"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/964 E., 2022/2300 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulüyle kısmen yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/685 E., 2020/8 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkeğin başvurusunun esastan reddine, kadının başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini, evlilik birliğine maddî ve manevî hiçbir katkıda bulunmadığını, maddî kazancını kardeşi yararına kullanmaktan çekinmediğini, nadiren eve aldığı bazı gıda maddelerinin çocukları ve eşi tarafından tüketilmesine izin vermediğini, tüketilmesi durumunda bunu hesabını ev sakinlerinden sormak suretiyle eylem ve söylemlerini kavgaya ve hakarete vardırdığını, erkeğin ailesi ile aynı apartmanda oturması nedeniyle evlilik birliğine müdahalede bulunduklarını, işten ayrıldığında kıdem tazminatını dahi kardeşinin borçlarını ödemek için kullandığını, kardeşinin borçlarını ödenmesi için davacının bileziklerini bozdurduğunu, erkeğin kardeşinin kadının üzerine yürüdüğünü onu tehdit ettiğini, erkeğin bu duruma engel olmadığını, evde pişen yemeği beğenmediğinde dışarıya çıkıp tek başına yemek yediğini, 22 Ağustos günü çıkan tatışma sonucu evi terk ettiğini, ortak çocukların eğitimlerine maddî destekde bulunmadığını ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine ve boşanmayla birlikte aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası takdirine, kadın yararına 60.000,00 TL maddî, 60.000,00 TL manevî tazminata yasal faizleriyle birlikte hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının, erkeğin ailesine mesafeli yaklaştığını, erkeği de ailesinden uzaklaştırmaya çalıştığını, ortak çocukları da bu konuda dolduruşa getirdiğini, kadının baskıları nedeniyle kadının babasına ait olan eve taşındıklarını, evden kovduğunu ileri sürerek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-karşı davacı erkeğin eline geçeni kardeşine verdiği, usulünce geri almadığı, evin ihtiyaçlarını yeterli düzeyde karşılamayarak kadına ekonomik şiddet uyguladığı, erkeğin kardeşinin tarafların evliliklerine müdahale ettiği, erkeğin ise bu müdahalelere sessiz kaldığı,kadına hakaret ve küfür ettiği, kadına atfı kabil bir kusurun ise dosya kapsamında ispatlanamadığı, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 12.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte erkekten alınıp kadına ödenmesine, her iki tarafın da çalıştıkları ve gelirlerinin birbirlerine yakın düzeyde bulunduğu dikkate alındığında kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri ile erkeğin ispatlanamayan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatların miktarı ile kadının reddedilen tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası ve ferileri, kendi davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince belirlenen kusurların gerçekleştiği, Mahkemece asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur dereceleri nazara alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle erkeğin tüm, kadının ise maddî ve manevî tazminatların miktarı haricindeki istinaf itirazlarının esastan reddine, tazminatların miktarlarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlere ilişkin hüküm fıkralarının kaldırılmasına, yeniden kısmen esas hakkında hüküm kurulması suretiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte erkekten alınıp kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin kadına sürekli ekonomik şiddet uyguladığını, tüm kazancını kardeşine verdiğini, kardeşinin şirketinde şoför olarak çalıştığını adına kayıtlı 2 kamyon, 2 minibüs olduğunu, babasından intikal eden 3 katlı binanın olduğunu ve Balıkesir'de 30 dönüm tarlası olduğunu ancak bunları dava sırasında elinden çıkardığını ileri sürerek maddî ve manevî tazminatların miktarı, tazminatlara uygulanacak faizin başlangıç zamanı, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının, erkeği ekonomik açıdan zorladığını, çocuklarını babalarına karşı doldurduğunu ve erkeği evden kovduğunu, kardeşinin şirketine alınan araçların bedelinin erkek tarafından ödenmediğini, erkeğin kardeşi ile ortak olmadığını, ücretli çalışan olduğunu ileri sürerek kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'îleri, kendi davasının reddi ve kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulü ve karşı davanın reddine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, kadın yararına tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile gerçekleşmiş ise miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ödenmesine ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'e yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ....'ye geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.