, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakanın miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.