"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/794 E., 2021/83 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın ... kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın dava ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde;erkeğin yabancı kadınlarla cinsel ilişkiye girmesi nedeniyle müvekkilinin HIV tarzı cinsel hastalığa yakalanmış olduğunu, erkeğin tedaviyi reddettiği, erkeğin ortak konutun ve çocuğunun ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret içerikli mesajlar yolladığını, müvekkilini ortak konutu terk etmeye zorladığını, kahvehane ve pavyon olarak tabir edilen yerlere gidip geldiğini, hacı-hoca olarak bilinen kimselerle vakit geçirdiğini ve bu kişilerin yönlendirmesi ile müvekkiline iftira attığını, ortak evi terke zorladığını, erkeğin iddialarınınn gerçek dışı olduğunu ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçesinde; kadının iddilarının asılsız olduğunu ve kabul etmediklerini, kadının eve gelen misafirlere iyi davranmadığını, müvekkilinin akrabalarına karşı olumsuz tutum ve davranışlar sergilediğini, müvekkiline, annesi ve babasına herkesin içinde hakaret ve küfür ettiğini, müvekkiline saldırıp yaraladığını, ortak çocukla ilgilenmediğini, müvekkilinin amcası olan A.A. ile ilişki yaşadığını ve sadakatsiz davranışta bulunduğunu, eşyalarını alıp evi terk ettiğini evden ayrıldıktan sonrada başka erkeklerle uygunsuz davranışlarda bulunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına,ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk yararına 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğin amcası olan A.A. ile ortak konutta, eşi evde evde yok iken sık sık görüşmek suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu, eşine hakaret ettiği, eve gelen misafirlere ve çevreye karşı olumsuz tutum ve davranışlarda bulunarak eşine duygusal şiddet uyguladığı, bu nedenlerle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, devamında ise taraflar ve toplum için fayda kalmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin yararına olduğu, baba ile kisisel ilişki tesisine, çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına, boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin, tarafların boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, evli olarak geçirdikleri süre, kişilik haklarına yapılan saldırı, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, erkek yararına 20.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
... kadın vekili, erkek tanıklarının kendi aile üyeleri olduğunu, müvekkili ile konuşmayan, aralarında husumet bulunan tanıkların beyanları ile hüküm kurulmasını kabul etmediklerini, müvekkilinin cinsel yolla bulaşan hastalığa eşinden yakalandığına ilişkin hastane evraklarının değerlendirilmediğini, bu hususta görüş alınmadığını, müvekkilinin kusuruna ilişkin somut ve süpheden uzak delil bulunmadığını, sosyal inceleme raporunun ise dikkate alınmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın ve taleplerinin reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile ... kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... kadın vekili; erkek tanıklarının kendi aile üyeleri olduğunu, müvekkili ile konuşmayan, aralarında husumet bulunan tanıkların beyanları ile hüküm kurulmasını kabul etmediklerini, müvekkilinin cinsel yolla bulaşan hastalığa eşinden yakalandığına ilişkin hastane evraklarının değerlendirilmediğini, bu hususta görüş alınmadığını, müvekkilinin kusuruna ilişkin somut ve süpheden uzak delil bulunmadığını, sosyal inceleme raporunun ise dikkate alınmadığını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; asıl davanın ve taleplerinin reddi, karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, kadın aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, erkeğin davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, erkek yararına maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.