"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Finike Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların kırk beş yıldır evli olduklarını ve dört ortak çocukları olduğunu, davalı kadının 07.08.2010 tarihinde müvekkilini aldattığını ve ortak konutu terk ettiğini, yaklaşık sekiz yıldır ...'de yaşadığını, evlilik birliği sorumluluklarını ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortak konutun tüm sorumluluklarının müvekkili tarafından karşılandığını ve hiç kimseden maddî bir destek görmediğini, davalı kadının iddia, itiraz ve taleplerini kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve tekrar kurulamayacağını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin müvekkiline iftira attığını ve kabul etmediklerini, müvekkilinin 2014 yılında ...'de yaşayan annesinin rahatsızlığı nedeniyle davacı erkekten izin alarak rızası ile ...'e kısa süreli ziyaret için geldiğini, sonra ise eve dönmesinin davacı erkek tarafından engellendiğini, müvekkilinin eve dönemeyince mecburen annesinin evine sığındığını, davacı erkeğin evlilikleri süresince müvekkiline maddî, manevî şiddet uyguladığını, hakaret ettiğini, toplum içerisinde rencide ettiğini, defalarca evden kovduğunu, gereksiz kıskançlıklar yaparak hayatı müvekkiline çok zor hale getirdiğini, davacı erkek hakkında açtıkları tedbir nafakası taleplerinin haklı bulunduğunu, nafakanın arttırılması davalarının ise devam ettiğini, davacı erkeğin kendi kusuruna dayanarak boşanma talep etmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddine, aksi halde müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadına yüklenebilecek bir kusurun tespit edilemediği, davalı kadına atfedilen kusurların ispatlanamadığı, fiili ayrılığın ise tek başına boşanma nedeni olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili, davalı kadının, müvekkilini aldattığını ve ortak konutu terk ettiği, delillerinin ve tanık beyanlarının iddialarını doğruladığı, davalı kadının evlilik birliği yükümlülüklerinin yerine getirmediği, kusurlu olduğu, tarafların yıllardır ayrı yaşadığı, birliğin devamının imkansız olduğu ve devamında bir yarar kalmadığı, kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili, davalı kadının, müvekkilini aldattığını ve ortak konutu terk ettiğini, delillerinin ve tanık beyanlarının iddialarını doğruladığı, davalının evlilik birliği yükümlülüklerinin yerine getirmediği, davalının kusurlu olduğu, tarafların yıllardır ayrı yaşadığı, birliğin devamının imkansız olduğu ve devamında bir yarar kalmadığı, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.