Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1384 E. 2023/5971 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı eşin, davacı eşin rızası olmadan aile konutu olarak kullanılan taşınmazı devretmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davacı eşin rızasının bulunup bulunmadığı ve eksik inceleme yapılıp yapılmadığı hususları.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, davalı eşin davacı eşin rızası olmadan taşınmazı devrettiği, yerel mahkeme kararında ve dosya kapsamında usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2427 E., 2022/2400 K.

...

...

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/709 E., 2022/838 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tapu iptali ile davalı eş adına tesciline karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı ...'in evli olduklarını ve 2017 yılından beri ...,...,... parsel, 4.kat, 8 nolu bağımsız bölümde bulunan taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarını, söz konusu taşınmazın rızası ve onayı dışında davalı eş tarafından diğer davalı ...'e 09.12.2019 tarihinde devredildiğini haricen öğrendiğini, dava konusu taşınmazın uzun yıllardır aile konutu olarak kullanılmakta olduğunu, yapılan bu devir işleminin hukuka aykırı olduğunu ve iptalinin gerektiğini ileri sürerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince davasının kabulüne davalılardan ... adına olan kaydın iptali ile davalılardan ... adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazı diğer davalı ...'e devretmesinin tamamen iyiniyetli ve teminat amaçlı olduğunu, bu şahsa gerçek bir satışla evini satmadığını, kendi şirketleri ile bu şahsın şirketi arasında ticaret yapıldığını ve bu şirkete olan kendi şirketlerinin borcunun ve devam edecek olan ticaretlerinin teminatı olarak dava konusu taşınmazı devir ettiğini, tamamen güven ilişkisi olarak ve hiçbir şekilde para almadan evini devir ettiğini, devir ettiği günden bu yana da eşi ile birlikte bu taşınmazda ikamet ettiğini, bu konuda eşine bilgi vermediğini ve rızasını alma gereği de duymadığını, evin kendi üzerine olduğu için eşinden onay alınması gerektiğini bilmediğini, açılan davanın reddini beyan ve talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; öcelikle dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davacı ve davalılara ait ve/veya kullanılan başka mesken niteliğinde taşınmazlar bulunduğunu, davacının, taşınmazın satışı hususunda muvafakat ettiğini, taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığından, taşınmazı satın alması sırasında tapu kaydına güvendiği ve iyi niyetli olduğunun kabulünün gerektiğini, diğer davalının davanın reddini talep ediyor gibi yapıp, esasen davanın kabulünü gerektirecek gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, dava konusu taşınmazın satış suretiyle kendisine devredilmiş olduğunun tapu satış senedinde açıkça yazılı olduğunu, davalının halen satış sonrasında dava konusu taşınmazda oturmasının akdi ve hukuki dayanağının 09.01.2019 tarihli kira sözleşmesi olduğunu, davanın tüm tarafları ile müzakere ve mutabakatı ile düzenlenen kira sözleşmesi mucibinde davalı ... satış konusu taşınmazı kullanmaya devam ettiğini, diğer davalı ve davacının dürüstlük kuralına aykırı olarak haksız menfaat sağlama peşinde olduklarını, davanın kabulü halinde telafisi mümkün olmayacak zararlara karşı karşıya getireceğini, taşınmaz üzerine tensiple birlikte konulan ihtiyati tedbirin hukuk ve kanuna aykırı olduğunu, ihtiyati tedbire itiraz ettiklerini ve kaldırılmasını talep ettiklerini, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin %20'sinden az olmamak üzere belirlenecek olan teminat karşılığında tedbirin devamına karar verilmesini, haksız ve yersiz davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini beyan ve talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tanık beyanları ve toplanan deliller ile davacı ile davalı ...'nın davaya konu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarının ve halen de aile konutu olarak kullanmaya devam ettiklerinin sabit olduğu, davalı ...'nın davacının rızası ve bilgisi dışında aile konutunu davalı ...'e devrettiği, davalı ...'nın vermiş olduğu cevap dilekçesinde "gerçek bir satışla evini satmadığını, ortaklarına güven ilişkisi sebebiyle devrettiğini" beyan ettiği, davalı ...'ün ise davacının rızası ile davaya konu taşınmazın satıldığını beyan ettiği , davalıların beyanlarının birbirleriyle çeliştiği, davacının satışa rıza gösterdiğinin davalılarca ispatlanamadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi gereğince davanın kabulüne, ...,... parsel, 4.Kat, 8 Nolu Bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile tapu kaydının davalı ... TC Kimlik numaralı ...

adına tesciline, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlanmadığını, davacı ve diğer davalı ile çocuklarına olan taşınmaz olup olmadığı ile abonelik kayıtlarının getirtilmediğini, davacı ve davalı eşinin birlikte ve kötü niyetle hareket ettiklerini, yemin deliline başvurulmasına karşın Mahkemece hatırlatılmadığını ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olup, aile konutunu olan taşınmazın diğer eşin rızası olmadan davalı ... a'a devredildiği, yerel mahkemenin kabul kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrarlamakla birlikte Bölge Adliye Mahkemesince tüm itirazlarının değerlendirilmediğini, aile konutu olduğunun ispatlanmadığını, kadının muvafakati olmasına karşın alınmamış kabul edilmesinin hatalı olduğunu, yemin deliline başvurdukları halde hatırlatılmadığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının tümü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı davacı eş muvafakatinin olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı ile eksik inceleme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 2 nci ve 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci

maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...

...