"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1456 E., 2022/1498 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/221 E., 2019/586 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, gerekçe yönünden hükmün değiştirilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; eşinin bilgisi ve rızası dışında aile konutu niteliğindeki taşınmaza ipotek koydurduğunu, sonrasında taşınmazın davalı adına cebri icra ile tescil edildiğini belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2014/12679 Esas sayılı takip dosyasında cebri icra yolu ile müvekkili adına tescil edildiğini, takip dosyasının alacaklısının Vakıfbank, borçlusunun ise davanın davacısı ...'nın eski eşi ve aynı zamanda dava konusu taşınmazın o zamanki maliki ... olduğunu, tapu maliki olmayan davacı ... ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki ve husumetin de olmadığını, davacı tarafın beyanlarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, taşınmazın tapusunun iptalini gerektiren hukuki bir neden de olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu İzmir ili, ... ilçesi, ... Caddesi 17 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu, davalının söz konusu taşınmazı, alacaklı Vakıfbank tarafından davacının eski eşi ... aleyhine İzmir 14. İcra Müdürlüğünün 2014/12679 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde ihale yoluyla edindiği, davalının gayrimenkulü edinmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, davacının tapu iptali tescil talebinin yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz maliki borçlunun eşi olarak aile konutu vasfındaki taşınmaza ipotek konulurken muvafakat alınmadığı gibi aile konutu olan ve 2013 senesinde aile konutu şerhi işlenmiş olan dava konusu taşınmazın icra yoluyla satılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ... ile eski eşi ...'ın 11.07.1985 tarihinde evlendikleri, davaya konu evin 25.03.2008 tarihinde satın alınarak ... adına tescil edildiği, adı geçen eşin 16.04.2008 tarihinde Vakıfbank'tan farklı bir konut kredisi kullanarak söz konusu evin üzerine ipotek koydurduğu, bu ipoteğe davacı eşin açık rızasının alınmadığı, taşınmazın tapu kaydına 28.03.2013 tarihinde "aile konutu" şerhi konulduğu, daha sonra bankanın 24.09.2014 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı, takip süreci sonunda 15.02.2016 tarihinde taşınmazın davalıya ihale edildiği, ihalenin kesinleşmesi üzerine 10.02.2017 tarihinde davalı adına tescilin yapıldığı, davacı ile eski eşi ...'ın İzmir 14. Aile Mahkemesi'nin 21.12.2016 tarih ve 2015/440 E. 2016/909 K. Sayılı ilamı ile boşandıkları, iş bu kararın 08.02.2017 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 15.05.2017 tarihinde açıldığı, buna göre, davacı ile eski eşinin evlilik birliği içerisinde alınan ve aile konutu olan evin üzerine eşin rızası alınmadan ipotek konulduğu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucunda yapılan ihale ile taşınmaz mülkiyetinin davalıya geçtiği, davacının, taşınmazın eski maliki olan ...' dan 08.02.2017 tarihinde kesinleşen karar ile boşandığı, birliliğinin sona ermesi nedeniyle, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinin de bu tarih itibariyle sona erdiği, aile konutu özelliği ortadan kalkan taşınmaz hakkındaki 15.05.2017 tarihinde açılan bu davanın ise dinlenme olanağı bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesinin "davanın reddi" yönündeki kararı sonuç itibariyle doğru ise de, "davalının taşınmazı edinmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı" şeklindeki soyut bir değerlendirmenin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 inci maddesine uygun bir gerekçe sayılamayacağı, dolayısıyla anılan hükme aykırı olarak kararın gerekçesiz olması nedeniyle, kamu düzenini ilgilendiren bu konuda 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi uyarınca
"davanın reddi" yönünde yeniden hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile davacının istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni gereği re'sen kararının, gerekçe yönünden, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi uyarınca kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde, davanın boşandıktan sonra açılmasına rağmen, evin davalı adına tescilinin evlilik birliği içerisinde yapıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tapu iptal tescil davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.