Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1194 E. 2024/6968 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka ve tazminat hususlarında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşılması, velayet düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygunluğu, nafaka miktarlarının ve tazminatların takdirinde hukuka aykırılık bulunmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/951 E., 2022/1590 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/966 E., 2021/219 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1998 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, aile içerisinde kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, yatağını ayırdığını, tehdit ettiğini, intihara teşebbüs ettiğini, psikolojik, cinsel şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, iftira attığını, küçük düşürücü sözler söylediğini, hakaret ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL, iştirak nafakası, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, hakaret ettiği ve fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise hakaret ettiği, ortak konutu eşyalarına zarar verdiği, tehdit ettiği, ortak çocuklara ilgisiz olduğu, erkek tarafından dosyaya sunulan ses kaydının hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınamayacağı, erkek tarafından dayanılan kadının sadakat yükümlülüğünün ihlal ettiği vakıasın ise ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldığı, alınan sosyal inceleme raporu bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar ... ve ...'in velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ...'ın yargılama sırasında ergin olduğu dikkate alınarak velâyet ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk ... yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ... yararına aylık 250,00 TL tedbir nafakası, 250,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ...'ın ergin olduğu tarihe kadar takdir edilen tedbir nafakasının devamına, ergin olduğu tarih itibariyle kaldırılmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 200,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle tarafların tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadın tarafından usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından erkek üzerine kayıtlı evin kadın üzerine bırakılması yönündeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, kadının sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin ispatlandığı, ses kaydının hükme esas alınması gerektiği, kadının davasının reddine karar verilmesi gerektiği, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu, ortak çocuklar ve kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, erkek yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, erkeğin davasının reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen nafaka miktarlarının çok az olduğu, kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her na kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı vakıası kusur olarak yüklenmişse de kadın tarafından bu vakıaya dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı ve bu vakıanın erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, yine kadına yüklenen ortak konutta bulunan eşyaları kırdığı vakıasına da erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı ve bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlara göre boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, eşit kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olduğu, ortak çocukların fiilen anne yanında kaldığı, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alındığında velâyet düzenlemesinin dosya kapsamına uygun olduğu, velâyeti kendisinde bulunmayan baba ile ortak çocuklar arasında, çocukların baba sevgisi ve şefkatini tadacak şekilde, hafta sonları ve dini bayramlarda yatılı kalmasına olanak sağlayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerektiği, yine velâyeti anneye verilen çocuklar ile baba arasında babalar gününde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken anneler gününde düzenlenmesinin doğru olmadığı, istinaf inceleme tarihi itibariyle ortak çocuklar ... ve ...'nın ergin olduğu, ortak çocukların ergin olduğu tarihlere kadar tedbir nafakası takdiri ve miktarlarının isabetli olduğu, yine ortak çocuklar ... ve ...'nın ergin olduğu dikkate alındığında bu çocuklar yönünden velâyet ve iştirak nafakası konularında karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... yararına hükmedilen tedbir nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu kadın yararına tazminata hükmedilemeyeceği, kusur durumu, kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün boşanma davaları ve fer'îleri yönünden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine ve ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar 04.12.2000 doğumlu ... ve 08.06.2004 doğumlu ... ergin olduklarından bu çocuklar yönünden velâyet ve kişisel ilişki, iştirak nafakası konusunda karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuk ... yararına dava tarihinden Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine kadar aylık 250,00 TL, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinden boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihine kadar geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakası takdiri ile boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk ... ve ... yararına dava tarihinden ergin oldukları tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 350,00 TL tedbir nafakası takdiri ile erkekten alınarak kadına ödenmesine, ergin oldukları tarih itibariyle kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadın yararına dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar geçerli olmak üzere aylık 200,00 TL tedbir nafakası takdiri ile erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının yoksulluk nafakası ile tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 10.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, nafakalar ve velâyet yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmişse miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, ortak çocukar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin ortak çocuk ...'in üstün yararına ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkek tarafından sunulan ses kayıtlarının hukuka aykırı delil olup olmadığı, yargılama gideri ve vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci ve devamı maddeleri; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadına İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenen "ortak çocuklarla ilgilenmediği" vakıasının ispatlanamadığı ve kadına kusur olarak yüklenemeyeceği ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin Tuncer'den alınarak ...'ya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Tuncer'e yükletilmesine,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.