Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1342 E. 2023/4451 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusurunun bulunup bulunmadığı ve boşanma ile fer'i taleplerin kabulüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren davranışlarını ispatlayamadığı, daha önceki fiziksel şiddet olayının affedildiği ve tanık beyanlarının soyut ve duyuma dayalı olduğu değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1848 E., 2022/2086 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/629 E., 2021/259 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddi ile kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İran'da evlendiklerini, bu evlilikten ortak çocukları olduğunu, erkeğin, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, uyuşturucu madde kullandığını, ortak çocuklara da fiziksel şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı erkeğe 04.01.2020 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı kadın tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanma davası açılmışsa da dava dosyası içerisinde bulunan sağlık raporu içeriğinden, davalı erkeğin davacı kadına 30.04.2013 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığı, bu sebeple davalı erkek hakkında soruşturma yapıldığı, davacı kadın tarafından 2018 yılında davalı erkek aleyhine uyuşturucu madde kullanıyor olmasından bahisle boşanma davası açıldığı ancak tarafların aralarında anlaşmaları sebebiyle davacı kadının davasını geri çektiği, kadının açtığı boşanma davasını geri çekmesinin davalı erkeğin önceye dair davranışlarını af niteliğinde olduğu, dava dilekçesinde dayanılan diğer vakıaların ise dinlenen tanık beyanları ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 29.10.2006 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğu, İran'da yaşarken davacı kadın ve ortak çocukların Türkiye'ye geldikleri ve sığınmacı olarak burada yaşamaya başladıkları, davacı kadın tarafından sunulan 30.04.2013 tarihli sağlık kurulu raporundan sonra tarafların bir arada yaşamaya devam ettikleri ve rapora konu fiziksel şiddet olayının kadın tarafından affedildiği, dinlenen tanık beyanlarının ise soyut ve duyuma dayalı olduğu, her ne kadar davacı kadın vekili tarafından 23.06.2018 tarihli sağlık raporu istinaf dilekçesi ekinde sunulmuşsa da bu raporun, ön inceleme duruşmasında verilen kesin süre içerisinde sunulmadığı, bu nedenle hükme esas alınamayacağı, ayrıca sunulan sağlık kurulu raporuna dair tercüme evrakında herhangi bir imza ya da mühür olmadığı, fotokopiden ibaret belgeye de itibar edilemeyeceği ve yine söz konusu sağlık raporunda belirtilen fiilin de davalı erkek tarafından yapılıp yapılmadığı konusunda raporun tek başına ispata elverişli olmadığı, davacı kadının davasını ispatlayamadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu, davacı kadın yararına tedbir nafakası verilmesi ve miktarının yerinde olduğu, ancak dava dilekçesinde ortak çocuklar yararına tedbir nafakası talebinde bulunulmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince bu konuda olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek; davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 300,00 TL tedbir nafakasına, davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan bir geçimsizliğin ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararlarına hükmedilen tedbir nafakası miktarının yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkralaraı, 169 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.