"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1128 E., 2022/1758 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırşehir 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/504 E., 2021/184 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı karşı davacı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı ile vekâlet ücreti yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun yoksuluk nafakasının ve tazminatların miktarı yönünden kısmen kabulü ile bu yönlerden esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı karşı davalı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmadığı gibi ilk derece mahkemesi kararını sınırlı olarak istinafa getiren tarafın açıkça istinaf etmediği konularda da temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince kusur belirlemesine ilişkin hüküm davacı karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmediğinden kesinleşmekle davacı karşı davalının kusur belirlemesi yönünden temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı karşı davacının birlik görevlerini yapmadığını, sürekli aşağıladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, sürekli arayarak yanında kim olduğunu sorduğunu, aşırı kıskanç olduğunu, annesine kötü davrandığını, erkeğin annesi evdeyken küserek kızının evine gittiğini, eviyle hiç ilgilenmediğini sürekli huzursuzluk çıkardığını, küstüğünü, en sonda davalının davacıya " sütü bozuk, şerefsiz" gibi hakaretlerde bulunduğunu tarafların yaklaşık 2 yıldan beri ayrı yaşadıklarını bu nedenlerle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki problemlerinin 2006 yılında erkeğin başka bir kadınla aldatması nedeniyle baş göstermeye başladığını, kadının ailesini korumak için erkeği affettiğini ancak davacı karşı davalının sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek yine aldattığını, birçok yazışmasında da hatanın kendisinde olduğunu beyan ettiğini, erkeğin kadını ... isimli kadınla, ... isminde bir başka kadınla da aldattığını, davacı karşı davalı erkeğin kadına "beğeniyorsan böyle beğenmiyorsan s...tir git"dediğini, erkeğin halen yaşamakta olduğu ...isimli kadınla 2017 yılında ilişki kurduğunu, davacının eve gelmek istemediğini ve bu kadınla yaşamak istediğini, davanın annesinin davacıya sürekli olarak karıştığını "gebesi pis domuz" ifadeleri ile seslendiğini, rahatsızlığı nedeniyle ameliyat olduğunda ziyaretine dahi gelmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminatın davacı karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin kadını defalarca aldattığı en son ...de başka bir kadınla yaşamaya başladığı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğu kadının kusurunun ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına ara kararla hükmedilen aylık 600,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesi ile aynı miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yararına hükmolunan nafaka ve tazminatların az olduğunu, vekâlet ücretinin eksik hesaplandığını belirterek; kararı yararına hükmolunan nafaka ve tazminat miktarları ile vekâlet ücreti yönlerinden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşulları ile boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, evlilik süresi, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ile tazminat miktarlarının az olduğu, kadın yararına asıl boşanma davasının reddi ve karşı boşanma davasının kabulü sebebiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmedilen vekâlet ücretlerinin miktarlarının uygun olduğu, boşanma davasında istenilen ferilerin kabulü yada reddi yönünden vekâlet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesi ile davalı-karşı davacının yoksulluk nafakasının ve tazminatların miktarlarına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, ilgili bentlerin kaldırılarak kadın yararına aylık 1.500,00-TL yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kadının da kusurunun bulunduğu, maddî durumu nedeniyle yoksulluk nafakası ve tazminatları karşılamasının mümkün olmadığını belirterek; kararı kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminat miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddesi,
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı karşı davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı karşı davalı erkek vekilinin kusur belirlemesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Davacı karşı davalı erkek vekilinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.