"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kusur gerekçesinin eşit kusur şeklinde değiştirilmesine, davacı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve kadın eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı boşanma davasının kabulüne, kadının fer'î taleplerinin reddine ve erkek eş lehine boşanmanın fer'îlerine hükmedilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.12.2017 tarihli ve 2016/562 Esas, 2017/989 Karar sayılı kararıyla; boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu ve kadın lehine tazminatlara hükmedilmesinin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 15.000,00 TL maddî, 5000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve boşanmanın diğer fer'îlerine hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarı; davalı erkek vekili kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat, aleyhe hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve velâyet düzenlemesi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 12.07.2021 tarihli ve 2018/2479 Esas, 2021/1184 Karar sayılı kararıyla; kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle; kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve tazminatlara dair hükümleri kaldırılarak bu yönlerden yeniden hüküm kurulmasına erkeğin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili tarafından, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, aleyhe hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen manevî tazminat talebi yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 18.05.2022 tarihli ve 2022/1769 Esas, 2022/4625 Karar sayılı kararıyla; karşılıklı olarak birbirlerine hakaret eden ve fiziksel şiddet uygulayan tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu oldukları gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu sonucu davalı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulünün doğru olmadığı ve eşit kusurlu eş yararına maddî ve manevî tazminata karar verilemeyeceğinden kadının tazminat taleplerinin reddi gerekirken hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden bozulmasına, davalı erkeğin sair temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilâmına uyulmasına karar verilmek suretiyle, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının tespiti ile; davacı kadının tazminat taleplerinin reddine, kesinleşen yönlerden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin ve buna bağlı olarak kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığını belirterek kararın kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, bozma ilâmına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın amacına uygun olup olmadığı, kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.04.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.