Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1321 E. 2023/2218 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, az kusurlu kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile çocuğa hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının yeterliliği, kadına vekalet ücreti hükmedilmemesi ve vekalet ücretine ilişkin tavzih talebinin reddinin hukuki olup olmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamına uygun olarak hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının hakkaniyete uygun olduğu, vekalet ücretine hükmedilmemesinin ve bu konudaki tavzih talebinin reddinin de usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

l

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; kadın yararına 100.000,00 TL maddî tazminat, 75.000,00 TL manevî tazminat ile ortak çocuk ... yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakasına, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin davalı-karşı davacı erkeğin kusurlu hareketleri neticesinde temelinden sarsıldığını ileri sürerek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 4.000,00 TL tedbir, iştirak nafakasına, kadın yararına 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, mihir alacağı ile ziynet alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının kusurlu olduğunu ileri sürerek; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, erkek yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.07.2021 tarihli ve 2019/243 Esas, 2021/452 Karar sayılı kararıyla; erkeğin kadını aşağıladığı, hakaret ettiği, eşine psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı, sadakatsiz davrandığı, kadının ise erkeğe aşırı kıskançlık gösterdiği, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığı böylece evilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin ağır, davacı-karşı davalı kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle; asıl ve karşı davanın 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadının zinaya dayalı davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuğun ihtiyaçlarında kullanılmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir ve kararın kesinleşmesinden sonra aynı miktar üzerinden iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevÎ tazminat ödenmesine, kadının ziynet alacağına ilişkin talebinin kısmen kabulüne, mihir alacağı talebinin ise reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili, zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, mihir alacağı ve bu husustaki vekâlet ücreti yönünden, davalı-karşı davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, nafakalar ve tazminat taleplerinin reddi ile ziynet alacağı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/1196 Esas, 2021/1055 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurların gerçekleştiği, erkeğin sadakatsizliğinin, kadının zinaya dayalı davasını kabule elverişli olmadığı, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatlar ile ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası miktarının az olduğu, bu yönlere ilişkin kadın vekilinin istinaf itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, ortak çocuk ... yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminat ödenmesine, erkek vekilinin, ziynet eşyalarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile kararın bu yönden kaldırılarak kadının ziynet alacağı talebinin kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebinin reddine, taraf vekillerinin sair istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı ile mehir alacağına ilişkin davasının reddi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairemizin 27.09.2022 tarihli ve 2022/6611 Esas, 2022/7503 Karar sayılı ilamıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliğine nazaran ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu, yine tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına, kadının sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün bozma kapsamı dışında kalan yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında belirtilen ilkeler doğrultusunda kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminat ile ortak çocuk ... yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından 09.12.2022 tarihli dilekçe ile istinaf ilamında davacı-karşı davalı kadın yararına vekâlet ücreti tayin edilmediğinden bahisle eksikliğin ek karar kurularak giderilmesi ve vekâlet ücreti tayin edilmesi yönünden tavzih talebinde bulunulmuştur.

3. Davacı-karşı davalı kadının tavzih talebi Bölge Adliye Mahkemesince 13.12.2022 tarihli ek kararla, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda vekâlet ücreti yönüden hükmün tashihini ya da tavzihini gerektirir bir durum olmadığındna bahisle davacı-karşı davalı kadının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 304 üncü ve 305 inci maddeleri gereğince ek karar verilmesine yönelik talebinin reddine dair ek karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur belirlemesi, lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğunu ve lehine vekâlet ücreti verilmemesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürerek asıl karar yönünden verilen hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiş olup ayrıca 27.12.2022 tarihli temyiz dilekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin 13.12.2022 tarihli tavzih talebinin reddine ilişkin ek kararın da bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; erkeğin maaşının bir kısmından kadının ziynet alacağına ilişkin davasında hüküm altına alınan bedelin kesildiğini, kalan maaşı üzerinden ortak çocuk yararına iştirak nafakası ödediğini, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sair hususlar kesinleşmiş olmakla, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davasında az kusurlu bulunan kadın lehine hükmedilen tazminat miktarları ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının bozma ilamında belirtilen ilkelere ve hakkaniyete uygun takdir edilip edilmediği, Bölge Adliye Mahkemesince kadın yararına vekâlet ücretine hükmedilmemesinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, vekâlet ücretine yönelik tavzih talebinin kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 182 nci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 304 ve 305 inci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi asıl ve ek kararlarının bozmaya uygun olduğu, kararlarda ve kararların gerekçelerinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.