Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1398 E. 2023/4524 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği ve varsa miktarı ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, davalı erkeğin, davacı kadına karşı güven sarsıcı davranışlarda bulunması ve şiddet uygulaması nedeniyle tam kusurlu olduğunun tespiti, davacı kadının düzenli geliri nedeniyle yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi gerektiği ve diğer hususlarda da usul ve yasaya aykırı bir durumun bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2016 E., 2022/2977 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/569 E., 2021/467 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin kadının elindeki paraları alıp gazino ve meyhanalerde yediğini, fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, borçlarını ödemek için kadının taşınmazlarını zorla sattırdığını, kalan borçları için kadını ve çocukları zorla çalıştırdığını, kadına "anlaşmalı boşanalım, gönüllü imza at" diyerek baskı yaptığını, sosyal medyada tanıştığı kadınlarla evleneceğini söylediğini, evlenmek istediği kadının çıplak fotoğrafını müşterek çocuğa gösterdiğini, zengin bir kadınla evlendiğinde davacı kadına para vereceğini söyleyerek anlaşmalı boşanmaya ikna etmeye çalıştığını, başaramayınca işkenceye varan eylemlerde bulunduğunu, cinsel eylemlerde bulunduğunu, kadına küfürler ederek kadının kafasına sehpa ile vurduğunu, bu olaydan sonra evi terk ettiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakaları ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; kadının iddialarının asılsız olduğunu, kadının erkeğe hiçbir zaman saygı ve sevgi göstermediğini, erkeğin annesine eziyet ederek defalarca zehirlemeye çalıştığını, erkeğin sosyal medya hesaplarında bilmediği kişilerin arkadaş olarak eklendiğini, erkeğin yapmadığı yazışmaların ortaya çıktığını, bu yazışmaları kadının ve müşterek çocukların yaptığını, kadının facebooktan mesajlaşmalar yaptığını, kapalı bir kadın iken açıldığını, taraflar arasındaki son olayda erkeğin annesi ve kız kardeşi müşterek evdeyken erkeğin oğullarına "eskilerden konuşup canımı sıkıyorlar" diye mesaj attığını, oğullarının da gelerek annesini ve kız kardeşini evden kovduğunu, ertesi gün erkek annesinde kahvaltı yapıp eve döndüğünde kadının ve çocuklarının toplandığını gördüğünü, erkek özel eşyalarını almak için odaya girdiğinde kadının kendisini kameraya çektiğini, erkeğin kadına "neyi çekiyorsun" diyerek ittirdiğinde oğlunun sesleri duyarak gelip erkeğe yumruk attığını, o sırada oğlunun elinin kadına da çarptığını, kadının gidip erkek darp emiş gibi rapor aldığını, erkeğin şu an hiçbir geliri olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin, başka kadınlarla görüşerek güven sarsıcı davranışlar sergilediği, gazino gibi yerlere gittiği, taraflar arasında gerçekleşen son olayda davacı kadına şiddet uyguladığı ve ceza yargılamasında ceza aldığı, davacı kadını atfı kabil kusuru ispatlanamadığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadının çalışmıyor olması nedeni ile kadın lehine aylık 400,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın kabulü kararının yerinde olmadığını, erkeğin kusuru bulunmadığını, kadının kusurlu olduğunu, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, kadının bağkur primlerini ödeyerek emekli olmasını sağladığını, bu nedenle hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiğini, hükmedilen tazminatların da erkeğin ekonomik durumunu aştığını ve kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının düzenli ve sürekli geliri bulunduğu, tarafların gelirlerinin benzer olduğu, bu nedenle kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması gerektiği gerekçesi ile erkeğin yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı ile buna ilişkin yapılan düzenlemenin kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile yasal koşulları oluşmadığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadının gelirinin yoksulluk sınırının çok altında olduğunu, erkeğin maddî durumunun iyi olduğunu, yoksulluk nafakasının kaldırılmaması gerektiğini belirterek yoksulluk nafakası yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın kabulü kararının yerinde olmadığını, erkeğin kusuru bulunmadığını, tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını, kadının bağkur primlerini ödeyerek emekli olmasını sağladığını, bu nedenle hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması gerektiğini, hükmedilen tazminatların da erkeğin ekonomik durumunu aştığını ve kaldırılması gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikteki geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü ile kadın yararına tazminat ve nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.