"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2217 E., 2022/2498 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/565 E., 2022/979 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı kadının psikolojik baskı yaptığını, çocukları kendisine göstermediğini, çocukları göstermemekle tehdit ettiğini, kırıcı ve ağır sözler sarf ettiğini, küçümsediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, yemek, temizlik yapmadığını, intihara kalkıştığını, çocukların bakım ve eğitimleriyle ilgilenmediğini, onlara da psikolojik baskı yaptığını, darp ettiğini, aile içindeki özel meseleleri üçüncü kişilere anlattığını, ailesinin evlilik birlikteliğine müdahale ettiğini, ortak konuta müvekkilini almadığını, kapı kilidinin değiştirdiğini, müvekkilini önceki eşi ile kıyasladığını, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek davalı kadının kusurlu olduğunu, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine çocuklar için aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına erkek lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ortak konutun kendilerine tahsis edilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin sürekli fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, kadının maaş kartını aldığını, çok az bir miktar harçlık verdiğini, harcamalarına ilişkin hesap sorduğunu, çocukların giderlerine katılmadığını, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sürekli hakaret ettiğini, sürekli iş değiştirdiğini, öfke kontrolü sağlayamadığını, huzursuzluk çıkattığını, sosyal şiddet uyguladığını, ailesiyle ve çevresiyle görüşmesini kısıtladığını, ailesinin eve gelmesini istemediğini, çocukları ile ilgilenmediğini, aşırı kıskanç olup kök ailesinin evlilik birlikteliğine müdahale ettiğini, sürekli boşanmak istediğini söylediğini, kapıyı kilitleyip eşini eve almadığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine çocuklar için aylık ayrı ayrı 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının Konya 4. Aile Mahkemesinde 17.05.2018 tarihinde boşanma davası açtığı, Mahkemece davadan sonra tarafların bir arada yaşamaya başladıkları ve birbirlerini affettikleri gerekçesiyle açılan boşanma davasının reddine karar verildiği, kararın 29.03.2021 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın ise 26.04.2021 tarihinde açıldığı, dosya için sunulan delil ve belgelerin önceki dava dönemine ait sunulan belge ve yazışma kayıtları olduğu, red ile sonuçlanan dava kesinleşmeden tarafların ayrı yaşamaya başladığı, tarafların birbiri hakkında uzaklaştırma kararlarının olduğu, yaklaşık bir aylık dönem içerisinde tarafların yeniden bir araya gelmedikleri ve bu döneme ilişkin olarak bir iddianın da olmadığı, fiili ayrılığın ise başlı başına boşanma sebebi sayılamayacağı, erkek ve kadına atfı mümkün bir kusur tespit edilemediği gerekçesiyle her iki davanın reddine, anne yanında bulunan ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, velâyeti anneye verilen ortak çocuklar yararına dava tarihinden itibaren aylık 375,00'er TL karar tarihinden itibaren aylık 500,00 'er TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; red ile sonuçlanan boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelemediklerini, kadının müvekkilini zorla evden uzaklaştırdığını, evlilik birlikteliğinin tesis edilemediğini, kadın tarafından müvekkilinin eve alınmadığını sonrasında müvekkilinin boşanma davası açtığını, kadının kusurlu davranışları nedeniyle boşanmak istediğini, kadının psikolojik rahatsızlıklarının olduğunu, hatta intihara kalkıştığını kendisinin beyan ettiğini, rahatsızlığının atak döneminde etrafındakilerine zarar verebileceğini, fiili ayrılık döneminde ortak çocuklar ile ilgilenmediğini, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediğini, iyileştiğini ve tedavi gördüğünü beyan etse de ilaçlarını içmeye devam ettiğini beyan ederek asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ve kadının kusurlu davranışları nedeniyle boşanma davasının tüm talepleri ile kabulüne, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; red ile sonuçlanan davadan sonra bir arada yaşamış olmalarının "affettiği" anlamına gelemeyeceğini, bu süre zarfında erkeğin müvekkiline evlilik birliği ile bağdaşmayan şekilde davrandığını, ortak çocukların ve evlilik birliğinin ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, kendi psikolojik sorunları yüzünden müvekkile psikolojik şiddet uyguladığını bu olayların da tanık beyanları ile kanıtlandığını, erkeğin psikolojik bozukluklarının olduğunu, bu nedenle evlilik birlikteliğinin içerisinde sürekli sorunlar olduğunu erkeğin davranışlarının birlikte yaşanmış olması nedeniyle affedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı erkeğin psikolojik rahatsızlıklarının devam ediyor olması ve davanın retle sonuçlanmasında sonra evlilik birlikteliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle karşı davalarının tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesi için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadın tarafından Konya 4. Aile Mahkemesinin 2018/395 Esas sayılı dosyası ile erkek aleyhine boşanma davası açtığı, dava devam ederken tarafların 8 ay kadar birlikte yaşadıkları ve erkeğin kusurlu davranışlarının kadın tarafından affedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleşmesinden sonra işbu davanın açıldığı ancak tarafların fiilen birlikte yaşamadıkları bu dönem için erkeğin kusurlu davranışlarının ispat edilemediği, erkeğin kadına gönderdiği 29.03.2021 tarihli ihtarda kadından kendisini ortak haneye almasını ve kadınla birlikte yaşamak isteğini dile getirdiği, ihtarın içeriği gereği kadının kusurlu davranışlarını af niteliğinde olup kadına verilecek her hangi bir kusurun ispatlanamadığından her iki davanın reddinin doğru ve yerinde olduğu, ortak çocuklar yararına takdir edilen tedbir nafakası kabulü ve miktarlarının yerinde olduğu gerekçesi ile, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesini aynen tekrar ederek, kadının evlilik birlikteliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, boşanma davasının reddedilmesinden sonra evlilik birlikteliğinin bir araya gelmemesinden dolayı kadının kusurlu olduğunu beyan ederek asıl davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu kadının kusurlu davranışları nedeniyle tüm talepleri ile birlikte boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
2.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesini aynen tekrar ederek, redle sonuçlanan dava sonrası erkeğin evlilik birlikteliği sorumluluklarını yerine getirmediğini, yerel mahkemenin bu konuda araştırma yapmadığını beyan ederek karşı davalının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle karşı davanın tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki tarafın boşanma davalarının reddinin yerinde olup olmadığı, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen tedbir nafakaların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine ve özellikle boşanma davaları reddedildiğine göre İlk Derece Mahkemesince ortak çocukların velâyetlerinin annelerine verilmesi kararının tedbir niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.