Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1303 E. 2023/5967 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İpoteğin kaldırılması davasında, davaya konu taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olup olmadığı ve buna bağlı olarak ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının başlığında yer alan fazladan bir taraf isminin düzeltilmesi gerektiği, hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/379 E., 2022/1183 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/125 E., 2018/1369 K.

Taraflar arasındaki aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... ile 14.07.2013 tarihinde evlendiklerini, dava konusu ... köyü ... ada, 3 parselde bulunan taşınmazda ikamet ettiklerini, söz konusu aile konutuna yazılı muvafakati alınmadan bilgisi ve onayı dışında ... Bankası lehine 70.0000,00 TL ve 46.0000,00 TL bedelli olmak üzere iki ayrı ipotek tesis edildiğini, rızası alınmadan konulan ipoteklerin kaldırılması gerektiğini iddia ederek 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı ve 337 nci maddeleri gereğince adli yardım talebinin kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın eksik harç ile açıldığını, taşınmaz satın alındıktan sonra taşınmazı aile konutu olarak kullanmadığını, davacının ipotek tesisine ilişkin muvafakatinin bulunduğunu, kaldı ki işlemden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tapuya güven ilkesinin esas olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, kolluk tarafından yapılan araştırma ve dinlenen tanık beyanlarına göre dava konusu gayrimenkulün davacı ve davalı tarafından aile konutu olarak kullanıldığı; davalı banka ve davacı arasındaki taşınmaz üzerinde tesis edilen 2. derecede ipotek tesis işlemi yapılırken bu rızanın alınmadığı; her ne kadar 4721 sayılı Kanun’un 1023 üncü maddesi gereğince tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan 3. kişinin bu kazanımı tapuya güven ilkesi gereğince korunmuş ise de; dava dosyamızda lehine ipotek tesis edilen davalı banka ticari bir şirket olup basiretli bir tacir gibi davranmakla yükümlü olduğu; davacı tarafça taşınmazda davalı banka lehine tesis edilen 1. derece ipoteğin de kaldırılması istenmiş ise de; tapu belgelerinden bu ipoteğin 07.06.2012 tarihinde tesis edildiği, taşınmazın ise 08.06.2012 tarihinde davalı ... tarafından satın alındığı, taşınmaz satın alındığında ipotek yükü ile birlikte devir işleminin yapıldığı; bu durumda taşınmaz satın alınırken taşınmaz üzerinde davalı banka lehine bulunan 1. derecede ipoteğin 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü madde kapsamında değerlendirilemeyeceği; davalı ... tarafından taşınmazın satın alınmasından sonra davalı banka lehine tesis edilen 2. derece de ipotek işleminde davacının açık rızasının alınmadığı, ipotek tesisine ilişkin resmi senetten, tapu kaydından ve incelenen tüm dosya ve belgelerden anlaşıldığı gerekçesi davanın kısmen kabulüne, dava konusu tapuda dahili davalı adına kayıtlı bulunan ... parsel 16 noda kayıtlı taşınmaz üzerine davalı banka lehine konulan 2. derece 21.10.2015 tarih, 21730 yevmiye nolu ipoteğin kaldırılmasına; davaya konu ... parsel 16 noda kayıtlı taşınmaz üzerine davalı banka lehine konulan 1. derece 07.06.2012 tarih, 9104 yevmiye nolu ipoteğin kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın harçsız devam etmesinin hatalı olduğunu, aile konutu olduğunun ispatlanmadığını ileri sürerek davanın kabul edilen kısmı yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın ilk sahibi şirket tarafından 07.06.2012 tarih ve 9104 yevmiye numara ile ipoteği tesis ettirdiği, davalı eşin bu ipotek tesis işlemi sonrasında dava konusu taşınmazı 08.06.2012 tarih ve 9306 yevmiye numaralı işlem ile ipotek tesisli olarak satın aldığı; davalı eş ile davacı eşin 14.07.2013 tarihinde, ipotek tarihinden sonra evlendikleri; davacı ile davalı eşin ipoteklerin kaldırılması talep edilen taşınmaza 05.01.2017 tarihinde taşındıkları ve yerleşim yeri olarak kullanmaya başladıkları, eldeki davanın ise 13.02.2017 tarihinde açıldığı, Mahkemece kaldırılmasına karar verilen 2. derece 21.10.2015 tarih, 21730 yevmiye nolu ipoteğin yapıldığı tarihte dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; mernis adreslerinin ipoteğin terkini istenen taşınmazda olmaması, uyap sisteminde farklı adreslerin kayıtlı olmasını gerekçe göstererek taşınmazın aile konutu olarak kullanılmadığı şeklinde değerlendirmenin hatalı olduğunu, Mernis veya uyap kayıtları somut olayda, taşınmazın aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığını tespite elverişli olmadığını, Bölge Adliye Mahkemesince belirtilen adreslerde kalmış olsalar idi eşlerin evlendikten sonra hiç aynı adreste oturmamalarının gerektiğini, bunun da ülkemiz gerçeklerine ve hayatın olağan akışına uygun olmadığını, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu hem tanık beyanları hem de kolluk tarafından yapılan araştırma tutanağı ile sabit olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi’nin tanık beyanları ve özellikle kolluk araştırma raporunu göz ardı etmesinin doğru olmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoetğin kaldırılması davasında davaya konu taşınmazın ipotek tesis tarihinde aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığı, ile ipoteğin kaldırılması talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davanın davacı tarafından davalı eş ve davalı banka aleyhine açılan 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması davası olduğu, davanın tarafları kararın başlığında gösterilir iken "3- ... vekili Av. ..." ın isimlerininde yer aldığı, oysa ki davanın tarafı olarak davalı eş ve davalı banka dışında başkaca kimsenin olmadığı, bu hatanın düzeltilebilir maddî hata olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkra hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının başlığında yer alan "3- ... Vekili Av. ..." isimlerinin çıkartılmasına, hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararının başlık kısmındaki maddî hataya yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının başlığında yer alan "3- ... vekili Av. ..." ibaresinin çıkartılmak suretiyle temyize konu kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...