Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1334 E. 2023/4929 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumu, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu, kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğu ve hükmedilen miktarların hakkaniyete uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2437 E., 2022/2412 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/302 E., 2022/845 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalının sorumsuz, ilgisiz olduğunu, müvekkile sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, zaman zaman fiziksel şiddet de uyguladığını, 10 ay kadar süren birlikteliğin davalının müvekkile karşı sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi ve neticesinde “seni istemiyorum artık boşanalım” dediği olayla sona erdiğini, davalının evlilik birliği içerisinde müvekkile pek çok hususta yalan söylediğini, müvekkilin güvenini zedelediğini, nişanlılık sürecinde gerekse evlilik sürecinin ilk aylarında müvekkile karşı aşırı kıskanç tutum sergilediğini, çalışmasını dahi istemediğini, arkadaş çevresi ile tüm irtibatını kesmesini istediğini, arkadaşları ile görüştüğü zaman müvekkile ve arkadaşlarına ağza alınmayacak küfür ve hakaretler ettiğini, tehditlerde bulunduğunu hatta müvekkili darp ettiğini, ekonomik şiddet de uyguladığını, hiç bir ihtiyacını karşılamadığını, alkol alışkanlığının bulunduğunu, karşı cinsten kişilerle sosyal medyadan konuşmalar yaparak sadakatsiz tutum sergilediğini, kumar oynadığını ve müvekkiline sahte bilezik taktıklarını, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, yararına aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 200.000,00 TL maddî, 200.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; iddiaları kabul etmediklerini, davacı- davalının nikah sonrası tayin işi olumsuz olunca ailesinin karşı çıkması nedeniyle ortak hayatın kurulamadığını, müvekkilin bir çok eşyayı aldığını ve düğün hazırlıklarına başladığnıı, resmi olarak evli oldukları halde davacının ailesinin tarafların görüşmesini engellediğini, davacının sürekli müvekkilin ailesini kültürsüzlükle suçladığını, davacının bir çok defa müvekkili küfürler ettiğini, müvekkil görevi gereği operasyonlara çıktığında telefon ve mesajlara hemen cevap verememesi bile davacı tarafça sorun edildiğini, müvekkili başkaları ile kıyasladığını, müvekkilin eşi adına Fuzul EV'den hesap açıp birikim yaptığını, davacının ailesinin baskısı ile ortak yaşamın kurulmasından kaçındığını, müvekkilin ailesini küçümsediğini, lüks bir yaşam beklentisi içine girdiğini ve bu konuda sürekli müvekkille tartışmalar çıkardığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin; düğün yapmaktan kaçındığı, eşine ayrı ev açmadığı ve kendisi görevde olduğundan davacı eşini kendi ailesinin yanında bıraktığı, eşine düğün takısı olarak sahte bilezik taktığı, aşırı kıskançlık nedeniyle eşinin arkadaşları ile görüşmesini istemediği, eşine hakaret ve tehditlerde bulunduğu, ihtiyaçlarını karşılamadığı, eşine kredi çektirmeye çalıştığı, eşine " seni istemiyorum, artık boşanalım " şeklinde beyanda bulunduğu, sosyal medya üzerinden güven sarsıcı konuşmalar yaptığı, görevden izine geldiğinde eşi ile vakit geçirmeyip arkadaşları ile vakit geçirdiği kadının ise; eşine küfür ettiği, eşinin ailesi ve akrabalarıyla görüşmediği, babasının, eşinin babasını arayarak " kızımı boşatırım" şeklinde tehditte bulunduğu evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL yoksulluk nafakasının karar kesinleşmesi sonrası her ay düzenli olarak 24 eşit taksit halinde erkekten alınarak kadına ödenmesine, kadın yararına 32.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı -davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, gerekçenin yetersiz olduğunu, tanık beyanlarının doğru yorumlanmadığını, ortak yaşam kurulmamasının sebebinin kadının ailesi iken bu vakıanın kendisine kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, kadının kabul edilen boşanma davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece boşanmaya karar verilmesinde ve kusurlu vakıa ve derecesinin tespitinde, geliri ve malvarlığının bulunmayan kadın lehine tedbir nafakası ile, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına evlilik süresi, tarafların yeniden karşı karşıya getirilmemesi düşüncesi ile bir defaya mahsus toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve hükmedilen nafakanın miktarlarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde maddî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın yararına, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları birlikte değerlendirildiğinde, manevî tazminat takdir edilmesinde ve takdir edilen tazminatın miktarında, isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı-davacı erkeğin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur tespitinin hatalı olduğunu, gerekçenin yetersiz olduğunu, tanık beyanlarının doğru yorumlanmadığını, ortak yaşam kurulmamasının sebebinin kadının ailesi iken bu vakıanın kendisine kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, sabit işi ve geliri olan ve yoksulluğu düşmeyen kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve miktarının fazla olduğunu, kağıt üzerinde kalan ve 1 yıldan daha az bir süre devam eden kadının ailesinin kusuru ile bir araya gelinemeyen bir evlilik sonrasında hükmedilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve aleyhine hükmedilen tazminatların kabulünün hatalı olduğunu, kadının ağır kusurlu olduğunu beyan ederek reddedilen tazminat talepleri, kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının boşanma davasının kabulü, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin doğru olup olmadığı, kadının boşanmakla yoksulluğa düşüp düşmediği kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 1 inci, 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci ve 176 ıncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.