"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/514 E., 2022/1369 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/616 E., 2020/420 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya dilekçesinde özetle; erkeğin son 10 yıldır kötü muamelesinin çekilmez hal aldığını, iftira attığını, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını, aşırı kıskanç olup, aşağıladığını, kadının istemediği zamanlarda bile cinsel ilişkiye, ters ilişkiye zorladığını, çocukların yanında hakaret ve tehdit ettiğini, sol omzuna yumrukla vurduğunu ve ceza aldığını, çocuk...'ın bu kavgayı ayırmak isterken darbe aldığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, çocuk...in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının sinirlenip eline geçeni fırlattığını, son 5 yıldır iyi davranmadığını, hakaret ettiğini, ters ilişkiye zorlama iddiası doğru olmadığını, kaldı ki 2017'de olduğu iddia edilmekle evlilik 1 yıl daha devam ettiğinden boşanma nedeni olarak dayanılmayacağını, evliliğin son 1 yılında cep telefonunda 4-5 saatini geçirdiğini, ailesini ihmal etmeye başladığını, telefonuna şifre koyduğunu, erkeğin ütülerini yapmadığını, terapiye gitmeyi önerdiğinde manyak adam, ben deli miyim diye tepki gösterdiğini, bıçakla parmağından yaraladığını, haftalık ders programını gizlediğini, evden her gün rahatlıkla çıkmak için bu şekilde güvenini sarstığını, yakınlarının, arkadaşlarının yanında şerefsiz, alçak, ayrılmak istiyorum gibi sözler söylediğini, hakaret ettiğini, şiddet olmadığı halde darp raporu aldığını, uzaklaştırma kararı aldırdığını, ben özgür bir kadınım bana kimse karışamaz dediğini iddia ederek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuk...in velâyetinin babaya verilmesine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın karar tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin baskıcı ve kıskanç bir yapısının olduğu, öğretmen olarak çalışan eşini kadın arkadaşlarının yanında dahi kontrol ettiği, ders programını sorgulayıp, evden dışarı çıkma sebebini denetlediği, eşine güvensiz davrandığı, her ne kadar o konuda rapor bulunmasa da davacı kadının eşi tarafından ters ilişkiye zorlandığını ortak kız çocuklarının yanında dahi tahammül edemeyerek söylemiş olduğu2018 yılı Haziran ayındaki son olayda kadının kolundan, omzundan yaralanmış olduğunun ceza yargılamasıyla sabit olduğu, ayrıca boşanıp başkasının altına mı yatacaksın gibi sözlerle hakaret ettiğinin anlaşıldığı, kadının giydiği kıyafetlere karıştığı, yaptığı işleri beğenmediği, kadının ise telefonuyla fazla ilgilendiği, eşine başkalarının yanında ruh hastası, şerefsiz, alçak gibi sözlerle hakaret ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyeti anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, kadın yararına yasal koşulları oluşmakla 15.000 TL maddî, 13.000 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kusur tespitinin doğru olmadığını, çocuk...'ın baskı ile beyanda bulunduğunu, şiddet ve ters ilişkinin olmadığını, iddia edilen tarihten itibaren bir yıl birlikte yaşanıldığını, tanık beyanlarının aleyhe değerlendirildiğini, bu sebeplerle erkeğin davasının reddini, çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddini, nafaka miktarlarının da indirilmesini ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
2. ... kadın vekili vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulünü ve kusur tespitini kabul etmediklerini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, nafaka ve tazminat miktarlarının az olduğunu, bu sebeplerle kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, asıl ve karşı davada verilen boşanma kararında ve kusura ilişkin yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı; çocuğun idrak çağında olduğu, anne yanında kaldığı, sosyal inceleme raporunun alındığı, çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin uygun olacağının belirtildiği, çocuk...in anne yanında kalmasının fikri, ahlaki gelişmelerine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı, meydana gelebilecek tehlikelerin varlığı da ispat edilemediği, mahkemenin velâyet ve kişisel ilişkiye yönelik kararının doğru olduğu; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ile erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları kadının kişilik haklarına saldırı niteliği, hakkaniyet ilkesi ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ( 6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci madde hükmü dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarı az olduğu; ağır kusurlu erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu; çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası takdiri ile miktarının uygun olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata; erkek vekilinin tüm, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı-davacı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu, hatalı kusur değerlendirmesi nedeniyle kadının boşanma davasının ve maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, erkek yönünden maddî ve manevî tazminat şartlarının oluştuğunu ve taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. ... kadın vekili katılma yoluyla temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak erkeğin davasının kabulünün hatalı olduğunu, erkeğin kusurları ile ağırlığı karşısında hükmedilen tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı ile kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat talebinin reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 2004 doğumlu ortak çocuk...in inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı- davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatın miktarları yönünden ... kadın yararına BOZULMASINA,
2. Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran...'e geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.