Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1348 E. 2023/4452 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusurun kimden kaynaklandığı ve davalı kadın yararına manevi tazminat verilmesi gerekip gerekmediği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı kadının manevi tazminat talebi hakkında hüküm kurmaması usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, karar bu yönüyle bozulmuş, diğer yönleri ise onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/321 E., 2022/2339 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sandıklı Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/432 E., 2021/621 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, kadının, ekonomik şiddet uyguladığını, maddî gücünün üzerinde taleplerde bulunduğu, ortak konutu terk ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, kadının dışarı çıkmasına izin vermediğini, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek davanın reddini, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ve yasal faizi ile birlikte erkekten tahsil edilmek üzere 45.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların evlendikten sonra kısa bir süre beraber yaşadıkları, her ne kadar dinlenen tanık beyanlarına göre; davalı kadının, davacı erkekten para istediğini bir kez duyduklarını belirtmişseler de kısa süren evlilik içerinde bir kere para istenmesinin davalı kadına yüklenebilecek kusur olmadığı, boşanma talep edilebilmesi için davacı erkeğin kusurlu olmasının önemi olmasa da davalı kadının az da olsa kusurunun olması gerektiği, dinlenen tanık beyanlarında, dava dilekçesinde dayanılan diğer vakıalara dair bizzat görgüye dayalı bilgi bulunmadığı, evlilik birliğinin sarsıldığı hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının ise karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ispatlandığı, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi ve kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının, evlilik süresince erkekten birden fazla kez erkeğin maddî gücünün üzerinde para istediği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı ve boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden tekrardan esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, davacı erkek vekilinin tedbir nafakasına ilişkin istinaf itirazının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kısmen kabul kararının hatalı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve kadının kusurlu davranışının ispatlanamadığı, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tanık beyanlarının taraflı olduğu ve hükme esas alınamayacağı, manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek; hükmün tamamı yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile boşanmaya hükmedilmesinin yerinde olup olmadığı, delillerin takdirindi hata edilip edilmediği, kadın yararına manevî tazminat verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalı kadın süresinde sunduğu cevap dilekçesinde manevî tazminat talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadının manevî tazminat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı davalı kadın vekilinin manevî tazminat talebi hakkında karar verilmemesi yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.