Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1449 E. 2023/4123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, nafaka ve tazminat taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller ve tarafların beyanları değerlendirilerek, yerel mahkemenin boşanma kararının ve kusur belirlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/678 E., 2022/1472 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1861 E., 2021/78 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Jandarma astsubay davalının ise ... Komutanlığının...müdürlüğünde işçi kadrosunda çalıştığını, müvekkilinin tüm gelirinin kredi ödemelerine gittiğini, müvekkilinin davalıdan evin bütçesine katkıda bulunmasını istediğini ancak davalının geçiştirdiğini, müvekkilinin evin giderleri için gelirlerin birleştirilerek harcama yapılmasını teklif ettiğini ancak davalının kabul etmediğini, bu süreçte sürekli psikolojik baskı ve kadınlığını kullanarak müvekkili üzerinde baskı uygulamaya çalıştığını, müvekkilinin mevcut kredi nedeniyle ekonomik zorlukta olmasını fırsat bilip tehditte bulunduğunu,davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının bütün evin geçimini, kızının masraflarını, araba bakım giderlerini, benzinini kendi maaşından karşılamak zorunda kaldığını, erkeğin aylık kazandığı maaştan müvekkiline vermediğini, eve alınan yiyeceklerde dahi ayrıma gittiğini, sürekli olarak müvekkiline bağırdığını, erkeğin evlilikleri boyunca üzerinde düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, baskı kurduğunu evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun)166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, müvekkili lehine aylık 1.500,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, ortak çocuk lehine aylık 1.000.00,00 TL tedbir-iştirak nafakasına hükmedilmesini, müvekkili lehine 100.000TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların ekonomik güçlerinin üstünde borçlanarak ev ve araba aldıkları, ekonomik sıkıntı çekmeye başladıkları ve bu nedenle ekonomik sebeplerden kaynaklı taraflar arasında tartışmalar yaşandığı, tarafların gelirlerini bir araya getirerek birlik harcamalarına güçleri oranında katılma görevlerini yerine getirmedikleri, birliğin sorumluluklarını karşılıklı olarak yerine getirme konusunda başarılı olamadıkları, en son gelinen noktada birlik içinde mutfak ihtiyaçlarını bile ayrı alarak ayrı tüketmeye başladıkları, bu durumun ortak çocuğu etkileyecek boyuta taşındığı, tarafların birlik içinde de birbirlerine yönelik güven sarsıcı davranışlarda bulundukları, bunu dile getirmelerine rağmen evlilik birliğine devam ettikleri, evlilik birliğine maddîyat odaklı baktıkları, tarafların birbirlerine duygusal yatırımlarının kalmadığı, en son ortak konuttan taşan süt nedeniyle ... erkeğin ayrıldığı ve tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladıkları geçimsizlikte her iki tarafın da eşit kusurlu bulunması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) dava ve karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuğu yargılama sırasında ergin olmakla, velâyet ve iştirak nafakası yönünden davanın konusu kalmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının tedbir nafakası talebinin yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-... erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının kadının davasının kabulü,kusur tespiti yönünden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını,erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu davasının reddi gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1-... erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu,tanık anlatımlarının tamamen soyut, duyuma dayalı iddialar olduğunu belirterek kadının davasının kabulü,kusur tespiti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

2-Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde, İlk Derece Mahkemesince eksik ve hatalı değerlendirme yapıldığını,erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini müvekkili yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu davasının reddi gerektiğini belirterek asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,4721 sayılı Kanun’un 166ıncı maddesi, 174üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.