"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2335 E., 2022/2307 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/170 E., 2022/500 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 08.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... geldiler. Davalı-karşı davacı vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve yasaya uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1988 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, kadının hastalığı ile ilgilenmediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, hakaret ve beddua ettiğini, aşağıladığını, ekonomik ve duygusal şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadın yararına aylık 20.000,00 TL tedbir nafakası, 20.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, hakaret ettiğini, psikolojik, ekonomik şiddet uyguladığını, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğin annesine kötü davrandığını iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, maddî olanakları iyi olsa da kadının hastalığında doktorun tedavi için talep ettiği ücreti fahiş bulduğu, "...başka doktor bulun..." dediği, ameliyat sonrasında İstanbul'a gidip tedavi sürecine manevî anlamda destek olmadığı ve evlilik birliğinin yüklediği eşlerin bir birlerine destek olmasına ilişkin sorumluluğu ihlal ettiği, kadının göbek fıtığı ile dalga geçtiği, aşağıladığı, kanser hastalığı ile ilgili beddua ettiği bu suretle duygusal şiddet uyguladığı, kadına yüklenebilecek kusurlu davranışın ise ispatlanamadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, kadının çalışmadığı ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 7.000,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, hakkaniyet ilkesi, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 110.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, asıl davada dayanılan vakıaların tamamının ispat edilmesine rağmen erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin hatalı olduğu, nafaka ve tazminat miktarlarının ise az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi nafakaların ve tazminatların miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğu, kadın tarafından dayanılan vakıaların affedildiği ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının tanıkları ile erkek arasında husumet olduğu ve beyanların hükme esas alınamayacağı, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü ile kadının nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından tarafların delillerinin toplandığı, usul hükümlerinin uygulanmasında bir hata edilmediği, ancak kusur derecesi değişmese de erkeğe yüklenen kusurlu davranışların bir kısmının duyuma dayalı olduğu bir kısmının da soyut beyanlara dayandığı, bu kapsamda tarafların iddia ve savunmaları ile sunulan deliller ve tanık beyanlarının irdelenmesi sonucu eşinin göbek fıtığı ile dalga geçme, eş olarak yükümlülüklerini ihmal etme ve duygusal şiddet uygulama vakıalarının ispat edilemediği, bu vakıaların erkeğe yüklenmesinin hatalı olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında kadına, "...Allah sana bu hastalığı bildi de verdi sen hak ediyorsun..." şeklinde sözler söyleyen, kadının ameliyatı ile ilgili tüm giderleri ve masrafları karşılasa da kadınla İstanbul'a gitmeyerek kadına moral ve destek vermeyen erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, kusur durumu dikkate alındığında kadının davasının kabulü ile erkeğin davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, kadın vekilinin İlk Derece Mahkemesi tarafından tespit edilen vakıaların eksik olduğuna ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde ise güven sarsıcı davranışın ispat edilemediği ve erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen nafakaların miktarlının isabetli olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi, kusur durumu dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarlarının ise az olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine, İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesine dair karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminat, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarları yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğu ile her iki dava ve ferîleri yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, karşı davanın kabulüne karar verilmesi şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının dinlenen tanıklarının beyanlarının hükme esas alınıp alınmayacağı, Bölge Adliye Mahkemesi karar gerekçesi ile hüküm arasında çelişi bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 297 inci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.
3.Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin ise aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırının ağırlığı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakasının miktarları yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
2.Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı dvaalı kadın vekilinin ise sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin Mustafa'dan alınarak Nakire'ye verilmesine,
Aşağıdaki temyiz giderinin Mustafa'ya yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Nakire'ye iadesine,
Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.