"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2014/281 E., 2015/421 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 26.08.2014 - 28.01.2015
KARAR : Boşanma davasının reddi, tedbir nafakası davasının kısmen kabulü
Taraflar arasındaki boşanma-tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1999 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeği tehdit ettiğini, ortak konuttan kovduğunu, erkeğe ekonomik ve fiziksel şiddet uyguladığını, iddia ederek asıl davanın kabulüyle evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğunu iddia ederek ortak çocukların her biri yararına aylık 300.00'er TL tedbir nafakası, kadın yararına aylık 350.00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, birlik görevini ihmal ettiği, erkek vekili tarafından dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ispatlanamadığı, her ne kadar dinlenen erkek tanıkları beyanlarında, erkeğe yönelik fiziksel şiddet eyleminden bahsetmişlerse de bahsedilen olayların dava açıldıktan sonra gerçekleştiği, asıl davada evlilik birliğinin sarsıldığının ispatlanamadığı, birleşen dava yönünden ise ortak konuta herhangi bir katkısı olmadığı, kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, erkek vekili tarafından açılan boşanma davasının reddine, kadın vekili tarafından açılan tedbir nafakası davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen boşanma davasının reddine ilişkin kararın hatalı olduğu, davalı-davacı kadınla davacı-davalı erkek arasında şiddetli geçimsizlik olduğunun ispatlandığı, boşanmaya karşı çıkılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar karar gerekçesinde, fiziksel şiddet olayının dava açıldıktan sonra olduğu belirtilmişse de tanık anlatılmalarından bu sonuca varılmadığı, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın reddedilen boşanma davası yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3. maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 inci maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
16.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.