Logo

2. Hukuk Dairesi2023/1460 E. 2024/7287 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ziynet alacağı, kusur belirleme, yoksulluk ve tedbir nafakası ile tazminat miktarına ilişkin itirazlar.

Gerekçe ve Sonuç: Temyiz incelemesi aşamasında davalı-karşı davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasından feragat etmesi nedeniyle bu hususta ek karar verilmek üzere dosya hükmü veren mahkemeye gönderilmiş, boşanma davasına ilişkin diğer temyiz itirazları ise yerinde görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1591 E., 2022/2325 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yenide esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/298 E., 2020/499 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekilleri Avukat ... ve Avukat ... ile karşı taraf davacı-karşı davalı ... ve vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların gerçek dışı olduğunu, kusurun davacı erkekte olduğunu belirterek asıl davanın reddi, karşı davaların kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık tüfe oranında arttılmak üzere 6.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 500.000,00 TL manevî tazminata, düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesi olmadığı taktirde şimdilik 5.000,00 TL bedeline hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili 02.07.2020 tarihli dilekçesi ile ziynetlerin aynen iadesini olmadığı taktirde 96.926,15 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ; "Davalı-karşı davacı kadının, erkeğin ailesine cinsel hayatlarıyla ilgili beyanlarda bulunduğu anlaşıldığından az kusurlu olduğu, davacı-karşı davalı erkeğin ise davalı karşı davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı özelikle tanık Şefika Pakdil'in beyanından anlaşıldığından ağır kusurlu olduğu gerçekleşen bu durum karşısında taraflardan evlilik birliğini sürdürmelerinin beklenemeyeceği, boşanma davası açmakta haklı oldukları, evliliğin devamı konusunda gerek taraflar gerek toplum için bir fayda kalmadığı kanaatine varılarak açılan boşanma davalarının ayrı ayrı kabulüne karar verilmiştir. Boşanma davası açılmakla ayrı yaşama hakkı elde eden herhangi bir geliri bulunmayan davalı-karşı davacı kadın yararına tedbir nafakasına hükmolunmuş, boşanma ile birlikte ev hanımı olan kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından tarafların sosyal ekonomik durumları da dikkate alınarak uygun bir miktarda tedbir ve yoksulluk nafakası takdir edilmiştir.Boşanma nedeniyle davalı-karşı davacı kadının beklenen ve mevcut maddî menfaatlerinin ortadan kalktığı, ayrıca kişilik haklarının ihlal edildiği anlaşıldığından tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesi, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın düğünde takılan ziynet eşyalarının davacı-karşı davalı tarafından alındığını ve iade edilmediğini iddia etmiş, ziynetlerin davacı-karşı davalı tarafından alınıp iade edilmediği hususu özellikle tanık Muhsin Temel'in beyanı ile anlaşılmış olmakla ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." gerekçesi ile asıl ve karşı boşanma davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir nafakasının karar ile aylık 1.250,00 TL'ye çıkartılmasına, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına, nafakanın her yıl tüfe oranında arttırılmasına, kadın yararına 40.000,00 TL maddî ve 35.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile gerekçede belirtilen ziynetlerin aynen iadesine olmadığı taktirde 96.926,15 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile erkekten alınarak kadına verilmesine hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aleyhine hükmedilen ziynet alacağı davası, kusur belirlemesi aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların miktarı, ziynet alacağı davasında ziynetlerin adetleri, gramları ve miktarlarının eksik hesaplandığı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak, davacı-karşı davalı erkek eşin birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösterdiği ve son olayda eşine fiziksel şiddet uyguladığı, davalı-karşı davacı kadının ise birlik görevlerini yerine getirmekte ihmal gösterdiği ve taraflar arasında cinsel ilişkinin gerçekleşmemesini başkalarının yanında el işaretleri kullanarak anlatmak suretiyle davacı-karşı davalının küçük düşmesine sebep olduğu, gerçekleşen bu durumda, mahkemece, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu yönündeki kabul sonuç olarak doğru olmakla birlikte, taraflara kusur olarak yüklenen vakıalar değiştiğinden, tarafların kusur belirlemesine ilişkin istinaf isteklerinin kabulüne karar verildiği, toplanan delillerden ve özellikle tarafların SGK kayıtlarından, davalı-karşı davacı kadının ... Üniversitesi işletme bölümünden mezun olduğu, yurt dışında yabancı dil eğitimi aldığı, evlenmeden önce ... da uzman yardımcısı olarak çalıştığı, eldeki davanın devamında 01.08.2019 tarihinden 28.05.2021 tarihine kadar ... Süt Ürünleri A.Ş de, 03.06.2021 tarihinden sonraki dönemde ise Tarım Kredi Pazarlama ve Marketçilik A.Ş de asgari ücretin üzerinde gelir getiren işlerde çalıştığı, babasına ait şirkette çalıştığını beyan eden davacı-karşı davalının tespit edilen gelirinden fazla gelir elde ettiği, tarafların bu şekilde gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına göre davalı-karşı davacının boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği, davalı-karşı davacı yararına yoksulluk nafakası koşullarının gerçekleşmediği, kadın yararın takdir edilen maddî ve manevî tazminatın da az olduğu, davasını ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi şeklinde açtığı, 02.07.2020 tarihli dilekçe ile tek tek sayılan ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde bedelleri toplamı 96.926,15 TL nin yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi şeklinde ıslah ettiği gözetildiğinde, dava konusu ziynetlerin bedellerinin tamamına dava tarihinden geçerli olacak şekilde yasal faiz işletilmesi doğru görülmediğinden, davacı-karşı davalının bu yöne değinen istinaf isteğinin kabulüne karar verildiği gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, kusur durumuna ilişkin gerekçenin değiştirilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 75.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine olmadığı taktirde 96.926,15 TL'nin 5.000,00 TL'sine dava, bakiye 91.926,15 TL'sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; ziynet alacağı davasından kısmen feragat ettiklerini, ziynet alacağı hususunda bedel taleplerinin olmadığını, münhasıran aynen iade talep ettiklerini, yoksulluk nafakası koşullarının oluştuğunu, maddî ve manevî tazminatın miktarının düşük belirlendiğini belirterek, ziynet alacağı davasında bedele hükmedilmesi, ziynetlerin miktarı, ziynetlerde faiz başlangıcı, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası, tedbir nafakası ile tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynet alacağı, kusur belirlemesi, yoksulluk ve tedbir nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 310 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-karşı davacı kadın vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Ziynet alacağı davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; vekâletnamede feragat yetkisi bulunan davalı-karşı davacı kadın vekili Avukat ... 30.12.2022 tarihli temyiz dilekçesi ile ziynet alacağı davasında bedele ilişkin taleplerinden feragat ettiğini bildirmiştir.

7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 29 uncu maddesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunnun 310 uncu maddesine eklenen üçüncü fıkrasına göre feragatin, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılması hâlinde, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.

Buna göre temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan feragat hususunda Mahkemece ek karar verilmesi gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ziynet alacağı davası yönünden feragat hususunda karar verilmek üzere dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,

2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı-karşı davacı kadın vekilinin boşanma davasına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile kararın temyize konu bölümlerinin ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 28.000,00 TL vekâlet ücretinin Şeyma'dan alınarak Melih'e verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.