Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1083 E. 2023/3992 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranlarının tespiti, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun tespit edilmesi, bu tespite uygun olarak nafaka hükümlerine karar verilmesi ve eşit kusur nedeniyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2868 E., 2022/2916 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/259 E., 2022/431 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Kararın ... kadın vekili tarafından tüm yönlerden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesizlik nedeniyle kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin kadına dini baskı yaptığını, erkeğin aşırı kıskanç olduğunu, kadının eğitimini engellediğini, erkeğin kadına o.çocuğu, dana, domuz, aygır, öküz gibi hakaretlerde bulunduğunu, kadının evden son ayrılışının davalı erkek ve oğlunun kadının elinden zorla telefonu almaya çalışmaları nedeniyle olduğunu, kadının, telefon ile sürekli meşgul olduğu ve sadakatsiz olduğu iddiası ile tartaklanıp evden kovulduğunu, kadın eve dönmek istediğinde oğlu ve eşi tarafından hakaret edilerek eve alınmadığını, ortak çocuğun davalının ilgisizliği ve kadının gördüğü şiddet sebebi ile psikolojik rahatsızlığının olduğunu iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasına, davacı için aylık 3.500,00 TL yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî tazminat ile 150.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyası alacağı olarak 10.000,00 TL' ye hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 06.11.2017 tarihli dilekçesi ile ziynet eşyasına ilişkin talebini açıklamış ve ziynet eşyası alacağı talebini 40.190,00 TL olarak artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde özetle; kadının siyasi bir partide kadın kollarında aktif olarak 4-5 yıl gece gündüz çalıştığını, müşterek çocuğun asperger sendrom hastalığına düçar olduğunu, bu hastalığın genetik olduğunu, çocuğun tedavisinin uzun zamandır devam ettiğini, davacı kadının sadakatsiz davranarak başka bir erkek ile hangi düzeyde olduğu bilinmeyen ilişki kurduğunu, kadının 05.. ... .. .. nolu telefonu ile görüşmelerine ilişkin konuşmalarını müşterek çocuğun kaydettiğini, erkeğin kadının telefonunu incelemek istediğinde kadının buna rıza göstermediğini, davalı kadının sürekli telefon ile konuştuğunu ve sadakatsiz davrandığını iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, erkek lehine 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, müşterek çocuğun velâyetinin davalı erkeğe verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2019 tarih ve 2017/1017 Esas, 2019/658 Karar sayılı kararı kararı ile, kadının güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, evli bir kadına yakışmayacak şekilde eşi dışında başka erkekle uzun süreli telefon görüşmeleri ve mesajlaşmaları olduğunu, kadının el yazısı notlarının telefon görüşmelerindeki kayıtlarla uyumlu olduğunu, bu hali ile kadının güven sarsıcı davranışları ile sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle kusurlu olduğunu, erkeğin ise eşine zaman zaman hakaret ettiği bu yönü ile kadının erkekten daha fazla kusurlu olduğu gerekçesiyle; asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilerek anne ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, erkeğin manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL'nin kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili tarafından tüm yönlerden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 26.03.2021 tarih 2021/313 Esas 2021/786 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının deliller, iddia ve savunma birlikte değerlendirilerek, denetlenebilir gerekçe oluşturularak vardığı yargıyı içerir ve denetlenebilir bir hüküm kurulması ve kabule göre de müşterek çocuğun velâyeti hususunda çocuğun yüksek menfaatinin neyi gerektirdiği hususunda ayrıntılı bir sosyal inceleme raporu tanzim edilmesi sonucunda eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere kaldırılmasına ve eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararının gerekçesinde; tarafların davadan bir süre önce ayrı yaşamaya başladıkları, erkeğin taraflar beraberken kadının kilosunun fazla olması nedeniyle sürekli olarak aygır, domuz, ayı gibi sözler söylediği, müşterek çocuğun aspargel sendorumu rahatsızlığı olduğu, doktor olan erkeğin, Allah'tan gelen bir rahatsızlık olduğunu söyleyerek çocuğun tedavisi ile ilgilenmediği, taraflar ayrılmadan 4 yıl kadar önce bir siyasi partiye üye olduğu, parti çalışmaları nedeniyle sürekli dışarıda olduğu, kadının ise çok fazla telefon görüşmesi yaptığı, hastalığı nedeniyle özel ilgiye ihtiyacı olan çocuk ve evle ilgilenmediği, her iki tarafın subut bulan eylemlerinin süreklilik arz etmesi nedeniyle diğer taraf ve özel durumu olan çocuk üzerinde üzerinde ağır baskı oluşturduğu ve psikolojik şiddet içerdiği, evlilik birliğinin gerektirdiği sevgi, saygı, anlayış, özen gibi olguları içermediği, subut bulan eylemlerin evlilik birliğini temelinden sarsacak nitelikte olduğu, evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılmasında tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların kusur oranları, sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacının bir gelirinin olmadığı, boşanmayla yoksulluğa düşeceği kabul ve taktir edilmekle yoksulluk nafakası isteminin kısmen kabulü ile kadın lehine 2.000,00 TL yoksulluk nafakasına, taraflar boşanmaya varan olaylarda eşit kusurlu kabul edilmekle tarafların karşılıklı maddî ve manevî tazminat istemlerinin reddine, kadının dava konusu ettiği ziynetlerin akibeti beyanı bizzat görgüye dayalı tanık veya başka delillerle ispatlanamadığından bu konudaki talebininin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

1.... kadın vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, asıl boşanma davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Davalı- davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların İlk Derece Mahkemesi'nce kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, kararın usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, asıl ve karşı boşanma davalarının kabulüne dair kararın doğru olduğu, tarafların evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, paranın alım gücü, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre; İlk Derece Mahkemesi'nce kadın lehine takdir edilen tedbir/yoksulluk nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, belirlenen kusur durumuna göre eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmolunamayacağından, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin yanlış yapıldığını, davacı kadının tam kusurlu olduğunu, Mahkemenin, müvekkiline kusur yükleyerek kadın lehine nafaka ödemeye mahkum etmesini ve tazminat taleplerinin reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek asıl davanın reddine karar verilerek karşı davanın tüm yönleri ile kabulüne karar verilmesi için temyiz talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin tazminat talebinin reddinin yerinde olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği ve şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı vekili temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.