Logo

2. Hukuk Dairesi2023/131 E. 2024/4622 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadına yüklenen kusurların süresinde ileri sürülmemesi, erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde kusurlu davranış bulunmaması ve çocukların ihtiyaçlarına göre takdir edilen iştirak nafakası miktarının azlığı gözetilerek, yerel mahkemenin erkek yararına manevî tazminat ve çocuklar yararına iştirak nafakası hükümleri bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/821 E., 2022/1884 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/227 E., 2020/644 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olup kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı-davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraf davalı-davacı ... vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, ailesinin kadına karşı olan küçük düşürücü davranışlarına, hakaretlerine, fiziksel şiddet eylemlerine sessiz kaldığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müsrif olduğunu, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğun, kuzeni tarafından cinsel istismar eylemine maruz kaldığını ancak erkeğin bu durumu üstünü kapatmaya çalıştığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 600,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakası, 750,00 TL yoksulluk nafakası, nafakalara her yıl yasal faiz işletilmesine, 100.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın vekili birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, ailesinin kadına karşı olan küçük düşürücü davranışlarına, hakaretlerine, fiziksel şiddet eylemlerine sessiz kaldığını, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, müsrif olduğunu, ekonomik, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, ortak çocuğun, kuzeni tarafından cinsel istismar eylemine maruz kaldığını ancak erkeğin bu durumu üstünü kapatmaya çalıştığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, birleşen davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, ortak konutu terk ettiğini, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, kadının, ortak konutu terk ettiğini, hakaret ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını ve hakaret ettiğini iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine, erkek yararına 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden yapılan incelemede, kadının dinlenen bir kısım tanıklarının beyanlarının bizzat görgüye dayalı olmadığı, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılan vakıalara dair bilgi ve görgülerinin olmadığı, tanıkların bizzat görgüye dayalı beyanlarına konu olaylardan sonra evlilik birliğinin devam ettiği, kadının dayandığı kusurlu davranışları affettiği, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ispat edilemediği, birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise kadının, erkeğin ailesi ile görüşmediği, ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, bayram ziyaretlerinde erkeği yalnız bıraktığı, erkeğin annesine saygısızlık yaptığı, kadının cinsel istismar iddiasından sonra erkeğin fevri hareket etmekten kaçındığı, kadının ise bunu gerekçe göstererek ortak konutu terk ettiği, birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği, sosyolojik ve psikolojik şiddet uyguladığı, bu durumunu tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocukların ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk ... yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk ... yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 350,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu dikkate alınarak yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olan kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, kadına yüklenen kusurlu davranışların erkek tarafından affedildiği ve kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakalar ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının ise az olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mevcut delil durumu, kararın gerekçesi, ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında, İlk Derece Mahkemesi kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilerek; davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı, erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı ortak çocuk yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3.Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle kadına İlk Derece Mahkemesince yüklenen "erkeğin ailesi ile görüşmediği, ailesinin ortak konuta gelmesini istemediği, bayram ziyaretlerinde erkeği yalnız bıraktığı, erkeğin annesine saygısızlık yaptığı, sosyolojik ve psikolojik şiddet uyguladığı" vakıalarına, erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, süresinde dayanılmayan vakıaların kusur olarak yüklenemeyeceği ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının yine de tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Boşanma davalarında, manevî tazminata hükmedebilmek için tazminat talep edenin az kusurlu veya kusursuz olması yanında, ayrıca boşanmaya sebep olan eylemlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması gerekmektedir. Her ne kadar Mahkemece kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği gerekçesiyle manevî tazminata hükmedilmiş ise de; kadının kusurlu davranışlarının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı değrlendirilmekle, koşulları oluşmadığı halde erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuklar 2012 doğumlu ..., 2016 doğumlu ...'ın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakaları azdır. Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının erkek yararına hükmedilen manevî tazminat ile ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'dan alınarak ...'a verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.