Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1302 E. 2023/5973 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka lehine aile konutu üzerine konulan ipoteğin, davacı eşin rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin imzasının bulunduğu ipotek tesisine muvafakat belgesindeki imzanın davacıya ait olduğunun grafoloji bilirkişi raporu ile tespit edilmesi ve davacı eşin banka şubesine giderek imza attığına dair her türlü şüpheden uzak ispat bulunmaması gözetilerek, davacı eşin ipoteğe muvafakat ettiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin reddine ve istinaf mahkemesinin reddine ilişkin kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/406 E., 2022/1824 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/368 E., 2021/274 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; aile konutu olan ... ve Harmanlara giden ... nolu bağımsız bölüm üzerine davacı kadının bilgisi olmadan davalı banka lehine ipotek konulduğu, TMK 194 üncü madde gereğince ipoteğin geçersiz olduğunu, davacı kadının okuma yazması olmayıp imza dahi atamadığını, açık ve yazılı muvafakati olmadan yapılan ipotek işleminin geçersiz olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili 18.04.2018 tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; tapu kaydında aile konutu şerhinin olmamasının önemi olmadığını, önemli olanın bankanın kötü niyetli davranmış olması olduğunu, kadının okuma yazmasının olmadığını, parmak bastığını, vekâletnamede de belli olduğunu, bu nedenle 13.05.2016 tarihli belgedeki imzanın davacı kadına ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, okuma yazmasının olmadığını, bankaya giderek herhangi bir muvafakatnameye parmak basmadıklarını belirterek taleplerini yinelemiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davalı ...'in çektiği kredi borcu nedeniyle ipotek konulduğunu, taşınmaz üzerinde ipotek sırasında aile konutu şerhi olmadığını, davacının kredi çekildiği ve ipotekten haberi olduğu halde icra satış gününe kadar dava açmadığını, ipotek bedelinin 300.000,00 TL olup harç eksiğinin tamamlatılması gerektiğini, kadının 13.05.2016 tarihli yazılı muvafakatinin olduğunu, kötü niyetli olarak dava açtıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ...'nun bu krediye davalının da eşi sıfatıyla gayrimenkul Malikinin eşinden alınacak muvafakatnameyi imzaladığı, borcun ödenmemesi üzerine alacaklı davalı bankanın davalı ... adına ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığı, taşınmazın üzerine konulan ipoteğin bilgisi ve rızası dışında konulduğunu,okuma yazması bulunmadığını iddia etmesi üzerine dinlenen tanık anlatımları davacının okuma yazmasının olduğunun anlaşıldığı, davacının bankaya gidip imza atmadığını beyan ettiği, her ne kadar davacı tarafından bankaya gidilerek imza atmadığı iddia edilmişse de iddiası her türlü şüpheden uzak deliller ile ispatlanamadığı, davacının imza örnekleri usulune uygun alınarak gralofog bilirkişiye sevk edilmiş; bilirkişi imza incelemesi sonucu muvafakatnamedeki imza örneklerinin davacının eli ürünü olduğu ipotek tesisi işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine, taşınmaz üzerine konan ihtiyati tedbirin ve icra dosyasında satışın durdurulması yönündeki tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bankaya ait kamera kayıtlarının celbi ve çözümü neticesinde de davacının davalı bankaya gitmediğinin tespiti talep edilmişse de anılı delil talebinin dikkate alınmadığını, delillerin toplanılmadığını, söz konusu muvafakatnamenin hüküm ve sonuçları anlatılmadığını, muvafakatnamenin alınması gereken tarihlerde müvekkilin okuma yazması yok derecesinde olduğunu, imzanın alındığı tarih itibariyle okuma yazması olmayan kadının banka dışında ne şekilde alındığı belli olmayan, hüküm ve sonuçları anlatılmaksızın alınan muvafakatnamenin hukuken sonuç doğurmayacağını ileri sürerek kararın kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve deliller, grafoloji bilirkişi raporu, yine davacı kadının duruşmadaki imzalı beyanı dikkate alındığında davacı kadının, davalı eşi tarafından diğer davalı bankadan çekilen kredi karşılığında tarafların aile konutu olan taşınmaza ipotek konulmasına ilişkin 13.05.2016 tarihli eş muvafakatnamesi ile yazılı ve açık olarak muvafakat ettiği, imza incelemesinde de muvafakatnamedeki imzanın davacı kadına ait olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrarlamakla birlikte, ileri sürdükleri delillerin toplanmadığını, ne şekilde alındığı belli olmayan muvafakatnamede ipoteğin sonuçlarının açıklanmadığı dolayısıyla geçerli bir rıza formu olmayacağını, delillerinin toplanmamasının hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması davasında, ipoteğe muvafakat belgesinde yapılan işlemin sonuçlarının belirtilmesinin gerekip gerekmediği, banka tarafından sunulan eş muvafakatnamesinin usulüne uygun olup olmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı ile tüm delillerin toplanıp toplanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 nci, 6 ncı ve 194 üncü madde, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...