Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1365 E. 2023/4545 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadının manevi tazminat talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davadaki karşılıklı iddia ve savunmalar, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alındığında, Bölge Adliye Mahkemesi'nin manevi tazminat talebini reddeden kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/648 E., 2022/1249 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulüne, yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/808 E., 2022/149 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davacı karşı davalı erkek tarafından her iki boşanma davası, kusur, manevî tazminat ve nafaka yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve manevî tazminat talebinin reddine, sair yönler hakkında ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı kadın tarafından kusur ve manevî tazminatın reddine yönelik temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.

Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, kusura yönelik verilen karar kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı karşı davacı kadın vekilinin kusura yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı karşı davacı kadın vekilinin manevî tazminat yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı karşı davalı erkek dava dilekçesinde özetle; kadının asabi ve geçimsiz bir kişiliği olduğunu, kurdukları yuvayı kendi ailesi gibi benimsemediği, kendi ailesinin baskılarıyla hareket ettiğini ve birlikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı karşı davacı kadın cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, hep kendi isteğinde direten, alakasız, asabi ve baskıcı biri olduğunu, ortada hiçbir sebep yokken müvekkilinin kendi ailesini silmesi konusunda sözlü ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin müvekkilini sevmediğini, sürekli "küçük beyinli, çocuk aklınla bana verme, çok altın taktık, huzurumuzu bozma" gibi sözler söyleyerek müvekkilin içine kapanmasına sebep olduklarını, düğünde takılan takıların verilmediğini ileri sürerek erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, 300.000.00 TL manevî tazminata, aylık 5000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, müvekkile ait olan ve paraya çevrilen takılar için 262.500.00 TL maddî tazminata, müvekkile ait eşyaların teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı kadının kök ailesi ile görüşmesini istemediği, kadının kök ailesine karşı gerekli ilgiyi göstermediği ve kadının kök ailesi ile yakınlık kurması hususunda gerekli desteği ona sağlamadığı, boşanmaya kusurlu davranışlarının sebebiyet verdiği, kadının dosyaya yansıyan bir kusurunun bulunmadığı, gerekçesiyle asıl davanın reddine; karşı davanın kabulüne; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına; kadın yararına 35.000.00 TL manevî tazminata, aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, ziynet eşyalardan kaynaklı maddî tazminat talebinin kısmen kabulüne, 184.881,02 TL'nin erkekten tahsiline, kadının ev eşyalarının teslimi hususundaki talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; her iki boşanma davası, kusur, manevî tazminat, yoksulluk nafakası, ziynet eşyaları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı karşı davalı erkeğin kusur belirlemesi, davacı karşı davalının açmış olduğu boşanma davasının reddi kararına, aleyhlerine hükmedilen nafakaya yönelik istinafının 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine; İlk Derece Mahkemesinin kusura dair gerekçesi dikkate alındığında kusur belirlemesine esas olayların davalı karşı davacının kişilik haklarına manevî tazminatı gerektirir bir saldırı teşkil etmediği anlaşılmakla; erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulüne, yeniden esas hüküm kurulmak suretiyle davalı karşı davacı kadının manevî tazminat talebinin reddine, ziynet alacağı davasının tefrikine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürekli psikolojik şiddet gördüğünü, "sen küçük beyinlisin, çocuk aklınla bana akıl verme" gibi sözler söylendiğini, manevî tazminatın reddini hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, talebin reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı karşı davacı kadın vekilinin kusura yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE

2.Davalı karşı davacı kadın vekilinin manevî tazminat talebinin reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.