"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2149 E., 2022/2198 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/71 E., 2022/154 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-birleşen davalı kadın vekili dava ve birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle; davalının başka bir kadınla aynı evde kaldığını sadakatsiz olduğunu, davalı hakkında uyuşturucu ticaretinden yargılama yapıldığını, destek sağlamadığını, davacının kendisine fiziki ve psikolojik şiddet uyguladığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince boşanma, velâyet, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminat verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek süresi içinde asıl davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı- birleşen davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının kıskanç ve takıntılı olduğunu, ev işlerini yapmadığını, hakaret ve küfür ettiğini, davacının hakkında açılan davada ceza tehdidi altında ifade verdiğini, davalının iddia ettiği aldatma olayını davacı öğrendikten sonra yine birlikte yaşadıklarını, davalının davacının ailesine saygısız davrandığını ve onları istemediğini, davalının davacıya destek olmadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince
boşanmalarına, velâyete, 20.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-birleşen dava davacısı erkeğin, kadını aldattığı, fiziksel şiddet uyguladığı, buna karşılık davacı-birleşen davalısı kadının, erkeği kıskandığı için sık sık arayarak işyerinde rahatsız ettiği, yaşanan olaylarda erkeğin davacı-birleşen dava davalısı kadına göre ağır kusurlu olduğu, erkeğin uyuşturucu ticareti yapma suçundan yargılandığı Boğazlıyan Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2021/39 Esas sayılı dosyasında F. Y. isimli kadınla olan görüşmelerinin kayıt altına alındığı, bu kayıtlarda dosyamızda da tanık olarak dinlenen F. Y.'a davalı-birleşen dava davacısı erkeğin yatak odasını tarif ederek "benim yattığım tarafta, başımı koyduğum tarafta" dediği, yine belirtilen ceza dosyasında F. Y.'nin davalı-birleşen dava davacısı erkekle dost hayatı yaşadığını kabul ettiği ve Mahkeme huzurunda erkekle arasında gönül ilişkisinin olduğunu beyan ettiği, erkeğin de Mahkeme huzurunda F. Y.'la gönül ilişkisi olduğunu beyan ettiği, Mahkememizce tanık sıfatıyla beyanı alınan F. Y.'ın kendisine ait evin anahtarının davalı-birleşen dava davacısı erkekte bulunduğunu beyan ettiği, bu haliyle zinaya dair güçlü emarelerin ve delillerin bulunduğu anlaşılmakla davacı-birleşen dava davalısı kadının zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü gerektiği, her ne kadar davalı-birleşen dava davacısı tarafından, davacı-birleşen dava davalısının kendisine sevgi sözcükleri içeren mesajlar atmak suretiyle yaşananları affetmiş sayılacağı iddiasında bulunmuş ise de; davacı-birleşen dava davalısı kadının zina olgusunu davalı-birleşen dava davacısı erkeğin yargılandığı ceza dosyası ile öğrendiği, erkeğin ceza yargılamasında tutukluluk halinin sona ermesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı, ortak çocukların annelerinin telefonunu kullanarak zaman zaman babalarına mesaj attığı ve bu sebeple mesajların kim tarafından atıldığının da belirsiz olduğu anlaşılmakla yaşanan olayların affedilmiş sayılmadığı kanaatine varıldığı, davalı-birleşen dava davacısı erkeğin sunduğu ses kaydı hukuka aykırı delil niteliğinde olduğundan hükme esas alınmadığı, gerekçesi ile davacı - birleşen dosya davalısı kadın tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 161 ve 166 ncı maddesine dayalı boşanma davası ile davalı - birleşen dosya davacısı erkek tarafından birleşen dosya ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile aralarında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 300,00 TL olmak üzere toplam 1.200,00 TL tedbir nafakası ile ayrı ayrı aylık 450,00 TL olmak üzere toplam 1.800,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına 30.000,00 TL maddî, 32.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı - birleşen davalı kadın vekili ;erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, yoksulluk nafakası talebi, maddî ve manevî tazminatların miktarları, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı - birleşen davacı erkek vekili ; kusur belirlemesi, asıl davanın zina hukuki nedenine dayalı olmasına rağmen Mahkemenin 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak da hüküm kurulması, kabul edilen zina sebebiyle boşanma davası, reddedilen tazminat talepleri, velâyet, aleyhine tazminatlar, çocuklar için hükmedilen nafakalar yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davada davacı birleşen dosya davalı kadının dava dilekçesinde 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı olarak zina sebebi ile boşanma ve fer'îleri yönünden dava açtığı, ayrıca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına yönelik talebinin olmadığı, dilekçe içeriğinden de yalnızca davalı - birleşen dosya davacısı erkeğin kendisini aldattığı ve zina sebebine dayandığı halde İlk Derece Mahkemesince kadının hem 4721 sayılı Kanun'un 161 inci hem de 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı olarak açılan davalarının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu, erkek tarafından sunulan mesaj kayıtlarından kadının erkeğe hakaret ve küfür ettiği, erkeğin ise kadını aldattığı ve fiziksel şiddet uyguladığı, İlk Derece Mahkemesince hernekadar kadına, erkeği kıskandığı için sık sık arayarak işyerinde rahatsız ettiği kusur olarak yüklenmiş ise de erkeğin eylemleri neticesinde kadının tepkisel olarak bu şekilde davrandığı, bu kusurun kadına yüklenmesinin isabetsiz olduğu, belirlenen kusurlu vakıalara göre yine erkeğın ağır kusurlu olduğu, kadının zina sebebiyle boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu, herhangi bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince bu hususta talep edilmemiş sayılmasına karar verilmesi yerinde olmadığı, kadın vekilinin 15.06.2022 tarihli celsedeki talebi birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmesi gerektiği, sair hususlarda herhangi bir isabetsizlik olmadığı, buna göre kadının kusur tespiti ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusu ile erkeğin kusur tespiti ve asıl davada kabul edilen 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı boşanma davasına yönelik istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin hükümlerinin kaldırılmasına, kadın lehine 400,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı davası bulunmadığından yer olmadığına, kadının zina nedenli davasının kabulü ile fer'îleri ve erkeğin birleşen davasının kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş, tarafların sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.... erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, velâyet, tazminatların usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, velâyet, tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 inci maddesine göre açılan boşanma davalarının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin ve velâyetin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 176 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı erkeğin tüm, ... kadın vekilinin aşağıdaki paragraffın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı- davalı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminatlar azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci madde hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddî ve manevî tazminatlar yönünden BOZULMASINA,
2.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, ... kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının davalı ...'ye yükletilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.