"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanan kadının kocasının soyadını kullanmasının kaldırılması davasında davanın reddine dair verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların ... 5. Aile Mahkemesinin 2017/212 Esas, 2017/314 Karar sayılı 05.06.2017 tarihinde kesinleşen kararla boşandıklarını, boşanma sonrasında ... Anadolu 16. Aile Mahkemesinin 2017/461 Esas sayılı dosyasında davalının müvekkilinin soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verildiğini, müvekkilinin müşterek çocuğun annesi olduğunu düşünerek ve beraber yaşayacaklarından soyadının kullanılmasına muvafakat verdiğini, boşanma sonrasında bir müddet Bulgaristan'da birlikte yaşadıklarını, ancak daha sonra kesin olarak ayrıldıklarını, bundan sonra ki süreçte Türkiye ve Bulgaristan'da karşılıklı davalar açıldığını, taraflar arasında menfaat çatışması bulunduğunu, davalının sürmekte olduğu yaşam tarzı sebebiyle müvekkilinin itibarının sarsıldığını, şeref ve haysiyet değerlerinin zedelendiğini, davalı kadının başkasından hamile olduğunu ve yakın zamanda çocuğu dünyaya getireceğini, gelinen aşamada müvekkilinin soyadını dahi değiştirmeyi düşündüğünü belirterek davalının müvekkilinin soyadını kullanmasına ilişkin iznin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların haksız olduğunu, kendisi ile de evlendiğinde hamile olduğunu, birlikte iken olağan karşıladığı yaşamın şimdi ahlaksız yaşam tarzı olduğunu iddia etmenin çelişki oluşturduğunu, yeni doğan diğer bebeğinin zaten davacının soyadını taşımadığını, ortak çocukla Bulgaristan'da yaşadığını, ortak çocukla soyadlarının aynı olması gerektiğini bunun çocuğun menfaatine olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2020/307 Esas ve 2021/790 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasında açılan davalarda davaların açılmasında davalının kendini haklı görerek dava açması sebebiyle menfaati bulunduğunu, bu davalar soyadının kullanılmasına verilen iznin kaldırılması sebebi olarak kabul edilmediğini, davalının soyadının değişmesi halinde Türkiye'deki resmi makamlardaki kayıtlarının değişmesinin gerekeceği, davalının başka biri ile imam nikahlı olarak birlikte yaşadığı, tarafların da boşanmadan sonra yaklaşık iki yıl süre ile gayri resmi birliktelik yaşadıkları, davalının Bulgaristan'da halen evli olduğuna dair yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2022 tarihli ve 2021/2724 Esas, 2022/1146 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki mevcut davaların kadının ve erkeğin yasal hakkını aramasına ilişkin olması, erkeğin boşandıktan sonra kadınla fiilen evlilik dışı yaşamaya devam ettiğine dair beyanı, davalı kadının evlilik dışı doğurduğu çocuğunu babasının tanıyarak nüfusuna alması ve dolayısıyla kendi soyadını vermesi ile tarafların müşterek çocuğunun da menfaati düşünülerek mahkemenin gerekçesinde açıkladığı üzere davanın reddine karar verilmesinin usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili hükmün tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Dairenin 04.10.2022 tarihli ve 2022/8087 Esas, 2022/7712 Karar sayılı kararı ile; davalı kadının, başka bir erkek ile fiilen birlikte yaşadığı ve o kişiden çocuk sahibi olduğu gözetildiğinde davacı erkeğin soyadını kullanmasında menfaati olduğundan söz edilemeyeceği gibi, davacı erkeğin de iznin kaldırılmasını talep etmekte haklı olduğu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulmasına karar verilen bozma ilamı da gözönüne alınarak davalı kadının başka bir erkek ile fiilen birlikte yaşadığı, o kişiden çocuk sahibi olduğu gözetildiğinde davacı erkeğin soy adını kullanmasında menfaati olduğundan söz edilemeyeceği bu nedenle davacı erkeğin de iş bu davayı açmakta haklı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; imam nikahlı eşi ile aynı çatı altında yaşamadığını, kendisinin Bulgaristan'da yaşadığını, hiç kimsenin kendi muvazaasından faydalanamayacağı, yeniden çocuk sahibi olmasının bu davada gerekçe gösterilemeyeceğini, bunun özel yaşantısını ihlal niteliği taşıdığını, ortak çocuğun yaşadığı çevre okula başlayacak olması yaşayabileceği sorunlar dikkate alındığında davacının soyadını kullanmaya devam etmek istediğini kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; hükmün tümü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 173 üncü maddesinde düzenlenen boşanan kadının eşinin soyadını kullanmasına izin koşullarının değişip değişmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı kanunun 173 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
15.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.