"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/634 E., 2022/2350 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/713 E., 2021/12 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2011 yılında evlendiklerini, bu evlilikten 2012 doğumlu Hayrunnisa'nın dünyaya geldiğini, davalının, davacıya sürekli hakaret ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, sosyal çevresi ve ailesi ile görüşmesini engellediğini, yeni evlendiklerinde kayın validesinin davacıya hakaretlerde bulunduğunu, davalının ailesinin müvekkiline düğünde takılan takıları baskı kurmak suretiyle kandırarak aldıklarını, davalının hamile olan eşini doktora götürmediğini ve hamilelik süresi boyunca eşi ile ilgilenmediğini, hiçbir şekilde çocuk için gereken ihtiyaçları satın almadığını, kazancını kendi ailesine harcadığını, eşinin ve evinin temel ve maddî ihtiyaçlarını karşılamadığını, bu yüzden davacının çalışmak zorunda kaldığını, davalının, davacıya şiddet uygulayarak zorla kapının önüne koyduğunu, davacının evde normal bir kıyafet giymesine dahi müsade etmediğini davalının davacıya onu boşayacağını söylediğini, davalının davacıya şiddet uygulayıp hakaret ve tehdit ederek evden kovduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesine, çocuk ve davacı yararına ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakalarına, davacı yararına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların gerçeği yansıtmadığını, aksine davacının, müvekkilinin annesinin eve gelmesini istemediğini, geldiklerinde ise saygı göstermediğini, müvekkilinin üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının davalıdan habersiz sofra takımı, meyve sıkacağı ve birçok eşyayı evden erkek kardeşleri ile birlikte alarak ailesinin evine götürdüğünü, müvekkilini aldatarak hileli yollarla bunları sattığını ifade ettiğini, bunun yalan olduğunun ortaya çıktığını, en son bu konuda tarafların tartıştıklarını, davacının davalıya hakaret ettiğini, davacı müvekkiline sinirle saldırınca, müvekkilinin kendini korumak adına davacıyı ittiğini, onu darp etmediğini, sinirlenerek kendisine saldıran davacıyı sakinleştirmeye ve kendisini korumaya çalışırken itiş kalkış yaşandığını, davalının, davacının çocuk istememe tercihine ses çıkarmadığını, saygı duyduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının, davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, baskı uygulayarak ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, tehdit ve hakaret içerikli söylemlerde bulunduğu, boşanmaya yol açan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebi ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı yararına aylık 500,00 TL tedbir, aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00 TL tedbir, aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, davacı yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının çok az olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili, davanın reddi gerektiğini, müvekkiline kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, miktarlarının fahiş olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, hukuki nitelendirmede, kanunun olaya uygulanmasında ve istinaf eden tarafa göre kusur belirlemesinde hata yapılmadığı, eksik araştırma ve incelemenin söz konusu olmadığı, belirlenen vakıalar karşısında davacı açısından ortak hayatın devamının kendisinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsıldığı ve çekilmez hale geldiği, artık tarafları kanunen bir arada yaşamaya zorlamanın mümkün olmadığı, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında aranılan yasal şartların gerçekleştiği, kusur derecesi, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, günün ekonomik koşulları, tedbir nafakasının amacı ve niteliği, velâyet kendisine verilmeyen eşin çocuklara mali gücü oranında bakım borcu, davacının kişisel haklarını ve aile bütünlüğüne yapılan saldırının boyutu, bu evlilikten mevcut ve beklenen menfaatlerinin ihlali, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri ile hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı ve ortak çocuk yararına nafakalara, davacı yararına maddî ve manevî tazminata karar verilmesinin, karar gerekçesinin, nafakaların ve tazminatların miktarlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili; istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; tazminat ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili; istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu belirterek; tüm yönlerden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tazminat ile nafakaya hükmedilmesinde ve miktarlarında isabetsizlik olup olmadığı, ortak çocuğun velâyetinin annesine verilmesinin çocuğun üstün yararına, yaşına, gelişimine uygun olup olmadığı, çocuk yararına hükmedilen nafaka miktarının tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 336 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.