Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1228 E. 2023/4107 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında erkeğin kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarlarının uygunluğu ile davalı erkeğin delillerinin toplanması gerektiği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dayandıkları belgeler, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1120 E., 2022/2240 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/720 E., 2019/792 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde; eşinin kendisine ve ailesine ağır hakaret ettiğini ve devamlı aşağıladığını, maddî katkıda bulunmadığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve evi terk ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla boşanmalarına, kendisi için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL tazminatın eşinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30.04.2019 tarihli duruşmada ise, dava dilekçesinde tazminat talebinin manevî tazminat olduğunu bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek, usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına karşı "sen hiç bir b..tan anlamıyorsun", "a....koyayım, salak, gerizekalı, manyak", "Allah belanı versin", "senin gelmişini geçmişini sinkaf ederim" şeklinde hakaret ve aşağılayıcı sözler söylediği ve evle ilgilenmemek suretiyle evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, buna göre erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenebilecek bir kusurun olmadığı, evlilik birliğinin devamında taraflar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı ve temelinden sarsıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir, 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 8.000,00 TL manevî tazminatın erketen alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın, Mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakası ile manevî tazminat miktarının çok az olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak uygun miktarda nafakaya ve tazminata karar verilmesi gerektiğini beyanla; yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı erkek vekili, boşanma kararını istinaf etmediklerini, delilleri toplanılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, kadının kusurlu olduğunu, hükmedilen nafaka ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, sosyal ve ekonomik durumların dosyaya farklı yansıtıldığını, müvekkilinin emekli maaşı dışında başka geliri olmadığını, reddedilen manevî tazminat miktarı yönünden lehlerine vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğini beyanla; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat ve miktarları ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kusurlu davranışlarının dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olduğu, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğuna yönelik tespitin yerinde olduğu, boşanma veya ayrılık davası açılınca davanın devamı süresince hakim tarafından gerekli olan eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ilişkin geçici önlemlerin kendiliğinden alınması gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden itibaren kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin doğru olduğu, nafaka miktarının da hakkaniyete uygun olduğu, kadının sürekli ve düzenli gelirinin bulunmadığı, geçici işlerde sezonluk çalıştığı, boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakasına karar verilmesinin ve nafaka miktarının hakkaniyete uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olduğu, tazminat miktarının yerinde olduğu, boşanma davası kabul edilen kadın yararına boşanma davasına ilişkin vekâlet ücreti verilmesinin, boşanmanın fer'isi niteliğindeki kısmen reddedilen tazminat üzerinden erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu gerekçesi ile davacı kadın ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili, delilleri toplanılmadan verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, kadının kusurlu olduğunu, hükmedilen nafaka ve manevî tazminat şartlarının oluşmadığını, sosyal ve ekonomik durumların dosyaya farklı yansıtıldığını, müvekkilinin emekli maaşı dışında başka geliri olmadığını, reddedilen manevî tazminat miktarı yönünden lehlerine vekâlet ücretine karar verilmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat ve miktarları ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında davalı erkeğin delillerinin toplanması gerekip gerekmediği, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, davacı kadının manevî tazminat talebinin reddedilen kısmı yönünden davalı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 27 nci maddesi, 127 nci maddesi, 141 inci maddesi, 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 323 üncü ve 326 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.