"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/889 E., 2020/761 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalının uyuşturucu bağımlısı olduğunu, uyuşturucu madde ticareti yapmaktan dolayı yargılandığını, müvekkiline defalarca şiddet uyguladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, evlilik birlikteliği süresince müvekkili ve ortak çocukla hiç bir şekilde ilgilenmediğini iddia ederek tarafların boşanmalarına, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk lehine 1.000,00 TL tedbir- iştirak nafakasına, kadın lehine 1.000,00 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının iddialarının gerçek dışı ve asılsız olduğunu, davacının ayrı uyuduğunu ve evi terk ettiğini, müvekkilinin cezaevine girmesinden sonra davacının evde bulunan altınları bozdurarak kendi ailesine verdiğini, eşini cezaevinde ziyarete gitmediği, eşine karşı ilgi göstermediğini iddia ederek kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine fiziksel ve sosyal (uyuşturucu kullanması) şiddete yönelik fiilleri, duygusal şiddete yönelik fiileri (hakaret ve küçük düşürücü söylemler) ile erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin karşı davasının reddi ile kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci/ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'in velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL iştirak nafakası ile kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın tüm hususlar yönünden bozulması gerektiğini, nafaka, maddî-manevî tazminatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, nafakaları ödeme gücünün olmadığını, erkeğin ekonomik durumunun kötü olduğunu ve kusursuz olduğu gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılamanın, erkeğe kusur olarak yüklenen vakıaların, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının kusursuz olduğuna ilişkin kusur belirlemesinin kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulünün, kabule ilişkin karar gerekçesinin, erkek tarafından açılan boşanma davasının reddinin, redde ilişkin karar gerekçesinin, ortak çocuğun velâyet hakkının anneye verilmesinin, gerekçesinin tarafların ekonomik-sosyal durumları, gelir seviyeleri, yaşantıları, belirlenen kusur durumu dikkate alındığında; yargılama süresince kadın ve ortak çocuk için takdir edilen tedbir nafakasının, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte kadın için takdir edilen yoksulluk nafakasının, yaşı küçük ortak çocuk için takdir edilen iştirak nafakasının, boşanma nedeni ile kadın lehine takdir edilen maddî-manevî tazminatın kabulü yasal şartlarının oluştuğu, miktarlarının fahiş olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurlu olmadığını beyan ederek kadın yararına maddî ve manevî tazminat taleplerinin ve kadın ve çocuk yararına kabul edilen nafakaların kabulü ve miktarı yönlerinden mahkeme kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur, tazminatlar ve nafakaların kabulü ve miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın ve çocuklar lehine hükmedilen nafakaların ve tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.