Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1293 E. 2023/5075 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı, kusur durumu, nafaka ve tazminat miktarlarının hakkaniyete uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanacak hukuk kuralları, yargılama ve ispat kuralları ile dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğuna ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararı bozmaya yetmeyeceğine kanaat getirerek, kararı onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/44 E., 2022/2136 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/948 E., 2019/704 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı kadının istinaf başvurusunun esastan kısmen kabulüyle kararın kaldırılarak kısmen yeniden esas hakkında hüküm tesisine, erkeğin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kadına şiddet uyguladığını hakaret ve küfür ettiğini, boğazını sıkarak nefes almasını engellediğini, tehdit ettiğini, "biz Mardinliyiz biz kürtlerde boşanma yok, kefeninle çıkar gidersin ancak" dediğini, duygusal şiddet uyguladığını, kadınlık gururunu kırdığını, kazancı iyi olmasına rağmen kadına hakettiği hayat standardını yaşatmadığını, ailesine karşı ilgisiz olduğunu ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 3.000,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktarın yoksulluk nafakası olarak devamına ve her bir çocuk yararına aylık 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL manevî, 50.000,00 TL maddî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia edilen olayların gerçeği yansıtmadığını, geçimsizliklerin her ailede yaşanabilecek boyutta olduğunu ileri sürerek davanın ve davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/36 Esas sayılı kararı ile erkeğin kadına karşı yaralama, hakaret, tehdit suçlarını işlemesi nedeniyle cezalandırıldığı, bu kararın kesinleştiği, suç tarihinin 14.12.2018 olduğu, dava açılmadan önceki tarihte gerçekleştiği, erkeğin çocuklarla ve eviyle ilgilenmediği, hakaretler ettiği, bu durumların davacı kadın yönünden evlilik birliğini çekilmez hale getirdiği, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yargılamanın ilk celsesinde dava tarihinden itibaren kadın ve ortak çocuklardan her biri yararına 350,00'şer TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, dosya içeriğindeki sosyal inceleme raporu, ortak çocukların yaşı ve beyanları dikkate alınarak velâyetlerinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklardan her biri yararına dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden iştirak nafakası takdirine, kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakası ile kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar üzerinden yoksulluk nafakası ödenmesine, yine kadın yararına 15.000,00 TL maddî, 14.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesi ile; kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarları yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesi ile; İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar ve bunların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların kusur dereceleri ile tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü ve kişilik haklarının ihlali ve ihlalin ağırlığı göz önüne alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının istinaf itirazlarının esastan kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, kısmen yeniden esas hakkında hüküm kurulması duretiyle kadın yararına 40.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkeğin istinaf taleplerinin ise esastan tümden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; ... 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/36 Esas sayılı mahkumiyet kararının hangi delillere dayanılarak verildiğinin belli olmadığını, tanık ifadelerinin soyut olduğunu, erkeğin evi ve çocuklarıyla ilgilenmediği yönünde yüklenen kusurun gerçeği yansıtmadığını, erkeğin çocuklarını özel okulda okuttuğunu, erkeğin pidecilik yaptığını, geç vakitlere kadar para kazanmak için çalışmasının ilgisizlik olarak nitelendirilemeyeceğini, maddî durumunun iyi olmadığını ve aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek gücü bulunmadığını, dava açıldıktan sonra ilk celsede ortak çocuklardan her biri yararına dava tarihinden itibaren başlamak üzere aylık 350'şer TL, kadın yararına da 350,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, nihai kararda ise kadın yararına 750,00 TL, ortak çocuklardan her biri yararına 600,00'er TL tedbir nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilerek mükerrer tedbir nafakası ödenmesi durumu oluşturulduğunu, ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar ve bunların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakasına, yine kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı, koşullar oluştu ile miktarların hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 nci, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle tedbir nafakası dava tarihinden itibaren artırılmış ise de tedbir nafakalarının "tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere" infaz edileceğinin anlaşılmış bulunmasına göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.