"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/491 E., 2022/2131 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/328 E., 2020/1009 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 2011 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalı-davacı kadının son zamanlarda müvekkiline "sen yaşlısın ben gencim, ya sen bir anda ölürsen, ayrılsak mı, genç birini bulup onunla kaçsam mı" gibi anlamsız sorular sorduğunu, kendisini rahatsız ediyorlar diye ikinci bir cep telefon hattı kullanmaya başladığını, bazen geceleri konuşmalarını ve mesajlaşmalarını gördüğünde arkadaşlar diyerek geçiştirdiğini, müvekkilinin kadına verdiği paraları da alarak evi terkettiğini, müvekkili aradığında "sen benim dengim değildin, paralarla yeni bir hayat kuracam, senden bıktım, avukatımdan boşanma dilekçesi gelecek" dediğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, müvekkili yararına yasal faizleriyle birlikte 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap, birleşen dava ve 13.05.2019 tarihli ıslah dilekçeslerinde; asıl davanın reddini istemiş, erkeğin evliliğin ilk günlerinden itibaren müvekkiline saygısız davrandığını, hakaret edip şiddet uyguladığını, müvekiline iş bulduğunu ve çalışmasını istediğini, maaş günleri bizzat işten aldığını ve kadının maaşına rızası olmamasına rağmen el koyduğunu, evin ihtiyaçlarını karşılamak yerine define aramaya gittiğini, hamileyken çalışamazsın diyerek kürtaj olmaya zorladığını, ters ilişkiye zorladığını, ... erkeğin müvekkilini para karşılığı başka erkeklerle birlikte olmaya dahi zorladığını, özel fotoğraflarını kadının ailesine göstereceğinden bahisle tehdit ettiğini, 27.12.2017 tarihinde maddî konularda tartışma çıkması üzerine müvekkiline iftiralar attığını, şiddet uygulayarak evden kovduğunu, asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı-davacı ...'in karşı davası ile birleşen davadaki mal rejimi alacak talepleri yönünden ihtarlı kesin sürede yargı harçlarının yatırılmaması nedeniyle 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun(492 sayılı Kanun) 30 uncu ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 150 nci maddesi gereğince işlemden kaldırıldığı, üç aylık sürede de harç ikmali suretiyle yenilenmediği anlaşılmakla bu talepler yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı-davacı ...'in birleşen davadaki hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış hukuki nedenine dayanarak açtığı davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine, asıl ve birleşen davadaki tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayanarak açtıkları davada ise davalı-davacı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, ... erkeğin ise düzenli bir işte çalışmadığı, tehdit ve hakaretler ederek eşinin çalışarak kazandığı parayı zorla elinden aldığı, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediği, fiziksel şiddet uyguladığı, ... erkeğin ağır kusurlu davranışları sonucunda evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmelerini olanaksız kılacak biçimde temelinden sarsıldığı, davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerektiği, davalı-davacı kadının boşanmakla zedelenen ekonomik menfaatleri ile erkeğin daha ağır nitelikteki boşanmaya sebep olan eylemlerinin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte bulunması sebebiyle uygun miktarda maddî ve manevî tazminatın erkekten alınmasına, erkeğin daha ağır kusurlu davranışları nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesi ile asıl ve birleşen davada 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında tarafların boşanmalarına, davalı-davacı kadın için 13.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, kadının karşı davası ile birleşen davada alacak talepleri yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davalı-davacı kadının birleşen davada 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi kapsamında boşanma talebinin reddine, karşı davada erkek yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili, olmayan karşı dava yönünden hüküm kurulması, birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına tazminata hükmedilmesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu itibarla; asıl ve birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmaya karar verilmesinde ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede herhangi bir isabatsizlik görülmediği, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceği, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen kadının, diğerinden daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, boşanma sonucu kadının, en azından diğerinin maddî desteğini yitirdiği, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi yerinde ise de, tazminat miktarlarının az olduğu, öte yandan, davalı-davacı kadın tarafından usulüne uygun şekilde harcı yatırılmış bir karşı dava bulunmadığı halde, İlk Derece Mahkemesince karşı dava varmış gibi hüküm kurulması ve ... erkek yararına vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin doğru olmadığı, buna ilişin hükümlerin kaldırılması gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminata ilişkin hüküm ile karşı dava yönünden kurulan hükümlerin kaldırılmasına, kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata, tarafların diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili; müvekkiline yüklenen kusurların ispatlanamadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğunu, kadın yararına tazminat koşulları oluşmadığını, müvekkili yararına tazminata hükmedilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına tazminata hükmedilmesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili; erkeğin tanığının babası yararına yanlı beyanlarda bulunduğunu, müvekkilinin kusuru bulunmadığını, erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, duygusal, fiziksel, cinsel, ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkili yararına hükmedilen tazminatların çok az olduğunu, talepleri gibi karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, karşılıklı boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davaların kabulü ile kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, miktarlarının dosya kapsamına, hakkaniyete, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 166 ncı, 169 uncu, ve 174 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle ... erkeğin, davalı-davacı kadına psikolojik ve cinsel şiddet uyguladığının, erkeğe bu eylemlerin de kusur olarak yüklenmesi gerektiğinin, tarafların Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışları ile birlikte değerlendirildiğinde bu hale göre de erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup, ... erkek vekilinin tüm, davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca kadın yararına daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davalı- davacı kadın yararına BOZULMASINA,
2.Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ... erkeğin tüm, davalı-davacı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Aytekin'e yükletilmesine,
Peşin harcın istek halinde yatıran Yasemin'e iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.