"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki yargılamanın iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin kadına tefeciden borç aldığını, kendisine ve ailesine zarar vermekle tehdit ettiklerini, tehditlerden kurtulmak için kağıt üstünde boşanmaları gerektiğini söyleyerek kendisini boşanmaya ikna ettiğini, gerçek bir boşanma olmayacağını belirttiği, boşanmanın kağıt üstünde kalacağını söyleyip hazırladığı protokole okuma yazması olmayan davacıya parmak bastırıldığını, davacının bu şekilde yanıltıldığını, boşanma kararından sonra da 2021 yılına kadar birlikte yaşamaya devam ettiklerini, yine protokolde bahsedilen kendisine devredileceği belirtilen taşınmazın vasfının müvekkiline açıklandığı nitelikte olmadığını anladığını, müvekkilinin boşanma iradesinin sakatlanarak kararın alındığını açıklayarak ... 8. Aile Mahkemesinin 2015/371 Esas, 2015/360 Karar sayılı dosyasına ilişkin yargılamanın iadesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar davacı hileli davranış sebebi ile aldatıldığını ileri sürmüş ise de, davacının davalı ile boşanmanın göstermelik olduğu yönünde anlaşmalarının bulunduğunu bildirdiği, boşanma kararından sonra da evlilik birliğinin devam ettiği belirtildiğinden tarafların iradelerine uygun olarak boşanmanın göstermelik bir işlem olarak yapıldığı, bu nedenle davacının aldatıldığının kabul edilebilir olmadığı, 6 yıl sonra davalının birliktelikten uzaklaşmasının, başlangıçtaki göstermelik boşanmaya yönelik tarafların karşılıklı anlaşmalarına aykırı bir durum olmadığı, ilgili kooperatif hissesinin ise açıkça protokolde belirtildiği, davacının hissenin vasfında yanılgıya düştüğü iddiasının yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak kabul edilemeyeceği, tüm bu açıklamalar yanında ayrıca davacının boşanmak istemediği halde, davalının davacıyı yanılttığı ve bu sebeple boşanma kararının verildiği kabul edilse bile iddia olunan hileli davranışın mahkeme kararına tesir eden bir fiil değil, davacının iradesine tesir eden bir eylem olduğu, yargılamanın iadesi koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile yargılamanın iadesine yönelik davanın esasa girmeden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadının eşinden boşanmak istemediği halde aldatılarak ve hile ile boşanmanın sağlandığını, protokole konu taşınmazın vasıflarında da yanıltıldığından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının eşinden hiçbir zaman boşanmak istemediğini, davacı kadının okuma yazma bilmediğini, davalının davacı kadının cahilliğinden faydalanarak gerçeğe aykırı vaatlerle kadının iradesinin sarsılmasına neden olduğunu, aldatılarak ve hile ile boşanmanın sağlandığını, protokole konu taşınmazın vasıflarında da yanıltılarak hatalı bir karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yargılamanın iadesi talebinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun'un) 369 uncu, 370 inci, 371 inci, 374 üncü ve 375 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.