Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1346 E. 2023/4459 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusur durumu, velayet, nafaka miktarları ve özellikle kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının yeterliliği uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alınarak, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının az olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2621 E., 2022/2523 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/1341 E., 2021/1309 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2010 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, tehdit ettiğini, yatağını ayırdığını, babasının ve kardeşlerinin erkeğe fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini kadının ise bu duruma sessiz kaldığını iddia ederek asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin babaya verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL iştirak nafakası, nafakaların her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, erkek yararına yasal faizi ile kadından tahsil edilmek üzere 100.000,00 TL maddî tazminat, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, psikolojik rahatsızlığı olduğunu, bağımsız konut temin etmediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, hakaret ettiğini, kadına ve ortak çocuklara fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, kadının ailesine de hakaret ettiğini, fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını ve ailesini tehdit ettiğini, ailesi ile görüşmesine izin vermediğini, ortak konutu sık sık terk ettiğini, kadını sosyal ortamlarda yalnız bıraktığını, ortak konutun kilidini değiştirdiğini, kadını ortak konuttan kovduğunu iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı yasal faizi ile birlikte aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına yasal faizi ile birlikte aylık 3.000,00 TL tedbir nafakası, 3.000,00 TL iştirak nafakası, yasal faizi ile birlikte 300.000,00 TL maddî tazminat, 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, yemek yapmadığı, erkeği rahatsızlığı ile ilgilenmediği, erkeği aşağıladığı, başkaları ile kıyasladığı, hakaret ettiği, saygı ve sevgi göstermediği, erkeğin ise kadının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, ortak konutu gelmelerini istemediği, aşağıladığı, hakaret ettiği, kadını beğenmediğini ve istemediğini söylediği, ortak konutu ve kadına karşı ilgisiz olduğu, ortak konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, kazandığı paranın çoğunu ailesine verdiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının sosyal hayatını kısıtladığı, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğin annesinin kadının yediğine içtiğine ve giyimine karıştığı bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanın da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin ortak çocukların yaşları ve alınan sosyal inceleme raporu içeriği gereği anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocukların her biri yararına ayrı ayrı dava tarihinden 19.02.2021 tarihine kadar aylık 150,00 TL tedbir nafakası, 19.02.2021 tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 250,00 TL tedbir nafakası, karar kesinleştikten sonra aylık 250,00 TL iştirak nafakası, dava açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan kadın yararına tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak dava tarihinden 19.02.2021 tarihine kadar aylık 200,00 TL tedbir nafakası, 19.02.2021 tarihinde karar kesinleşinceye kadar 300,00 TL tedbir nafakası, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakası, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, mevcut ve beklenen menfaatler, evlilik süresi ve tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 20.000,00 TL maddî tazminat, 18.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak erkeğin tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur durumu da dikkate alındığında kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaları ödeme gücü bulunmadığı, velâyet düzenlemesinin hatalı olduğu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek; karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velâyet yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, karşı dava dilekçesinde dayanılan tüm vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenmemesinin hatalı olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, kadına yüklenen kusurların önceye dayalı olduğu ve erkek tarafından affedildiğinin kabulü gerektiği, tazminat ve nafaka miktarlarının kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak az olduğu, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin hatalı tespit edildiği, dava tarihinden itibaren geçerli olmaları gerektiği belirtilerek; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından kadına yüklenen erkeğin hastalığı ile ilgilenmediği, erkeği başkaları ile kıyasladığı, erkeğe saygı ve sevgi göstermediği vakıalarına erkek tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmadığı, süresinde dayanılmayan vakıaların kadına kusur olarak yüklenmesinin hatalı olduğu, kadına yüklenen ve gerçekleşen diğer kusur davranışların yanında kadının, erkeğe, onunla evlenmek istemediği, aşk evliliği yapmadığını söylediği ve babasının evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığı, erkeğe yüklenen kusurlu davranışların da ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu ve her iki davanın kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, alınan sosyal inceleme raporu içeriği, ortak çocukların beyanları ve fiilen anne yanında kalıyor olmaları dikkate alınarak velâyet düzenlemesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadın ve ortak çocuklar yararına tedbir nafakası takdiri ile miktarlarının isabetli olduğu, ortak çocukların yaşları, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak ortak çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu, kadının ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumu dikkate alınarak yoksulluk nafakası miktarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan erkeğin tazminat taleplerinin reddi ile kadın yararına tazminata hükmedilmesi ve miktarlarının isabetli olduğu belirtilerek; her iki taraf vekilinin de istinaf taleplerinin ayrı ayrı kısmen kabulü ile kusura ilişkin gerekçenin vakıalar yönünden açıklanan şekilde düzeltilmesine İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 800,00 TL yoksulluk nafakası, ortak çocuk Naciye Berra yararına boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 600,00 TL iştirak nafakası, ortak çocuk Elif Hifa yararına boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle; asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan evlilik birliğinin sarsılması hukukî sebebine dayalı boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeyerek kesinleşmekle erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, af iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarları ile ortak çocuklar yararına hükmedilen nafakaların miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası başlangıç tarihlerinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu’nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 inci maddesi, 51 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. O hâlde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddelerinde düzenlenen hakkaniyet kuralları dikkate alınarak ... kadın yararına 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden davalı-karşı davacı kadın yararına BOZULMASINA,

2.Davalı-karşı davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.