"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1452 E., 2022/1740 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında
hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/315 E., 2020/37 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadın vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1987 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, onur kırıcı davranışlar sergilediğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ziynet eşyalarının erkek tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161inci, 162 nci ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümleri uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyalarının bedellerinin erkekten alınarak kadına verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap, ikinci cevap dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, birlikte yaşamaktan kaçındığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hastalığı ile ilgilenmediğini, baskıcı olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının, birlikte yaşamaktan kaçındığı, ortak çocuklarla ilgilenmediği, erkeğin trafik kazası geçirdiği ve uzun süre hastanede kaldığı ancak kadının erkeğin yanında olmadığı, erkeğin ise sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesini ikinci fıkrası hükmü gereğince boşanmalarına, ortak çocuklar ergin olduğundan velâyet konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar yararına nafakaya hükmedilmesi talebinin ise reddine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında, kadının emekli olmadığı, erkeğin ise mühendis olduğu, gelir durumunun kadına göre daha iyi olduğu anlaşıldığından kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, 108.000,00 TL toptan yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu dikkate alınarak kadının tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyası talebi yönünden erkek yararına 3.400,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu bir davranışının olmadığı, erkeğin zina eyleminin ispatladığı ve zina hukuki sebebine ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, nafaka miktarlarının az olduğu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ziynet alacağı talebi yönünden erkek yararına vekâlet ücreti takdir edilemeyeceği belirtilerek; zina hukuki sebebine dayalı davası hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından İlk Derece Mahkemesi tarafından kadının, 4721 sayılı Kanun'un 161 inci ve 162 nci maddelere yönelik talepleri ile ilgili olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmadığı, kadın vekilinin zina hukuki sebebine dayalı dava yönünden istinaf itiraz olduğu ancak, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi hükmüne dayalı talebi yönünden istinaf itiraz olmadığı, İlk Derece Mahkemesi tarafından bu hususta karar verilmemesinin hatalı olduğu ancak, açıkça istinaf itirazı olmadığından bu hususa değinmekle yetinildiği, zina hukuki sebebine dayalı talep yönünden ise dosya kapsamından zina olgusunun ispatlanamadığı ve kadının bu talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, evlilikte geçen süre, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, kadının çalışmaya engel halinin bulunmaması ve erkeğin geliriyle orantılı olacak şekilde hakkaniyet ilkesi gereğince kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının esası ve miktarının isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, dava dilekçesinde, kadının elinden erkek tarafından ziynetlerin alındığı ve iade edilmediğinin iddia edildiği, ancak nispi harca tabi ziynet alacağı talebi yönünden usulüne uygun harçlandırılarak açılmış bir davanın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince kadının ziynet alacağı davası usulüne uygun olarak açılmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine rağmen vekil ile temsil olunan erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının ziynet alacağı talebi yönünden usulüne uygun harçlandırılarak açılmış bir davası bulunmadığından bu talep yönü ile erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, kadının zina özel sebebine dayalı boşanma davasının reddine, kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile zina hukuki sebebine dayalı davasının reddi, 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesindeki talebi ile ilgili istinaf itirazlarının incelenmemesi, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, zina hukuki sebebine dayalı davanın kabulü şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tazminata hükmedilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadına yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadın vekilinin tüm istinaf itirazlarının incelenip incelenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000.00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.