"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1836 E., 2022/2771 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/820 E., 2021/248 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 2018 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının psikolojik tedavi gördüğünü ve ilaç kullandığını, evliliğin başından itibaren agresif davranışlarının olduğunu, basit tartışmadan sonra sürekli evi terk ettiğini, bir buçuk yıllık evlilikte bu durumun beş, altı kez yaşandığını, en son iki Eylül'de davalının evi terk ettiğini, müvekkilinin konuşma isteğini reddettiğini, müvekkilinin işitme cihazını parçaladığını, Almanya’da oturduğu evin anahtarını müvekkilinin haberi olmadan değiştirdiğini, geç saatte eve giden müvekkilinin zor durumda kaldığını, davalının iddilarının gerçek olmadığını ve kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacı Almanya’da iken ortak konuta gelen Z.T. isimli bir bayanın davacıyı sorduğunu, müvekkilinin davacının evde olmadığını söylediğinde kadının evin içine girmek istediğini, müvekkilinin niye aradığını sorduğunda, davacıyla yakın ilişkisi olduğunu söylediğini, evin içini ve hatta yatak odasındaki eşyaları tarif ettiğini, daha sonra bu kadının davacının sevgilisi olduğunu ve aynı apartmanda üst katta yaşadığını öğrendiğini, müvekkilinin davacıya bu durumu ilettiğinde davacının açıklama yapmaktan kaçındığını, davacının davranışlarının ve tavırlarının bu kadının müşterek konuta gelmesiyle değiştiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklemiş olduğu tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, eşini sevdiğini, boşanmak istemediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalının agrasif bir kişiliğinin bulunduğu, psikolojik tedavi gördüğü, bir çok kez evi terk ettiği ve geri döndüğü, son olarak terk ederek evden ayrıldığı iddialarında bulunduğu, davalının iddiaları kabul etmediği, eşini sevdiği ve boşanmak istemediği savunmasında bulunduğu, her ne kadar davacı tanıkları, davalının evi terk ettiğini ifade etmiş iseler de bu bilgilerinin davacının anlatımlarından kaynaklı olduğunu bildirdikleri ve görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davalının kusurlu bir davranışının sabit görülmediği gerekçesi ile davanın reddine, davalı yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, tarafların 2018 yılında evlendiklerini ve bir buçuk yıldır ayrı yaşadıklarını, müvekkilinin evliliğin devamı için çabalarının yetersiz kaldığını, davanın kabulü gerektiğini, davalının emekli olduğunu, ekonomik olarak bir olumsuzluk yaşamadığı gibi bu yönde bir iddiasının da olmadığını, hükmedilen tedbir nafakasının haksız olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili, davacının, eski sevgilisinin aynı apartmanda oturduğunu gizlediğini ve bu kadının müvekkilini rahatsız ettiğini, kararda bu hususun değerlendirilmediğini, davacının kusurlu olduğunu, hükmedilen tedbir nafakası miktarını az olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili, davalının ortak evi terk ettiğini, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının kusurlu olduğu gibi, emekli ve geliri olduğunu, ayrı yaşamaya haksız olarak sebebiyet verdiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın reddi, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı kadın vekili, davacının kusuru nedeniyle tarafların ayrı yaşadığını, kararda davacının kusurunun belirtilmesi gerekirken hiç değinilmediğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını, hükmedilen tedbir nafakası miktarının az olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte davalı kadından kaynaklanan bir geçimsizliğin ispat edilip edilmediği, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalı kadın yararına tedbir nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.