Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1319 E. 2023/1151 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Katkı payı alacağı davasında, talep miktarının ve katkı payı oranının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozmaya uygun olarak yaptığı inceleme ve araştırmada, hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki katkı payı alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, müvekkilinin annesinin 08.09.2010 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak annesinin ikinci eşi olan davalı ile müvekkilinin kaldığını, müvekkilinin annesi ve ikinci eşinin yıllarca yatırım yaptığını ve 30881 ada 5 parsel 2 nolu bağımsız bölümü aile konutu olarak aldıklarını, taşınmaz bedelinin davalı ile birlikte müvekkilinin annesi tarafından ödendiğini, müvekkilinin annesine miras kalan 108 ada 4 parsel sayılı taşınmazını satarak taşınmazın edinilmesinde kullanıldığını, müvekkilinin teyzesinin miras hakkını da müvekkilinin annesine verdiğini, her iki tarafın yıllarca çalışarak birbirine yakın gelir elde ettiklerini, müvekkilinin annesinin Almanya'da ve Türkiye'de çalıştığını belirterek 30881 ada 5 parsel 2 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile 1/2 sinin müvekkilin annesine isabet edecek şekilde düşünülerek bu bölüm üzerinden mirasçı müvekkili adına miras payı oranında tesciline, aksi takdirde rayiç bedelinin 1/2 si oranında müvekkilinin annesinin katkı payı olduğu düşünülerek, hesaplanacak bu pay üzerinden mirasçı müvekkiline miras payı oranındaki katkı payının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; davacı vekili 04.12.2013 tarihli 15 nolu celsede, bilirkişi tarafından belirlenen değerin yarısı olan ve miras nedeniyle 3/4'üne tekabül eden 23.962,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, müvekkilinin muris eşi ile 1982 yılında evlendiklerini, 1984 yılında Türkiye'ye dönüş yaptıklarını, çiftin önce Kastomonu'da yaşamaya başladıklarını, geçim sıkıntısı çekince ...'ya taşındıklarını, müvekkilinin tornacılık yaparak evin geçimini sağladığını, muris eşinin çalışmadığını, 1998 yılına kadar kirada oturduklarını, müvekkilinin eşine miras kalan taşınmazın cüzi miktara satıldığını, yarı hissesinin müvekkilinin eşine düştüğünü, satış parasının müvekkilinin kayınvalidesinin hastane ve tedavi masrafları nedeniyle yapılan borçların ödendiğini, taşınmazın 1993 yılında satıldığını 1998 yılında satın alınan eve kullanılmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin ev alınmadan önce 1995 yılında Rusya'ya çalışmaya gittiğini, orada biriktiği para ve kardeşi ile aile dostlarının yardımıyla alındığını, müvekkilinin eşinin katkısı olmadığını, müvekkilinin eşinin 1998 yılında çalışmaya başladığını, kazandığı paranın evin geçimine katkı olarak kullanıldığını, müvekkilinin eşinin 2004 yılında malulen emekli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.12.2013 tarihli ve 2011/203 Esas ve 2013/1505 Karar sayılı kararı ile, murisin evin alınmasına % 66,90 oranında katkısı olduğu davacının 1/2 oranında katkı talebi olduğundan taleple bağlı kalınarak evin değerinin yarısının davacının miras payı nedeniyle 3/4' üne tekabül eden 23.962,00 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01.04.2019 tarihli ve 2018/12828 Esas, 2019/3467 Karar sayılı ilamı ile, murisin kişisel malı mahiyetindeki dava dışı taşınmazın satım bedelinin davaya konu taşınmazın edinilmesinde kullanılmadığı, sadece davalı ve murisin çalışarak elde ettikleri gelirle davaya konu taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduklarından hareketle, katkı payı alacağının hesaplanması gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dosya kapsamındaki mevcut sigortaya esas gelirler dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre murisin % 56 katkı payı oranı olduğu, işbu katkı payı oranına göre murisin 35.873,44 TL katkı payı alacağı bulunduğu, davacının da 3/4 miras payı oranına göre 26.837,58 TL alacağının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 23.962,00 TL katkı payı alacağının 10.000,00 TL'sine dava, kalan miktara 04.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili, bilirkişi raporunda belirlenen alacak miktarından daha az alacağa hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde 10.000,00 TL alacak talep ettiğini, talep miktarı yönünden ıslah yapılmadığını, talepten fazlasına karar verilemeyeceğini, davalının temin edilemeyen gelirleri yönünden eksik inceleme yapıldığını, müvekkilinin gerçek geliri tespit edilerek katkı payı oranının belirlenmesi gerektiğini, sigorta kayıtları dışında bilgi toplama yoluna gidilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, talep miktarı ve katkı payı oranı noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 176 ncı maddesi ve devamı, 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince bozmaya uygun inceleme ve araştırma yapmış olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.