"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1016 E., 2022/1627 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeninden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/417 E., 2021/681 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından, dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliklerinin ilk gününden itibaren davalının müvekkiline kötü davrandığını, "ben seni bu eve eş olarak almadım, hizmetçi olarak aldım" şeklinde rencide edici sözler saf ettiğini, davalının sonunda müvekkiline şiddet uygulayarak evden kovduğunu, davalının ilk evliliğinden oğlu ile birlikte müvekkiline psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını, en küçük bir olayda ölümle tehdit ettiklerini, silah çektiğini, müvekkilinin evden kovulduktan sonra ablasının evine sığındığını, ancak ölümle tehditlerinin devam ettiğini, evlilik birliğinin çekilmez bir hale geldiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini, dava dilekçesindeki hususların gerçeği yansıtmadığını, bu nedenle dava dilekçesindeki hususları ve davayı kabul etmediklerini, davacının bu iddiaları ablasının ve yeğeninin etkisi altında kaldığı için ileri sürdüğünü, müvekkili lehine beraat kararı verildiğini, müvekkilinin, davacı ile barışmak istediğini, davacının istediği zaman evine geri dönebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek eş ...'ın kadın eşe fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığı, kadın eşe hitaben "hizmetçisin, babama anneme hizmet edeceksin, köpeksin, sana tasma takıp gezdireceğim" şeklinde sözler söylediği, dosya arasındaki Adli Tıp Kurumu raporuna göre kadın eş ...'ün basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde darp edildiğine dair 05.03.2019 tarihli raporun dosyada bulunduğu, yine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2019/56150 soruşturma 2019/12763 iddianame numarası ile ... hakkında eşe karşı yaralama ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, yargılamanın devam ettiği, özetle; erkek eş ...'ın kadın eş ...'e şiddet uygulaması nedeniyle evlilik birliği ... açısından çekilmez hale geldiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkek eş ...'ın ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin devamında bireysel ve toplumsal bir yarar kalmadığı sonuç ve kanaatine varılarak tarafların boşanmalarına karar verildiği, tarafların kusur durumu, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları nazara alınarak, davacı kadın yararına tedbir, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı kadın yararına 08.10.2020 tarihinde verilen aylık 350,00 TL tedbir nafakasının 16.04.2021 tarihinden itibaren 150,00 TL artırılarak aylık 500,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde aylık 500,00 TL'nin yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ve tazminatların düşük olduğunu belirterek, yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının multinet kartına ait son 1 yıllık harcama ekstrelerinin celp edilmediğini, ceza mahkemesi dosyasında yargılamanın tamamlanmasının beklenmediğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, davacı yararına nafaka ve tazminat koşularının oluşmadığını belirterek hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükmün sair yönlerinin usul ve kanuna uygun olduğu, kadının düzenli ve sürekli bir işinin olmadığı, zaman zaman çalışmaları olsa da asgari ücretin çok altında gelir elde ettiği, mal varlığı da bulunmadığı gözetildiğinde yoksulluk nafakası verilmesinde bir isabetsizlik olmadığı tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetildiğinde kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatın az olduğu, bu kapsamda davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminatların miktarı yönünden istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiği gerekçesi ile davacı kadın yararına aylık 800,00 TL yoksulluk nafakasına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı kadın vekili katılma yolu ile temyiz dilekçesinde özetle; dosyaya yansıyan tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile davalı erkeğin kusurlu davranışları nazara alındığında müvekkili yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın düşük olduğunu belirterek, yoksulluk nafakası ile manevî tazminatın miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkemece delil listesinde yer alan tüm delillerinin toplanmadan eksik inceleme sonucunda hüküm kurulduğunu, müvekkilinin kusurlar davranışlarının ispat edilemediğini, müvekkilinin üzerine atılı kasten yaralama suçundan beraat ettiğini, başka bir ceza dosyasında yargılamanın derdest olduğunu ve sonucu beklenmeden hüküm kurulduğunu, nafaka ve tazminata hükmedilmesinin yasal koşulları oluşmadığı gibi müvekkilinin asgari ücret düzeyinde geliri bulunduğunu ve nafaka ile tazminatların fahiş olduğunu belirterek hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davacı kadın yararına hüküm altına alınan nafaka ve tazminatların koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
269.85 TL İlam H.
886.80 TL TBH.
(Davacı)
269.85 TL İlam H.
179.90 TL Peşin H.
89.95 TL Kalan H.
886.80 TL Peşin H.
397.80 TL. TBH.
489.00 TL. İade H.
(Davalı)
1-AC-ÖH-DŞ-AB