Logo

2. Hukuk Dairesi2023/129 E. 2023/3177 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirleme, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosyadaki tüm belgeler değerlendirilerek, davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1105 E., 2022/1551 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/50 E., 2020/428 K.

Taraflar arasındaki karşıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulü ile ziynet alacağının aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması durumunda bedel iadesine karar verilmiştir.

Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının evlilikleri süresince bayram tatillerinde bir haftalığına diyerek ailesini ziyarete gittiği halde dönüşünü bir, bir buçuk ayı bulan sürelerle erteleyerek birlik görevlerini büyük ölçüde aksattığını, erkeğin sistematik olarak yalnızlığa itildiğini, 2017 yılı Haziran ve Ağustos aylarında iki farklı kalp operasyonu geçiren erkeğin ziyaret dahi etmediğini, evdeki eşyaların markasını beğenmediğini, taraflar arasında çıkan bir tartışma sonucu erkeğin 29.10.2017 tarihinde kısa bir süreliğine evden ayrıldığını, erkeği 31.10.2017 tarihinde eve döndüğünde kadının erkeğin bazı kişisel eşyaları, ev eşyaları ile ziynet eşyalarını da alarak evi terk ettiğini gördüğünü, erkeğin THY'nın pilotaj sınavlarının ilk aşamasını geçtiği halde kadının ilgili belgeleri kasten aldığı için ileriki aşamadaki sınavlara giremediğini, kadının evden ayrılırken kombiyi sonuna kadar açık ve banyodaki musluğu akar vaziyette bıraktığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili süresinde verdiği cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin; evliliklerinin ikinci yılında eve geç gelmeye, pazar günleri işe gidiyorum diye evden çıkmaya başladığını, bu süreçte kadının dışarı çıkmasına, akrabalarını ziyaret etmesine izin vermediğini, bayram dönüşlerinde kadının dönüş biletlerini iptal ettirip dönüş süresini ertelemesini istediğini, operasyonları sırasında yanında olmak isteyen kadının engellediğini, eve alınacak eşyalarda kadının fikri sorulmadığını, ailesinin evliliklerine müdahale ettiğini, erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, kadının ailesiyle paylaşım yapmasına engel olmaya çalıştığını, kadının ailesini arayarak "Gelin kızınızı alın" dediğini, erkeğin, evliliklerinin bitmesi konusunda kararlılığı karşısında kadının da ailesinin yanına gitmek zorunda kaldığını, evlilik birliği içinde edinilen kazanımların kullanımı ve yönetilmesi konusunu kadında gizlendiğini, harçlık bırakmadığını, tanımadığı kişilere para transfer ettiğini, bahis oynadığını, düğünde takılan ziynet ve paraların erkek tarafından bozdurularak kullanıldığını savunarak ve iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına; kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, (her biri 25'er gramdan oluşan 8 bilezik, 20 çeyrek altın ve 3.500-4.000 TL'den oluşan) 5.000,00 TL ziynet eşyasının erkekten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller tarafların görücü usulü ile evlendikleri, birbirlerine pek alışamadıkları, evliliğin başından beri aralarında soğukluk olduğu; kadının, eşinin eve gelen yakınlarıyla ilgilenmediği, yemek, kahvaltı hazırlamadığı, eşi iki kez kalp ritm bozukluğundan operasyon geçirdiğinde hastaneye gitmediği gibi, telefon da etmediği, eşi eve çıkınca da ilgilenmediği, ...'da bulunan ailesinin yanına sık gidip eşine ilgisiz davrandığı, en son evden giderken evin musluğunu su akar vaziyette açık bıraktığı, kombiyi de sonuna kadar açık bırakıp çeyizini alıp gittiği; erkeğin ise eşine karşı ilgisiz ve soğuk olduğu, nereye gittiği, nerede çalıştığı konusunda dahi eşiyle paylaşımda bulunmadığı, eşine yeterli harçlık vermediği, iddia sitesine üye olup düzenli oynadığı, tutumunun güven sarsıcı olduğu, eşinin evden gitmesini istemediğini söylediği; tarafların eşit kusurlu oldukları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı belirtilerek; her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları sebebiyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine; ziynet eşyasının düğünden sonra bozdurulup ortak hesaba yatırıldığı, kadın tarafından çekilmediği, kadının sadece alyansıyla baba evine gittiği dosyaya yansımakla kuyumcu bilirkişinin tespitleri ve ıslah dilekçesi dikkate alınarak kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde tamamının toplam değeri olan 29.325,24 TL'nin ıslah tarihi olan 05.11.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile erkekten alınıp kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının nafaka taleplerinin reddi gerektiği erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmolunması gerektiği, kadının ziynet alacağı davasının kabulünün hatalı olduğu belirterek; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin hatalı olduğu, kadının tazminat taleplerinin reddinin doğru olmadığı, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğunu belirterek; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadının reddedilen tazminat talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-karşı davacı kadın tarafından 01.11.2017 tarihinde bağımsız tedbir nafakası davası açıldığı, ... 2. Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2017/353 Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen kararın davacı- karşı davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 12.11.2019 tarih, 2018/2438 Esas, 2019/1892 Karar sayılı kesin nitelikteki ilam ile ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği, bağımsız tedbir nafakası davasında erkeğe bir kusur yüklenmediğine göre tedbir nafakası davasından önceki olaylara dayalı olarak erkeğe bir kusur yüklenemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince davacı- karşı davalı erkeğe yüklenilen iddia sitesine üye olup düzenli oynamak dışındaki kusurların bağımsız nafaka davasından önceki döneme ait olup kusur belirlemesinde esas alınamayacağı; buna mukabil davacı-karşı davalı erkeğin bağımsız nafaka davasının açılış tarihi olan 01.11.2017 ile eldeki boşanma davasının açıldığı 16.01.2018 tarihi arasında on kez iddia kuponu oynadığının bahis sitesinin cevabi yazısından anlaşıldığı, İlk Derece Mahkemesince davalı-karşı davacı kadına yüklenen kusurların ise erkeğin tanık beyanlarına göre gerçekleştiği; bu hale göre taraflar arasındaki evlilik birliği ortak yaşamı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olup boşanmaya sebep olan olaylarda iddia sitesine üye olup düzenli oyun oynayan erkeğin az kusurlu olduğu; erkeğin eve gelen yakınlarıyla ilgilenmeyen, yemek ve kahvaltı hazırlamayan, iki kez kalp ritm bozukluğu sebebiyle operasyon geçirdiği süreçte erkek ile ilgilenmeyen, ailesinin yanına sık gidip erkeğe ilgisiz davranan, en son evden ayrılırken evin musluğunu su akar vaziyette, kombiyi de sonuna kadar açık bırakan, çeyizini alıp giden kadının ağır kusurlu olduğu, kadının ağır kusurlu olması sebebiyle yoksulluk nafakası talebinin reddi gerektiği, boşanmaya sebep olan olaylarda maddî ve manevî tazminat isteyen erkeğin az kusurlu olduğu, boşanma sonucu en azından kadının maddî desteğini yitirdiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylardan kadının hastalığında eşi ile ilgilenmemesinin erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, bu nedenle erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek davacı-karşı davalı erkek vekilinin; kusur belirlemesine, tazminat taleplerinin reddine ve kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakasına istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kusura ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına 15.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata; kadının ziynet alacağı davasının ispatlanamadığı ve reddi gerektiği gerekçesiyle erkek vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımları kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiş; her iki boşanma davasının kabulünde ve ağır kusurlu kadının tazminat taleplerinin reddinde isabetsizlik olmadığı, tedbir nafakası miktarında isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek; davacı-karşı davalı erkek vekilinin diğer yönlere, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmeşitir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı, tazminatların miktarlarının fazla olduğu; kadının yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğu, bağımsız tedbir nafakası davasında verilen kararın hükme esas alınmasının doğru olmadığı, kadının istinaf başvurusunun esastan reddinin hatalı olduğu belirterek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; erkeğin boşanma davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kusur belirlemesi, kadın yararına maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına hükmolunan tazminatların miktarları, kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.