"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2296 E., 2022/2345 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/112 E., 2022/490 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının erkeğe defol git, beni zaten zorla verdiler ne yapacağım artık bu saatten sonra mecburum dediğini, kadının sebepsiz yere huzursuzluk çıkardığını, ortak konutu terk etmek ile tehdit ettiğini, kadının sebepsiz yere ben yarın babamın evine gideceğim, gideyim de sen gör ağzını belle dediğini, kadının argolu ve küfürlü konuştuğunu, S.tir git salonda yat gelme yanıma dediğini, tartışma esnasında kadının annesine ve abisine yetişin ... beni öldürecek, beni kurtarın diye mesaj attığını, annesi geldiğinde ise beni götür, sevmiyorum ben nefret ediyorum ondan, bıktım artık bana kimse bağıramaz bana babam karışmadı bağırmadı ki, hani mutsuz olursam beni götürecektin götürsene, nefret ediyorum ben dediğini, abisine bu sözlerin hepsini annem söyletiyor, mutlu değilsen boşan gel kızım ben senin arkandayım onlar hiçbir halt edemezler, boşanırsan yıl içinde okula geri gönderirim, bi şey alacaksanız üzerine aldır diye söylediğini, doğrulamak için annesini aradıklarını annesinin benim öyle kızım yok Allah belasını versin, sürün, o yalancı, şerefsiz, gelirsem oraya seni saçından tutar sürüklerim diye bağırdığını,yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ailesinin etkisinde kaldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 60.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin saygısız, aşağılayıcı, baskıcı ve soğuk bir şekilde davrandığını, erkeğin eşine seni karım olarak görmüyorum, git duvarlarla konuş, senden avrat olmaz, kadın olmaz, zaten seninle hiç evlenmek istemedim, ne bakıyorsun, senin aklın hiçbir şeye ermez şeklinde söylemlerde bulunduğunu, kadın evlilik terapistine gitmek istediğinde sen şizofrensin diye bağırdığını, çocuk sahibi olmak istediğinde çocuğa bakamazsın, öldürüsün, hiçbir şeyi beceremiyorsun dediğini, erkeğin soğuk davranışlarının olduğunu, eceline mi susadın, seni öldürürüm hayatını mahvederim dediğini, annesinin o senin kocan, döver de sever de dediğini, eşinin öldürmekle tehdit ettiğini, tartışma esnasında mutfak bıçağını kendisine doğrulttuğunu, ...’a gideceğim, ayrılmak istiyorum dediğini, kapı kilidinin değiştirildiğini ve eve giremediğini, erkeğin ailesinin kendisini istemediğini ve evliliklerine müdahele ettiklerini, eşinin annesinin biz sizin kızınızı istemiyoruz, hastalıklı o dediğini, kadının üniversite okumasına engel olduğunu okuyacaksan bu iş biter diye baskı yaptığını, markete dahi gitmek istediğinde dışarı çıkamazsın, bu evlilik biter dediğini, evin temel ihtiyaç ve eksiklikleri ile ilgilenmediğini, erkeğin evliliğe gereken özeni göstermediğini, baskı ve psikolojik şiddet içeren davranışlarının olduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 16.11.2021 tarih ve 2019/314 Esas, 2021/365 Karar sayılı kararı ile kadının isteyerek evlilik yapmadığı, ailesinin baskısıyla evlendiği, kısa süren evlilik birliğinde her tartışmalarında kendi isteği ile ortak haneyi devamlı olarak terk ettiği, kadının annesinin evlilik birliğine müdahale ederek tarafların tartışmalarından sonra kadının evlilik birliğinin sonlandırmasını istediği, erkeğin ailesinin ortak haneye misafir olarak gelmelerini istemediği hususları dikkate alındığında davalı karşı davacının evlilik birliğinin gerektirdiği ödev ve sorumlulukları yerine getirmediği hususları sabit olduğu; erkeğin ise kadını fiziksel özelliği itibariyle beğenmediği ve bu sebeple kadını küçük düşücü sözler sarf ettiği, ilgisiz olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince kadının davasının reddi ile erkeğin davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 2.500,00 TL maddî, 2.500,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı kadın vekili erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen ve kabul edilen tazminatlar ile nafaka talebinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.02.2022 tarih ve 2022/301 Esas, 2022/326 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde verilen gerekçeli kararda, gerekçede kadının ağır kusurlu olduğu, erkeğin hafif kusurlu olduğu belirtildiği, fakat erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne karar verildiği, hükümde ise asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilerek gerekçe kendi içerisinde ve aynı zamanda gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirildiği, kadına ve erkeğe yüklenen kusurlu vakıalar ve neticesinde kusur derecelerinin anlaşılamadığı, hükmün denetime ve infaza elverişli bulunmadığı, kadının açtığı karşı boşanma davasında 490 sayılı Harçlar Kanunu’nun ( 490 sayılı Kanun) 27 nci, 30 uncu ve 32 nci maddeleri uyarınca maktu peşin harç alınmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu, bu sebeplerle kadının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının bütünüyle kaldırılmasına, yukarıdaki açıklamalar ışığında usulüne uygun olarak yargılama yapılıp, sonucu uyarınca yeniden hüküm kurulması zorunlu hale gelen dava ve tüm diğer talepler yönünden bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine, kadının sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığı gerekçesi ile hükmün kaldırılmasına, eksikliklerin giderilmesini teminen Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeği sevmediğini, ailesinin zoruyla evlendiğini ve yüzünü görmek istemediğini söylediği, haklı bir neden olmaksızın kendi annesine ortak haneden gidelim beni burdan götür dediği, erkeğin ailesini ve abisinin çocuklarını ortak haneye ziyarete gelmesini istemediği, aile bireylerine kötü davrandığı, kadının annesinin evlilik birliğine müdahale ettiği, ev işlerini yapmadığının ispat edildiği dolayısıyla kadının kök ailenin tarafların evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, evlilik birliğinin gerektirdiği özen yükümlülü ile eşine karşı saygılı davranma yükümlülüğünün ihlali ve duygusal şiddet uyguladığı, bu nedenle kadının ağır kusurlu olduğu; erkeğin ailesinin zorlaması ile evlendiği, küçük düşürücü sözlerde bulunarak hakaret ettiği, erkeğin annesinin kadına hakaret ettiğinin ispatlandığı dolayısıyla erkek ve annesinin kadına karşı duygusal şiddet uyguladığı, belirlenen bu kusurlara göre erkeğin hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, erkek yararına 2.500,00 TL maddî ve 2.500,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin, kusurun derecesinin ve bunlara bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, her tartışmalarında kendi isteği ile ortak haneyi devamlı olarak terk ettiği, annesinin evlilik birliğine müdahale ettiği, erkeğin ailesinin ortak haneye misafir olarak gelmelerini istemediği, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, kadını aşağıladığı, annesinin kadına hakaret etmesine sessiz kaldığı, ortak evin kilidini değiştirdiği, evlendiğine pişman olduğunu söylediği, kadının eğitimine devam etmesini istemediğinin anlaşıldığı, belirlenen ve taraflara yüklenen kusurlu davranışlar neticesinde boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu, kadının ise hafif kusurlu olduğu; erkeğin dava açmakta haklı olduğu; kadının ağır kusurlu olmadığı, herhangi bir düzenli geliri ve mal varlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği, ancak tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre ve yaşları da dikkate alındığında kadın yararına yoksulluk nafakası yönünden bir defaya mahsus olmak üzere toptan ödeme şeklinde karar verilmesi gerektiği; boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata karar verilmesi gerektiği; ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği; kadının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ilişkin bir talebi olmadığı, İlk Derece Mahkemesince kadın tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten sonra tek seferde ve toptan olarak ödenmek üzere 15.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat talebinin reddine, kadının diğer sebeplere yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesiz olduğunu, her hangi bir işlem yapmadan İlk Derece Mahkemesi kararını değiştirerek yeni bir karar oluşturmasının hatalı olduğunu, kadın tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kusur derecesinin tespitinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafakaya hükmedilmesi ile tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile nafakalara hükmedilme koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.