Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1276 E. 2023/4384 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve davalı-davacı kadının maddi-manevi tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davalı-davacı kadının çocuğu aldırmak istemesi hususunu kusur olarak değerlendirmenin hatalı olduğunu kabul ederek tarafları eşit kusurlu sayması ve davalı-davacı kadının koşulları oluşmayan maddi-manevi tazminat taleplerini reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz istemi reddedilmiş ve karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/960 E., 2022/1768 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/847 E., 2022/120 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilere karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının öncesinde davacı erkeğin durumunu bilmesine ve davacı erkeğin ailesi ile yaşamayı kabul etmesine rağmen evlendikten sonra bunu problem haline getirdiğini, küçük düşürücü söz ve davranışta bulunduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, sık sık Türkiye`ye geldiğini, evlliğin başından beri davacı erkeğe ilgi ve sevgi göstermediğini, en son Nisan 2015`te Türkiye`ye geldiğini ve bir daha Fransa`ya geri dönmediğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; ... erkeğin kendisini mezun olacağı ve ayrı ev açacağı konusunda kandırdığını, ... erkeğin annesinin müdahale ettiğini, hakaret edip aşağıladığını, ailesi ile görüşmesine engel olduğunu, çocuğunun ismini dahi kendisinin koyamadığını, davalı-davacı kadının Türkiye`ye sadece bir kez geldiğini, davalı-davacı erkeğin boşanmak istediğini, tüm kişisel eşyalarını elinden aldıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, aylık 2.000,00 TL iştirak nafakasının ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, faizi ile 100.000,00 TL manevî, 5.000,00 TL maddî tazminatın ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, ziynet eşyalarının iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı-davacı kadının erkeğe pek çok defa ''sen erkek misin? annenin eline bakıyorsun, adam mısın? '' diye hakaretlerde bulunduğu, erkeği aşağıladığı, çocuğunu doğurmak istemediği, çocuğu aldırmak istediği, Türkiye`ye gezmeye gidiyorum diye gidip bir daha da eşinin yanına dönmediği, bununla birlikte evlilik birliği devam ederken ... erkeğin eşini kendi ailesiyle altlı üstlü bir evde oturttuğu, ayrı bir konuta taşınmadığı, eşinin istememesine rağmen eşiyle ailesini aynı binada oturttuğu, tarafların bu eylem ve söylemleriyle evlilik birliğinin devam etmeyecek nitelikte temelinden sarsıldığı, evliliğin devamında kişi ya da kamu yararının kalmadığı, bunda her iki tarafında kusurunun olmasıyla birlikte davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile her iki davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne sevgi ve bakımına muhtaç oluşu gerekçesi ile velâyetinin davalı-davacı anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun beslenme barınma, eğitim ve diğer ihtiyaçları ile ... babanın ödeme gücü göz önüne alınarak kararın kesinleşmesi ile birlikte ortak çocuk Türkan için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının ... erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, boşanmada davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyasına yönelik davanın ise tefrik edilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; ... erkeğin bağımsız konut temin etmediğini, annesinin evliliklerine ve kadına müdahale ettiğini, davalı-davacı kadının çocuğuna istediği ismi dahi koyamadığını, kadına psikolojik ve ekonomik şiddet uygulandığını, davalı-davacı kadının uçak bileti alınmadığı için Fransa`ya dönemediğini, ... erkeğin boşanmak istediğini, davalı-davacı kadının çocuğu aldırmak istemesine ilişkin somut bir delil olmadığını, ... erkeğin ağır kusurlu olduğunu, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmadığı ve İlk Derece Mahkemesince kendisine yüklenen kusurlu davranışların kesinleştiği, başkaca kusurlu bir davranışının ise ispatlanamadığı, kadına "çocuğunu doğurmak istemediği, çocuğu aldırmak istediği," şeklinde kusur yüklenilmiş ise de; kadının çocuğu doğurduğu, ortak çocuğun 30.07.2014 doğumlu olduğu, kadının söz konusu söylemi sonrası evlilik birliğinin devam ettiği ve söz konusu vakıanın kadına kusur olarak yüklenilmesinin hatalı olduğu, kadına yüklenen diğer kusurlu davranışların ise gerçekleştiği, İlk Derece Mahkemesince boşanmaya neden olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu şeklindeki kusur belirlemesi hatalı olduğu gerekçesi ile davalı-davacı kadının kusur belirlemesine yönelik istinaf isteminin kısmen kabulüne, kadının diğer yönlere ilişkin istinaf talebinin reddine, kadına yüklenen "çocuğunu doğurmak istemediği, çocuğu aldırmak istediği," şeklindeki kusurun gerekçeden çıkarılarak, tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun tespiti ile kusurun düzeltilmesine, davalı-davacı kadının koşulları oluşmayan maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı kadın vekili; ... erkeğin birlik görevlerini yerine getirmeyerek tam kusurlu olduğunu, okulu zamanında bitirmediğini, iş sahibi olmadığını, evin sorumluluğunu ailesinin takdirine bıraktığını, bağımsız konut açmadığını, ailesinin evliliğe müdahale ettiğini, davalı-davacı kadının erkeğe hakaret ettiği iddiasının doğru olmadığını, ... erkeğin uçak biletini almadığı için Fransa`ya gidemediğini, boşanmaya ... erkeğin sebep olduğunu, tazminat taleplerinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek; kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı ve derecesi, davalı-davacı kadının tazminat taleplerinin reddi kararının doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.