Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1129 E. 2023/4349 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu ve hükmedilen tazminatların yerindeliği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin ön inceleme duruşmasına katılmaması ve tanık beyanları da değerlendirilerek, davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren kusurlu davranışlarının kanıtlanması ve temyiz itirazlarının esasa etkili olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1102 E., 2022/1656 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/190 E., 2019/797 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisini defalarca aldattığını, defalarca hakaret edip fiziksel şiddet uyguladığını, maaşına el koyduğunu, sık sık alkol aldığını, kazancını kendi ihtiyaçları ve alkol için kullandığını, olay çıkardığını, eşyalara zarar verdiğini, tehdit ettiğini, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, korkuttuğunu, sindirdiğini, eve kilitlediğini, rencide edip kötü muamelede bulunduğunu, emekli ikramiyesini elinden alarak rızası dışında araç aldığını, 2016 yılında ortak çocuğa şiddet uygulayarak öldürmekle tehdit ettiğini, kısıtlamaları nedeniyle doktora dahi gidemediğini, sağlık sorunları yaşadığını, bir çok kez evden kovduğunu, en son 2018 yılı Kasım ayında şiddet uygulayıp öldürmekle tehdit ettiğini, eşyalara zarar vermesi nedeniyle kadının evden ayrıldığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek usulüne uygun tebligata rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin alkol aldığı, alkol aldığı zamanlarda eşi ve çocuklarına sözel şiddet uyguladığı, bu durumu normal zamanlarda da tekrarladığı, aşağıladığı, hakaret ettiği, tartışma ve kavgalar çıkardığı, sindirmeye çalıştığı, küçük düşürdüğü, emekli maaşını rızası dışında kullandığı, ekonomik anlamda ailesini mağdur ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda tam kusurlu olduğu, kadının kusurunun ispatlanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının dava tarihi itibariyle kaldırılmasına, kadın yararına yasal şartları oluştuğu gerekçesiyle 60.000,00 TL maddi, 55.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yanlı tanık ifadelerine dayanarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, ortak çocuğun annesinin etkisi altında kalarak tanıklık yaptığını, ortak çocuğun dinlendiği duruşmaya erkeğin davet edilmediğini, duruşmaya davet hususunda erkeğe tebligat yapılmadığını, erkeğin emekli olması nedeniyle aleyhine hükmedilen tazminatları ödeyemeyeceğini ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ile bunların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ve kadın yararına hükmedilen tazminatlara ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ön inceleme duruşmasına usulüne uygun davet edilmesine rağmen duruşmaya katılmayan davalı erkeğin yokluğunda yapılan ön inceleme duruşmasında tanık dinlenip, tanık dinlendikten sonra tahkikat aşamasına geçilmesi doğru değil ise de; ön inceleme duruşmasında dinlenilen tanığın beyanına itibar edilmese dahi tahkikat duruşmasında dinlenilen tanık beyanlarına göre de mahkemenin kabulünün isabetli olduğunun ve davalı erkeğin temyiz itirazlarının esasa etki etmediğinin anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.