"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/2021 E., 2022/1314 K.
KARAR : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ :... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/510 E., 2019/465 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; davalının resmi olarak müvekkil ile evlenir evlenmez maddi talepler içine girdiğini, bu süreçte müvekkilin kızlarıyla da sürekli münakaşa yaşadığını, müvekkile karşı sürekli hakaretlerde bulunması ve iftira atabilecek kadar gözünün dönmüş olması ve sürekli müvekkilden para talep etmesinin evliliği çekilmez hale getirdiğini, davalının, müvekkile evliliğin devamı boyunca hem sözlü hem de fiziki müdahalelerle şiddette bulunduğunu, 05.07.2018 tarihinde, davalının her zamanki gibi müvekkile hakaretler ve küfürler ettiğini, elinde bıçakla müvekkilin üzerine yürüdüğünü, müvekkilin meydana gelen bu olaydan sonra 06.07.2018 tarihinde... Asayiş Büro Amirliği'ne şikayette bulunduğunu, müvekkili tehdit ettiğini, ayrıca davalının son iki aydır hiçbir şekilde müvekkil ile cinsel bir münasebet içine de girmeyerek kadınlık görevini yerine getirmez olduğunu belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; davacının evlendikten sonra kendisinin ve okula giden kızı...'in ihtiyaçlarını karşılamamaya ve hakaretler etmeye başladığını, davacının ne kızları ile ne de komşuları ile ilişkilerinin iyi olmadığını, herkesle arasının açık olduğunu, davacının ayrıca kendisinin ölmüş babasına "Babanın a..na korum şarapçının kızı" diyerek hareket ettiğini ayrıca kendisine "boşanalım imam nikahlı yaşayalım, babandan maaş almaya devam edersin" dediğini, kendisini kandırdığını, evlilik birliği boyunca üzerine düşen kadınlık görevlerinin tümünü yerine getirdiğini, halen Belediye'nin yardımlarıyla geçindiğini, davacının talep ettiği maddî ve manevî tazminatı ödeyecek gücü olmadığını belirterek 900,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların resmi nikahtan sonra sık sık kavga ettikleri, iki tarafın da birbirine ağır hakaretlerde bulunduğu, birbirleri hakkında üçüncü kişilere küçük düşürücü söylemlerde bulundukları, birbirlerine sevgi ve saygı göstermedikleri, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca boşanmalarına, tarafların karşılıklı olarak maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakası ile tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla dava tarihinden itibaren aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar davacıdan alınarak davalı kadına verilmesine, toptan 4.800,00 TL yoksulluk nafakasının bir defaya mahsus toplu olarak ödenmesine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; kusur, reddedilen tazminat talepleri ve kadın için hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; kusur, reddedilen tazminat talepleri ve aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti ve yargılama gideri yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; eşit kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, süreli de olsa yoksulluk nafakası talebinin kabulünün de hatalı olduğunu ileri sürerek; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında meydana gelen geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilme koşullarının olup oluşmadığı, kadın yararına toptan yoksuluk nafakası takdirinin ve miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 176 ncı maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.