Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1226 E. 2024/6970 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarı ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve miktarı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadının çalışmaya başladığı tarihe kadar tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve miktarında, maddi ve manevi tazminat takdir edilmesinde ve miktarlarında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1273 E., 2022/1924 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1055 E., 2021/722 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden temyiz eden davalı- karşı davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davacı- karşı davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olmadığını, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ekonomik, cinsel ve psikolojik şiddet uyguladığını, ailesinin evlilik birliğine olan müdahalesine sessiz kaldığını, ortak konuttan kovduğunu, hakaret ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, erkeğin ailesini istemediğini, birlik görevini ihmal ettiğini, aile arasında kalması gerekenleri başkaları ile paylaştığını, ortak konutu terk ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına 30.000,00 TL maddî tazminat, 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, ailesinin kadının giyimine, dışarıya çıkmasına karıştığı, erkeğin ise ailesine bu konuda müdahalesinin olmadığı, tarafların ayrılmasına neden olan 07.09.2019 gecesi erkeğin ailesinin Çubuk'tan Arhavi'ye habersiz bir şekilde gelmesi ve taraflar arasında bundan kaynaklı huzursuzluk yaşandığı, erkekten kaynaklanan sebeple cinsel birlikteliğin kurulamadığı, kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadının düzenli ve sürekli gelir getiren işi olduğu ve boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği anlaşıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü dikkate alınarak kadın yararına 16.000,00 TL maddî tazminat, 14.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olması sebebiyle tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, kadının tazminat ve tedbir nafakası talebinin reddi ile erkeğin tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, tedbir nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince boşanmaya karar verilmesinde ve özellikle erkeğin, kadının cinsel ilişkiden kaçındığı veya kadından kaynaklanan sebeplerle cinsel ilişki kurulmadığına ilişkin somut bir iddiasının bulunmadığı gözetildiğinde kusura ilişkin yapılan değerlendirmede, dava tarihinden kadının çalışmaya başladığı tarihe kadar kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, maddî ve manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatların miktarlarında, kusur belirlemesine göre erkeğin koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin reddinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın ve erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL'lik vekâlet ücretinin ...'den alınarak ...'ya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.