Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1247 E. 2023/4255 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusurun kimde olduğu, boşanmaya, nafaka ve tazminata hükmedilmesinin doğru olup olmadığı ve hükmedilen nafaka ile tazminat miktarlarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kurallarına göre, usul ve yasaya uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkeğin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1143 E., 2022/2337 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/496 E., 2020/93 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, kadın ve çocuklar yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin sık sık kadını evden kovup beş parasız şekilde ve kucağında çocuğuyla ana ocağına göndermeyi alışkanlık haline getirdiğini, evlilik birliğine yakışmayan hal ve hareketlerde bulunmayı adet haline getirdiğini, sık sık başka kadınlarla güven sarsıcı davranışlarda

bulunduğunu, alkol, uyuşturucu ve sokak hayatına düşkün olduğunu, yuva olarak tanınan kötü bir arkadaş grubunun olduğunu ve ailesiyle geçirmesi gereken vakti bu arkadaş grubuyla geçirdiğini, evine, eşine ve çocuklarına ilgisiz ve dengesiz davrandığını, pek çok gece eve çok geç saatlerde sabaha karşı geldiğini, annesinin ağzına baktığını, eşine kötü muamele ettiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine her bir çocuk yararına ayrı ayrı yasal faiziyle birlikte aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata, kadına ait ziynet eşyalarının miktar ve çeşidi Mahkemece tespit edildikten sonra davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı asıla 18.06.2018 tarihinde bizzat tebliğ edilmesine karşın davalı erkek tarafından cevap sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; tarafların birlikte son oturdukları yerin Kayseri olduğu, tanıkların ise Çanakkale'de ikamet ettikleri, görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, tanık B. her ne kadar beyanında davalının davacıya karşı hakaretini duyduğunu beyan etmiş ise de dava dilekçesinde hakaret vakıasına dayanılmadığı, dosyaya sunulan ses kaydı ve görüntünün incelenmesinde, görüntünün tarihinin belli olmadığı, ne zaman çekildiğine dair görüntü içeriğinde bir kayıt bulunmadığı, ses kaydının da davalı tarafın bilgisi dışında hukuka aykırı olarak alındığı, bu haliyle dosya kapsamında davalıyı bir kusur atfı yapılamayacağı anlaşıldığından, davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiği; hakim, boşanma davasının açılmasıyla 4721 sayılı Kanun’un 169 uncu maddesi gereğince tarafların geçimi için her türlü tedbiri alır hükmü gereğince boşanma davasının açılmasıyla ayrı yaşamaya hak kazanan davacı kadın ve çocuklar lehine tarafların sosyal ekonomik durumları, hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği; davacının ziynet eşyalarına dair talebi bu dosyadan tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiği gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın reddine, kadın ve ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile nafakanın karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin sık sık kadını evden kovup beş parasız şekilde ve kucağında çocuğuyla ana ocağına göndermeyi alışkanlık haline getirdiğini, evlilik birliğine yakışmayan hal ve hareketlerde bulunmayı adet haline getirdiğini, sık sık başka kadınlarla güven sarsıcı davranışlarda bulunduğunu, alkol, uyuşturucu ve sokak hayatına düşkün olduğunu, yuva olarak tanınan kötü bir arkadaş grubunun olduğunu ve ailesiyle geçirmesi gereken vakti bu arkadaş grubuyla geçirdiğini, evine, eşine ve çocuklarına ilgisiz ve dengesiz davrandığını, pek çok gece eve çok geç saatlerde sabaha karşı geldiğini, annesinin ağzına baktığını, eşine kötü muamele ettiğini belirttiklerini ve bu iddialarını dosyada sunulu ses kaydı, erkeğin sosyal medya hesabına yüklediği video, tanık ifadeleri ve sair şekillerde ispatlandığı ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın ve fer'î taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamından erkeğin alkol kullandığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, kadını evden kovduğu, kararı istinaf eden kadına atfı kabil kusur bulunmadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkeğin tam kusurlu olduğu, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı madde koşullarının oluştuğu, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; ortak çocukların anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu, alınan sosyal inceleme raporu da dikkate alındığında, velâyetlerinin anneye verilmesinin çocukların üstün yararına olacağı; velâyetleri anneye verilen ortak çocukların yaşı ve ihtiyaçları gözetildiğinde eğitim ve diğer giderlerinin bulunduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında ortak çocuklar yararına uygun miktarda ayrı ayrı iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği; her ayın nafakası ilgili ayda muaccel olacağından yasal faiz talebinin reddine karar vermek gerektiği; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği; her ayın nafakası ilgili ayda muaccel olacağından yasal faiz talebinin reddine karar vermek gerektiği; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, kadın yararına uygun miktarda maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar 24.02.2013 doğumlu... ile 06.03.2018 doğumlu...nin velâyetin anneye verilmesine,baba ile kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra ayrı ayrı aylık 500,00 TL iştirak nafakası takdirine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; kadın yararına hükmedilen 500,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat ile 15.000,00 TL manevî tazminat takdirine, kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; sık sık sebepsiz evi terk etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, delillerin toplanılmadığını, ailesinin etkisinde kaldığını, kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davanın kabulünün hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka şartlarının oluşmadığını, miktarların yüksek olduğunu ileri sürerek davanın kabulü, kusur belirlemesi ile kadın yararına hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulüne, kadın yararına nafaka ve tazminata karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, nafaka ve tazminat miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.