"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1034 E., 2022/2212 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/706 E., 2021/313 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadın vekilinin sair, davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... Ünlü vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1998 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, cinsel şiddet uyguladığını, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, hakaret ettiğini iddia ederek maddî tazminat ve nafaka talebi bulunmadığına ve davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ettiğini, küçük düşürücü davranışlar sergilediğini, sürekli alkol kullandığını, cinsel, fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, sürekli borçlandığını, tehdit ettiğini, ortak çocuğa fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl en yüksek değer üzerinden arttırılmasına, 150.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak konuttan kovduğunu, cinsel şiddet uyguladığını, birlik görevlerinin ihmal ettiğini, iftira attığını, güven sarsıcı davranışlar sergilediğini iddia ederek öncelikle davanın reddine karar verilmesini aksi kanaatte olunması durumunda ise erkek yararına 50.000,00 TL maddi tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiği, sürekli borçlandığı, kadına ve ortak çocuğa sürekli hakaret ettiği, ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise ortak çocuk ile ilgili konuları erkekten gizlediği, her ne kadar dinlenen davalı erkek tanıkları kadının, erkeğe hakaret ettiğini beyan etmişlerse de erkek tarafından bu vakıaya dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığından kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, bu hususun tüm dosya kapsamıyla ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadının, maddî tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin dava dilekçesinde bu yönde talepte bulunmadığı ve bu yöndeki beyanının feragat niteliğinde olması sebebiyle reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 20.000,00 TL manevî tazminat, kadın yararına talep tarihinden itibaren tedbir nafakası takdirine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olmadığı, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına maddî tazminat ve yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerektiği, kadın yararına takdir edilen manevî tazminat ve tedbir nafakası miktarının ise az olduğu belirtilerek; tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği, kadın tarafından süresinde tanık deliline dayanılmadığı ve kadının tanıklarının beyanlarının hükme esas alınamayacağı, erkeğe yüklenen fiziksel şiddet vakıasına süresinde dayanılmadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, erkek yararına tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğu, kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin isabetli olmadığı, zira süresinde bir ıslah talebi de olmadığı, kadının nafaka talebinden feragat ettiği ve kadın yararına tedbir nafakası takdirinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının dava dilekçesindeki beyanlarının, yoksulluk nafakası ve maddî tazminat talebinden feragat niteliğinde olduğu, manevî tazminat yönünden ise feragat beyanının olmadığı, tedbir nafakasının niteliği gereği davanın her aşamasında talep edilebileceği, kadının dava dilekçesindeki "...nafaka istemediği..." şeklindeki beyanının tedbir nafakası talep etmesine engel teşkil etmediği ve tedbir nafakasına talep tarihinden itibaren hükmedilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinde ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesine, kadın yararına talep tarihinden boşanma kararı kesinleşinceye kadar tedbir nafakası takdir edilmesinde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücü ve günün ekonomik koşulları birlikte değerlendirildiğinde tedbir nafakası miktarında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğundan kadın yararına manevî tazminat takdirinde, kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinde, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı, ancak kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evlilikte geçen süre, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönden kaldırılmasına ve bu yönden yeninden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminat, kadın vekilinin sair, erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile hükmün tamamı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında tanık deliline usulünce dayanılıp dayanılmadığı ve kadının tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmasının isabetli olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın tarafından süresinde tazminat ve nafaka talebinde bulunup bulunmadığı, kadın yararına hükmedilen manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 119 uncu maddesi, 141 inci maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 307 inci ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birince ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin duruşmalı temyiz eden davacıdan alınarak temyiz eden davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.