"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1685 E., 2022/1717 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/76 E., 2022/286 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 2020 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının bulunmadığını, davalı erkeğin çalıştığı kurumda tahsil ettiği bir kısım parayı yatırmadığı için yapılan soruşturma sonucunda 2020 yılı Nisan ayında devlet memurluğundan çıkarılması uygun görülerek ihraç edildiğini ancak davalı erkek tarafından İdare Mahkemesi'ne açılan iptal davası ile yürütmenin durdurulması kararı ile görevine iade edildiğini, devamlı surette eşine yalan söyleyen, onu kandıran ve şiddet eğilimli olan davalı erkek ile müvekkili arasında karı koca ilişkilerinin kalmadığını, davalı erkeğin istemiyorsan defolur gidersin babanın evine, boşanırsın, eve gelme, eve gelirsen seni öldürürüm dediğini, müvekkilinin eve gittiğinde kapıyı açamadığını, yaşanan bu olaylar sonucunda müvekkilinin ailesinin yanına sığındığını, müvekkilinin tüm iyi niyetine rağmen maruz kaldığı muameleler nedeniyle incitici ve küçük düşürücü duruma düştüğünü, davalı erkeğin nikahta takılan altınların kuyumcuya emanet ettiğini söylediğini ancak bu konuda da müvekkilinin kandırıldığını öğrendiğini, davalı erkeğin müvekkilinin güvenini sarstığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakalarına, davacı kadın yararına, 100.000,00 TL maddi, 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının davalı erkeğin devlet memurluğundan çıkarılma cezası aldığı olayı evlenmeden önce bildiğini, bunu kabul ederek davalı erkek ile evlendiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili, davalının evlilik içindeki tüm ekonomik yükümlülükleri müvekkiline yükleyerek ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilini evden kovduğunu, tehdit ve hakarette bulunduğunu, tanık ifadelerinin eksik olarak alındığını, görgüye dayalı tanık beyanlarına itibar edilmediğini, müvekkilinin kredi çektiğini, evin ihtiyaçlarını karşıladığını, davalının geliri olmamasına rağmen lükse düşkün olduğunu, müvekkilinin altınlarını aldığını ve bunların nereye harcandığının bilinmediğini, taraflar arasında güvenin kalmadığını, davalının sahte dekont düzenlediğini, evlilikte ağır kusurlu olduğunu, evliliğin devamının mümkün olmadığını İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının davalı erkeğin devlet memurluğundan çıkarılma cezası aldığını evlenmeden önce bildiği, davacı kadının şikayeti üzerine hakaret suçundan dolayı açılan ceza davasında davalının beraat ettiği, davacının darp olayından dolayı şikayeti hakkında Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, altınların alındığına dair mesaj kayıtlarının kime ait olduğunun belli olmadığı, davacı kadının dava dilekçesinde dayandığı diğer iddialarını tanık beyanı veya başka bir delille ispatlayamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili; istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, boşanma davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.